ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    AMERKA’NIN GÜNAH GALERİ


    İster savaş uçağı olsun, ister barış uçağı olsun, ister traktör olsun ister binek arabası olsun hiç birinin deposuna haramdan kazanılmış benzin veya mazot konulmamalıdır.

    Bir insanın yediği afyon sakızı ve içtiği şarap nasıl insanın aklını ve ayaklarını sapıtırsa bineğinize konulan petrolde yolunuzu sapıtır.

    Hazreti Ömer, Kudüs’e girdiğinde papazlar onun dünyaya meyletmeyen mütevazi yaşantısını görünce sormuşlar, “Niçin buralara kadar geldiniz?” demişler.

    Ömer Radıyallahü anh’da “Mülk Allahındır. Bu mülk üzerinde Allahın dediği olacaktır. Bir devenin dahi midesine haksız yoldan hurma çekirdeğinin girmesini engellemek için buralara kadar Allahın adaletini getirmek için geldim” deyivermiş.

    Google amcaya Vatikan’ı sorun. Sayfa gelince “Görseller” bölümünü tıklayın.

    Göreceksiniz ki, papanın sarayı, Beyazsaray’dan da Kızılsaray’dan da daha süslüdür.

    Hazreti Ömer’i dinleyen papazlar Kudüs halkının açlık feryadı gökleri tutarken zimmetlerindeki altınları ve gümüşleri düşünmüşler ve ona hak vererek boyun bükmüşler. Zaman içinde birçoğu da Müslüman olmuş.

    Uçaklarının petrolü Ortadoğu’dan çalınmış, mücevherat çarşısı Afrika’dan zorla soyulmaya devam eden, Üniversitelerindeki beyinler, geri kalmış ülkelerden devşirilen, dünyanın çeşitli yerlerine üsler kurarak hırsızlarını koruma, kollama ve aktarma istasyonları kuran ülkeye karşı yalnız ve yalnız Muhammet’ler, Ebubekirler, Ömer’ler, Osman’lar ve Ali’ler karşı koyabilirler.

    Dünyadaki bütün gazetelerin haberlerine göre yarından itibaren WikiLeaks İnternet sitesi Amerika’nın cinayet, hıyanet ve hırsızlık yaptığını belgelerle ispat edecekmiş.

    Amerika korku içindeymiş.

    Miş miş miş.

    Ben korku içinde olduğu kanaatinde değilim.

    Bütün bu yaptıklarını bilmeyen yok.

    Sarhoş, içtiğinin kendisini sarhoş edeceğini bilerek içer.

    Sarhoş olduktan sonra kusmuğu üzerinde uzanıp yatmasından korkmaz da utanmaz da.

    Hatta o kusmuk kokusundan zevk alır hale bile gelir.

    O kadar keyifli olduğundan dost ve müttefiki olan ülkelerin de koklaması için elindeki belgeleri yayıncıya sızdırıverir.

    Emekli CIA ajanlarının emekli olduktan sonra yayınladıkları hatıralarla para kazanırlarken iki yüz ülke devlet başkanlarını ve adaylarını da korkutmaya devam ediyorlar.

    Adamlar korku üreterek zıkkımlanıyorlar.

    Ajanların hatıralarını okuyarak büyüyen diğer ülke başkanları “Dediklerini tutmazsam beni de götürürler veya süpürürler” korkusuyla dediklerini tutmaya verdiklerini yutmaya devam ederler.

    Yoksa biz, yirmi beş yıl içinde kendi Generallerimizin ağzından Amerika’nın PKK’ya nasıl destek verdiğini Türkiye halkı olarak dinledik.

    Belgeler yayınlansa ne olur, yayınlanmasa ne olur?

    Bu karabelanın balonuna küçücük bir iğne ucu batması binlerce milyonlarca, milyarlarca feryadü figandan daha etkilidir.