ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    ADALET TERAZİSİ


    ADALET TERAZİSİ

    27/08/2017

    Milletvekillerinden biri, meclise bir önerge verse ve konuştukları “Serbest kürsünün kaç kilo olduğunun tespitini istiyorum” dese ne olur?

    Önerge gündeme alınsın mı alınmasın mı diye oylama yapılırken konuşmacılar ne derler?

    “Oylayalım” mı derler, yoksa oylamayalım da “tartalım” mı derler?

    Oylayalım mı, tartalım mı oylamasında “tartalım” diyenler, demokrasiyi içselleştirememiş mi kabul edilir.

    Çünkü “tartalım” diyenler, halkın oylarıyla gelen ve doğruları oy çokluğuna göre belirlemekle görevli vekillerdirler.

    Onlara göre “Hakimiyyet kayıtsız şartsız milletindir” ve onlar da milletin vekilleridir. Onun için oylanmalıdır.

    Farz edin ki “oylayalım” diyenler kazandı.

    Oylama yapıldı ve her parti kendi gurubunda onun kilosunu kararlaştırdı ve ona göre oy kullandı.

    Veya her milletvekili serbest bırakıldı ve herkes kendi rakamını yazarak oylama yapıldı.

    Sonunda en fazla oy alan rakam ilan edildi.

    Peki oylama sonunda ilan edilen rakama “doğru” mu diyeceğiz?

    Müşahhas/somut bir örnek üzerinden gidelim.

    Bu günlerde batı standartlarını yakalayan ünlü birinin ensest ilişkisi konuşulup yazılıyor.

    Magazin gazetecilerimiz dahil, köşe yazarları, okurları topyekun halkımız buna karşı.

    Bu tür ilişkide bulunanlar için  mevcut kanunlarda belirlenmiş bir ceza da yok.

    Kanunen yasak olmayan bir fuhşu işlemişler ama halkın yüzde doksan dokuz virgül doksan dokuzu buna karşı.

    Neden karşı? Sorusunun cevabı, iliklerine kadar işleyen fakat farkında olmadığı dini inancından dolayı karşıdır.

    Bu tür suçu işleyenlerin cezalandırılması için bir teklif sunulsa sonuç ne çıkar?

    Cezalandırmayalım böylece devam etsin,

    Bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılsın,

    Müebbet hapis verilsin,

    İğdiş edilsin……

    Tecavüzcüler için “Hadım edilsin” cezası gibi bir tartışmada ne çıkar.

    Bir oy farkıyla kazanan ceza ne kadar adil olur.

    Kaybeden muhalefet Güneş Motel gibi bir yerde Milletvekili ayarlasa ve bir gün çoğunluğu elde etse, o kanunu kendi önerdiği şekilde çıkarsa ne kadar adil olur?

    Bir oy farkıyla alınan bu kararlar ne kadar adil olur?

    Yamyamlar ülkesinde ölen anne veya babayı yeme eylemi oylandığında yüzde yüz “evet” çıktığında demokratik mi oluyor.

    Hindistan’da ölenlerin yakılmasını, çoğunluk böyle istiyor diye doğru mu kabul edeceğiz?

    Milyarlarca Hristiyan’ın yaşadığı devletlerde Teslis/üçleme inancına karşı bir Müslüman “Allah birdir, doğmamıştır, doğurmamıştır” dese, yalnız kaldığı için yanlış yolda mıdır?

    Ateistlerin “Tanrı hiç yoktur” dediği yerde “Allah vardır ve birdir” diyen kişi yalnız kalınca haksız mı olur?

    Seçimle başa gelen Hitlerin aldığı ölüm kararlarıyla beş milyona yakın insanın katli demokratik değil miydi?

    Bağımsız hakimler karar vermişler, doktorlar da öldürme cinayetlerini yönetmişler.

    Aklı başında insanların son günlerde söylediği “Evrensel doğrular oylanmaz” sözünü çok severim.

    Ama “Evrensel Değeri” kim belirleyecek?

    Şu anki uygulamada, parası ve silahı güçlü olan belirliyor.

    Gelin, “Evrensel değeri” evreni yaratan belirlesin.

    İçtiğimiz suyu, ısındığımız ve aydınlandığımız güneşi, teneffüs ettiğimiz havayı yaratan belirlesin.

    Tabiatta işleyen binlerce tabiat kanununda bir tek kusur olmayan tabiat kanunlarını koyanın indirdiği Kur’an terazisinde tartalım her şeyimizi.

    Halkın yüzde doksan dokuz virgül doksan dokuzu da buna hazırdır.

    Rabbimiz buyurur:

    لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ وَأَنْزَلْنَا الْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌ شَدِيدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ وَرُسُلَهُ بِالْغَيْبِ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ

    “Yemin olsun ki, insanlar adaletle ayakta dur­sunlar diye, Peygam­berlerimizi apaçık delil­lerle gönderdik ve yanlarında kitap ve (adalet) tera­zisini indirdik.” (Hadid süresi ayet 57/25)

    Tevrat ve İncil terazisini, tarih içinde krallarla, hahamlar ve papazlardan biri terazinin bir kefesine öbürü öbür kefesine vurdukları yumruklarla tahrif etmişler, bozmuşlar.

    Onun için adaletin ayakta kalması, insanların adaletle ayakta durması için Rabbimiz Kur’an-i Kerimini indirmiş ve kıyamete kadar korunmasını üzerine almıştır.

    Gelin her şeyimizi o şaşmaz teraziyle tartalım.