AMELDE ISYANIN, İMANDA İNKARIN GEREKÇESİ
21/06/2019/Cuma/Milligazete
Faizciye
Faiz haramdır dediğinde cevabı hazırdır: Faiz alıp-vermeyen mi var?
Faizci
herkesin faiz alıp-verdiğini yayarak kendini temize çıkarmaya çalışır.
Hırsıza:
Hırsız dediğinizde, Bana hırsızlık yapmayanı gösterin diyerek kendini
savunur.
Fuhuşla
uğraşanlar da iffetli insanlara iftira atarak kendilerini meşrulaştırma işini
yaparlarmış.
Faizciler,
kimlerden faiz aldığını, kimlerin faize verdiğini, kimlerin aracı olduğunu
bildiğinden ve bunlar arasında hayat sürdüğünden herkesi öyle zannetmesine
hayatı yardım edermiş.
Faize
fetva vermeyeceğimi bildiklerinden beni tanıyanlardan faiz sorusu gelmedi bana.
Ama
faizle para alanlar, aldıklarını söylemeden filan efendi fetva vermiş diyerek
gelecek tenkidi önlemeye çalışırken gönlünün bu işe razı olmadığını ve bütün
günahını fetvayı verenin üzerine dökme çalışması içine giriyorlar.
Hırsız
ayrı, hırsızlık malı satan ayrı.
Bunlar
da büyük bir gurup oluşturduklarından, çevrelerindekilerin çoğunluğu hırsız
olduğundan herkesi hırsız zannedelermiş.
Bu mantık, Allaha iman konusunda da kendini
gösterir.
Boğaziçi Üniversitesinde öğrenci iken sohbetlre
katılan bir delikanlı, bir gün para karşılığı İngilizceden Türkçeye otuz
sayfalık bir metni terceme ettiğini ve bir Ansiklopedide yayınlanacağını
söyledi.
Otuz sayfalık metinde bir İngiliz Mevlananın panteist olduğunu
ispatlıyormuş.
Hemen Mesneviden şu beyti ona gösteriverdim:
جون
رسولان ازبى ييوستن
اند ــ يس جه ييو ندلاند
شان جون يك
يك تن اند
"Peygamberler, halkı Hakka ulaştırmak için
gönderilmişlerdir. Halk bir tek vücut olsaydı, neyi neye
ulaştıracaklardı?" (Mesnevi Şerhi: T. Mevlevi 2814)
o da bana terceme ettiği metinden Mevlananın
sözlerinde Panteist olduğunu ispatlayan şiirlerini okuyuverd.
Ben de ona Bu tür tercemeler yapılırken aslına
da baksan iyi olur, çünkü öyle bir söz söylememiş de o adam uydurmuş olabilir,
veya bu senin naklettiğinde olduğu gibi bu aynlış söz, Mesnevide yanlışlar
söyleyen adamın dilinden söyletilmiş ve Mevlana da ona karşı doğruları
söylemiş, ama panteismi yaygınlaştırmak, eski Yunanın Allahla yarattıkları
ayrı değildir. Allah, tabiatın özüdür felsefesine Mevlanayı da destekçi olarak
göstererek sizin gibileri kandırmak istemiştir dediğimde Ne yaapyım, bu metni
o ansikleopediyi hazırlayanlara vereyim mi? dediğinde kararı kendin ver.
Yalanın yayılması mı yoksa doğrunun yayılması mı? Doğrusunu ayzmak için
alacaksın Mesneviyi, baştan sona okuyacak ve onun kendine ait sözlerini
toplayacaksın demiştim.
Beş vakit namazını kılan her Müslüman,
yaratanla yaratılanın ayrı olduğunu, Fatiha süresinin ilk kelimesinde Allaha
hamd etmesi, Ancak sana kulluk ederiz, ancak senden ayardım isteriz derken
isteyenin biz, istenilenin Allah olduğunu ve ondan doğru yolu istediğimizi,
sapıkların yolunu istemediğimizi söyleyerek Allahın yarattığı sapıklar ile
Allahın ayrı olduğunu söylüyoruz.
Bir gün bu panteistlerden biri değerli bir
alimle tartışırken Neden namaz kılmazsın? dediğinde
Kime kılayım, ben de, sende Allahsın
deyince,
Değerli alim, Ben, Allah değilim der.
Panteist: Yalan söylüyorsun.
Alim: Ben Allah isem, yalanı kim söylüyor?
Deyince söz sona erer.
Peki buna neden başvurulur?
Allahın emir ve yasaklarına uymamak için
başvurulur
Kendisini atom mühendisi olarak tanıtan birine
benim yanımdaki arkadaş Haydi beraber öğle namazını kılalım dediğinde Kime
kılacaksınız? demişti de ben bu İslam aliminin kısa cevabını vermiştim.
Eski Atinada soylu görünen soysuzların her
yaptığının meşru olduğunu, ayıplanmaması gerektiğini, çünkü yapanın Allah
olduğunu söylüyorlardı.
Peki, kurtuldular mı?
Allaha olan doğru imanı yok edince, onun yerine
düzeni sağlamak için Nemrut, Firavun, BM, AB, gibi, her bölgede düzen
sağlayacak kişi veya kurumlara kul oldular.
Kulluktan kurtuluş yok.
Ya Allahın kullarına kul olacağız,
Veya Allaha kul olacağız.
Allaha dayan, saye sarıl, hikmete
râm ol...
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol. Akif.