ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    ADALET TERAZİSİ VE ADAL


    Kolunuzdaki saat, hangi marka olursa olsun, kaç bin dolara satın alırsanız alınız, vakit ayarını belirtmede yanılması olur veya pili biter.

    Aynı marka saatlerden on tanesini on arkadaş alsalar ve ayasını da saniyesine kadar ayarlasalar, bir gün bir araya geldiklerinde saatlerine baksalar ileri giden geri kalan olacaktır.

    Ama ay ve güneş, dünya yaratılalıdan beri doğuş ve batışlarında, yirmi dört saatlik zaman içerisinde bir saniye değil bir salise bile geri kalması veya ileri gitmesi mümkin değildir.

    Onun için takvimlerimizi ayarlayan merkezler gökbilimcilerin verdikleri bilgilere göre ayarlarlar.

    Uydular, insanlara yol gösterirken ayı, yıldızları ve güneşi esas alarak yol göstermeye devam ederler.

    Rabbimiz, bakara süresinin 189 uncu ayetinde gökyüzündeki hilalin, bizim için vakit ölçüsü olduğunu haber verir.

    Bu konuda, yani Rabbimizin Tabiat Kanunlarının doğruluğu konusunda hiçbir ihtilaf yoktur.

    Tabiatı ve kanunlarını yaratan Allah celle celalühü, İnsanların dünya hayatında neyi nasıl yapacaklarını öğretmek üzere kitaplar indirmiş ve hayatın kanunlarını koymuş.

    İnsanlardan biri tek başına krallık yapıp kural koyar ve bütün halka dayatır.

    Kral olamayanlar da evinin kralı veya kraliçesi olurlar ve kendi akıllarının kalıp haline gelmiş kurallarını dayatırlar.

    Çocuğunu da kendi gibi yetiştirmeye çalışır. Çünkü dünyada en akıllı adam kendisidir ve çocuğunun da kendisi gibi veya kendisinin özendiği adam gibi olmasını ister.

    “Okumazsan aç kalırsın” diyerek okula gönderir.

    Çocuğu okulu bitidikten sonra okulda okumamış bir işadamının fabrikasında görev alması için siyasilere ricaya gider.

    Okulda okuduğu Fizik, kimya, Biyoloji, madenler, ormanlar, denizler, coğrafya….gibi bütün derslerin Allahın yarattığı tabiat ve tabiat knunları olduğu hiç hatırlatılmaz.

    O kusursuz tabiat kanunlarını koyan Allahın hayatı yöneten kanunları da olduğu söylenmez.

    Hatta Kur’an kurslarında hafız yapılan insanlarımız Kur’anı Kerimin içeriği hakkında tek kelime öğretilmeden mezun edilir.

    Bu kısır ve dar kurallar içinde daralanlar bir gün baş kaldırırlar, kralı alaşağı ederler ve kendi krallıklarını kurarlar.

    Halka “Şunlardan kimi seçerseniz seçin derler ve kendi adamlarını seçmekten başka yol bırakmazlar ve onların akıl kalıplarına göre birini yaşatırlarken birinin hayatını zindan ederler.

    İşin enteresan tarafı, zindandaki de memnundur bu kalıplardan.

    Çünkü bir gün zindandan çıkınca aynı kalıplarla karşı tarafı cezalandıracağına inanır.

    Şemdinli olayında görevden alınan savcı, şimdi aynı makam tarafından görevine iade edildi.

    Kanun kalıpları değişmedi, terazinin başındakiler değişti.

    Terazi eğri olursa terazinin başında dünyanın en doğru insanı olsa veya dünyanın en eğri insanı olsa fark etmez, terazi yanlış tartmaya devam eder.

    Terzi bile müşterisi her gelişinde müşterinin ölçüsünü yeniden alır.

    Çünkü on beş yaşında ölçüsünü aldığı genç, yirmi beş yaşına gelmiştir.

    Kilosu kırktan altmış beşe ulaşmıştır.

    Avrupalının kendi insanı için aldığı ölçüyle Anadolu insanına elbise dikmeye çalışanlar dünyanın efendisi bu insanları Avrupa’ya işçi gönderdikleri için iftihar ediyorlar.

    Allahın kuralları ezeli ve ebedidir.

    Ana sütü gibidir.

    Her çağın insanına kültürü oranında gıdasını verir.

    Allahın kuralları su gibidir.

    Her çağın insanı ondan kendi ihtiyacı olan şeyi alır.

    Kur’an okunmaya, su akmaya devam eder.