AKLI KARIŞIKLAR
Aklı karışık olanın işleri de karışık olur.
Sabit ve değişmeyen bir doğru teraziye sahip olmayanlar
devamlı ölçülerini değiştirirler.
Bütün dünyadaki devletlerin parlamentolarında aynı konuda
çıkarılan kanunlara dikkat ediniz.
Duruma göre, şahsa ait, partinin çıkarlarına uygun,
holdingin menfeatına, korkulanın dediğine layık....çıkarılan kanunları biliyor
ve görüyorsunuz.
Bu durum, o seçkinlerin kötü olduklarından değil,
çaresizliklerindendir.
Kuran inmeye başladığında Mekke halkı, hak ile, doğruyla
karşılaşınca bir anda şaşkına döndüler. Bir kısmı yalanlama tarafına gitti,
adaleti, hakkı, doğruyu arayanlar ise Müslüman oldular.
Mekke halkının o durumu ile bu günkü şaşkın insanlığın
halini Rabbimiz şöyle haber verir:
بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءَهُمْ
فَهُمْ فِي أَمْرٍ مَرِيجٍ)
Doğrusu hak kendilerine gelince, onu yalanladılar. Onlar şimdi karma
karışık bir işin içindedirler. (Kaf
süresi ayet 5)
Akılları, kuralları hayatları karma karışık olanlar, karanlığa alışanın
ışığa karşı olduğu gibi, dumanlı havada kapkaççılık yapanın açık havayı
sevmediği gibi aydınlığa, doğruya karşı bütün güçleriyle savaşacaklardır.
Rabbimiz şöyle haber veriyor:
يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ
بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ (8)
Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Allah ise, kâfirler
hoşlanmasa da nurunu tamamlayacaktır. (Saf süresi ayet 8)
Şu anda dünyanın her tarafında kafirliğin her çeşidinden insanların
Müslümanlara saldırmasının temelinde batıllarını koruma, hakka karşı savaşma
hırslarını yerine getiriyorlar.
Tağutun/kendini ilah yerine koyup kural koyanların velayetini kabul eden
kafirler ((Bakara 257), Onun koyduğu kanunlara göre hareket edenler (Nisa 60),
tağutun saltanatının sallanmaması ve çıkarlarının devamı için savaşanlar (Nisa
76) boşuna iki dünyalarını da berbat etmesinler.
Rabbimiz buyurur:
هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى
وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ
الْمُشْرِكُونَ
O Allah ki, müşrikler istemese de bütün dinlere üstün çıkarmak için,
Rasülü'nü hidâyet ve hak din ile gönderdi. (Saf süresi ayet 9)
Hak ile batılı karşı
karşıya getiremedik.
Batılın içinde
batılıların artıklarıyla yaşamaya alıştırıldık.
Camilerde ve evlerimizde
birbirimize sınırlı bilgileri akararak dini ihtiyacımızı karşıladık.
Halbuki rabbimiz,
Kuranında bildirdiği hakkın, doğrunun, gerçeğin batılla yüzleşmesini baıl
içinde ahyat sürenlerin evlerine ve akıllarına Kurani gerçeklerin tebliğini
istiyor.
Bu tebliğ tamamlanırsa
ne olacağını haber veriyor:
بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ
فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ
Tam
aksine biz, hakkı batıl üzerine atarız da, batılın beynini parçalar. Bir de
bakmışsın ki, batıl yok olmuş. (Allah'a) yakıştırmalarınızdan dolayı, veyl
size. (Enbiya süresi ayet 18)
Hak Geldi batıl Zail
Oldu
وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ
الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا (81)
81-
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olup gidecektir."
(İsra süresi ayet 81)
Karanlık gecede Işık
karanlığı kovar diye 24 saat zikir çeksek karanlık gitmez.
Kibriti yakmak, çakmağı
çakmak, elektriğin düğmesine basmak gerekir.
Allahın ayetlerinin her
birini karanlık dünyamıza ve dünyalarına güneş gibi tutalım.