ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    ADAMPEREST OLANLAR


    Bir adam, Hazreti Ali’ye gelerek “Senin haklı olduğunu anladım ve senin tarafına geçtim” demiş.

    Hazreti Ali de ona “Benim haklı olduğumu nasıl anladın?” diye sormuş.

    Adam, “Sen, Hazreti peygamberin damadısın, onun amcaoğlusun. Onun için senin haklı olduğuna inandım” demiş.

    Hazreti Ali, “Sen, haklının yanında değil, adamın yanındasın” diye cevap vermiş.

    Kur’ani Kerimde peygamber çocuğu olmanın kişinin haklı olduğunu göstermeyeceğini örnekleriyle verir.

    Yusuf süresinde Hazreti Yusuf’u kuyuya atanarın peygamber eğitiminden geçen peygamber çocuğu oldklarını ama haksız iş yaptıklarını haber verir.

    Hud süresinin 43-43 üncü ayetlerinde Hazreti Nuh’un oğlunun kafirler arasında kalarak boğlduğu haber verilir.

    Leheb/Tebbet süresinde sevgili peygamberimizin amcasının haksız kafirlerden olduğunu ve öylece cehenneme odun olduğunu haber verir.

    Hazreti Ali, “Söylenene bak, söyleyene değil” demiş. “Aliyyül kari, Mirkat’ül mefatih, şerhu Mişkat’il mesabih Mirkat 16/18)

    Söz doğru ise onu kim söylerse söylesin o söz doğrudur.

    Söz yanlış ise onu kim söylerse söylesin o söz yanlıştır.

    Peki, buna itiraz eden mi var denebilir.

    A partisinde iken savunduklarını B partisine geçince tam aksini savunanları nereye koyalım?

    -Kanaati değişmiştir.

    Olabilir. Yeni bilgiler edinir ve eski kanaatinin yanlışlığını yeni partide öğrenmiş ve gerçeği görmüş olabilir.

    Ama tekrar eski partisine geri dönüp eski kanaatlerine yeniden dönen adamlar için ne diyelim?

    Ona Hazreti Ali’nin dediğini tekrarlatalım ve “Sen, doğrunun yanında değil adamın yanındasın” diyelim.

    Amerika, Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman’ı öldürmek için harekete geçtiğinde Birleşmiş Milletleri ikna etti, Türkiye devletinin kara, hava ve deniz yollarını kullanarak suç ortağı yaptı.

    Bunu yaparken kendini haklı çıkarmak için kullandığı ölçüleri kendisi yaptı ve o ölçülere göre haklılığını basınımızın bir kısmı da onayladı.

    Burada onun ölçüsüne göre olayı değerlendirenler de haklının yanında değil, o ölçüyü koyanın yanında yer aldılar.

    Adamperestlik bütün hızıyla dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor.

    Geçmiş dönemlerde putlarının önünde adam kurban edenler, günümüzde kendini bütün doğruların koyucusu ve dünyadaki yedi yüz küsur üssüyle koruyucusu ilan edenlerin önüne çıkanları kurban ediyorlar.

    “Atom bombası zararlı mı faydalı mı?” sorusunu dünyanın seçme insanlarının toplandığı Birleşmiş Milletlerdeki iki yüz temsilciye soransız cevap “Amerika ile İsrail’in elinde olursa faydalı, diğerlerinin elinde olursa zararlı” çıkıyor.

    Adamperestlık ortaya çıkıyor.

    Filistin ülkesini ve insanlarını Siyonist işgalden kurtarmak için mücadele veren ve birkaç İşgal askerinin öldürülmesi emrini veren Halit Meşal, Türkiye’ye geldiğinde onun ve onu getirenlerin aleyhinde söylenmedik söz bırakmayanlar ve ona terörist başı muamelesi yapanlar, bir buçuk milyon Müslüman’ı öldüren terörist başı Bush, Türkiye’ye geldiğinde ona muhalif görünenlerle onun kapıkulları elini sıkmada yarış ettiler ve elini sıkamayanlara hava atarak adamperest olduklarını ortaya koydular.

    Devamı yarın.