AVUSTRALYA
(5)
20/01/2020/Pzrts/Milligazete
Mahmut
Toptaş
Aborjin gördüm. Hanımı ve iki
çocuğuyla Melbourna yüz kilometre uzaklıktaki eski altın madeni işleme
köyünden çıkıyorlardı.
Ben de, şimdilerde açık hava müzesi
yapılan o köyü görmeye gitmiştim.
Beni gezdiren arkadaş, İşte bunlar
Aborjin dedi.
Elimde fotoğraf makinesi olmasına
rağmen makineyi onlara doğrultamadım.
Dikkatlerin üzerlerinde olmasından
rahatsızdılar.
Bir de fotoğraf makinesiyle taciz
etmek istemedim.
Öğrendiğime göre Hıristiyanlara karşı
kindar, Müslümanlara karşı olumlu imişler.
Sebebi, bundan yüz elli yıl önce
Avustralyaya nakliye işleri yapmak için develeriyle gelen Afganlı Müslümanlar,
bunlara insan muamelesi yapmışlar.
İngilizler, İngilteredeki
mahkumları gemilerle getirip adaya boşaltıvermekle başlayan işgali sırasında,
sayıları beş yüz bin civarındaki Aborjinleri öldürerek kendilerine yer açmaya
çalışan ve sonunda krallığa bağlı bir devlet olan Avusturalyada bu gün bile
sayıları beş yüz bin civarında imiş.
İngilizlerin ülkeye ithal ettiği
bulaşıcı hastalıklar,
Aborjinlerin çocuklarını
kaçırmalar,
Aborjin öldürenlere kelle başı ödül
vermeler,
Uyuşturucu müptelası yapmalar
sonunda, nüfus iki yüz senede hiç artmamış ama İngiliz mahkumlarının sayısı,
sonradan ilticalarla 24 milyon civarına ulaşmış.
Afganlılar, nakliye işiyle
uğraşırken yemek esnasında kendilerine kuşkulu gözlerle bakan bu insanları,
ekmeklerine ortak etmişler.
İlk defa beyaz insanın sofrasına
oturan Aborjinler, Afganlı Müslümanların iyi yaratık olduklarına karar
vermişler.
Müslüman olanlar olmuş.
Afganlılar, Müslüman olan Aborjin
kadınlarla evlenmişler.
Bu günlerde Müslümanlık, Aborjinler
arasında hızla yayılıyormuş.
Amerikada aşağılanan zencilerden
Muhammed Ali Clayın, Makolm Xin Müslüman olması onları çok fazla
etkiliyormuş.
Avustralyanın yaşayan Aborjin
kökenli en ünlü boksörü Anthony Mundinenin Müslüman olması da Müslümanlaşmayı
hızlandırmış.
Afganlıların, Adelaidede yaptığı
Camiyi gördüm.
Cami çok bakımlı.
Nedenini sorduğumda tarihi iki yüz
yıllık olan Avustralyanın en eski binalarından olması nedeniyle devlet
koruması altında olduğunu ve bakımını çok iyi yaptığını söylediler.
Cami, ibadete açık. Camide öğle
namazı kıldık ve fotoğraflarını çektim.
Şu andaki Dışişleri Bakanı, eski
Başbakan Kevin Rudd, Avusturalya diline bir deyim yerleştirmiş: Sorry
Speech
Başbakanken yaptığı bir konuşmada:
Sizi adam yerine koymadık özür dilerim,
Çocuklarınızı elinizden aldık özür
dilerim,
Yerinizden ettik özür dilerim,
Eğitimden uzak tuttuk özür
dilerim... diye devam eden uzun konuşmasının adı Sorry Speech/Özür
konuşması olarak meşhur olmuş.
Avusturalyalı biri, hem yanlış yapıp
hem özür dileyene, yeniden yanlış yapıp özür dileyene Sorry Speech dermiş.
Avusturalya denince insanların
aklına Aborjin, Kanguru, Bumerang, Koala geldiğinden ülkenin güzellikleri
karartılmış.
Dostluğu bana mutluluk veren değerli
arkadaşım Ahmet anlattı: Amerikalı işadamı iş görüşmeleri için Sidney
havaalanına inmiş.
Onu karşılayan Avustralyalı iş
adamıyla hava alanından çıkarken Amerikalı: Bizim köy otogarları bile sizin
havaalanından büyük demiş.
İşadamının kaliteli arabasına
binmişler, Amerikalı bizim ticari taksiler bile bundan büyük demiş.
Yol boyunca Bizim köy yolları sizin
otobanlarınızdan büyük derken büyük bina görmüşler ve burasının da şehrin en
büyük marketi (AVM) si olduğunu söyleyince Amerikalı: Bizim köy bakkalları
bundan büyük demiş.
Derken yolun ortasından zıplayarak
kanguru geçmiş.
Bu nedir diye sorunca,
Avustralyalı işadamı Bu bizim
çekirgemiz deyince Amerikalı susakalmış.