AZ, ÖZ FAKAT SÜREKLİ İŞ
Yüz bin defa ekmek demek yerine bir lokma ekmek yemek mideye daha faydalıdır.
Onun için Kurani keirm de iman kelimesinin ardından hemen ameli Salih gelir.
Yani imanın eyleme dönüşmesi gerekir.
Sabahlara kadar konuşupta iş yapmayan lardan olmayınız.
Ayak üstü kitapçılık yapan bir tanıdığım var. Kitap piyasasında satışa sunulan bazı kitapları alır, okur ve beğendiği kitaplardan biraz daha alır ve o kitabı satmaya başlar.
Ben, bu değerli insanı her görüşümde bundan Kırk yıl önce Torosların eteğinde, kuş uçmaz, kervan geçmez köyümüze gelip eşeğinin sırtında getirdiği Hz.Alinin Cenkleri veya Kerem ile Aslı, Sürmeli beyle Telli Senem gibi aşık kitapları satan adamı hatırlarım.
Benim İlkokul kitaplarının dışında, ilk okuduğum kitaplar bunlardı. Kuranı Kerim ve bu kitaplardan başka kitap bilmezdik.
Şimdi İstanbul gibi kültürün merkezi olan bir şehirde sırtındaki çantayla kitapçılık yapan bu insana ben sevgi ve saygı gösterirken o bizim köye gelen adını ve nereli olduğunu bilmediğim adama da saygı gösteriyorum.
İşsizim diyen bir insan derhal sırtına bir çanta kitap alır ve dükkan dükkan dolaşırsa o günün emeğinin karşılığını mutlaka alır. Yatan aslandan dolaşan tilki daha iyiymiş. Bu işe başlayacak olan arkadaşlar önce satacağı kitabı okusunlar. En faydalı gördükleri kitabı satsınlar.
Avukatlardan biri, dostlarına kitap veriyor ve eğer okursa yeni bir kitap daha vereceğini söylüyor. Bir hafta veya bir ay sonra kitabı okuduğunu söyleyen dostuna Sana sorular fakslıyorum, cevaplarını kopya çekerek yaz ve bana gönder ben de sana kitabını göndereyim diyor. Arkadaşı evinde veya iş yerinde kopya çekerek soruları cevaplıyor. Avukat cevapları yeterli bulunca ikinci kitabı gönderiyor. Bu hareket Kırk kitaba kadar varıyor. Tabii ki kitap sevgisi başladıktan sonra Avukat, kitabın adını söylüyor ve okuyacak olan kişi kendisi satın alıyor.
Çantasında kitap satarak geçimini temine başlayan kişi, kitabı okuduğunu söyleyenleri imtihan ettikten sonra yeni kitaplar getireceğini söyleyerek iki işi birden yapabilir.
Halen görev yapan bir müfettiş, teftişe gittiği İl veya İlçedeki Vali, Kaymakam, Müdürler, Savcı ve Hakimlere mutlaka kitap hediye ettiğini bilirim. Bu sevimli insan arada bir uğradığında çantasındaki kitaplara bir bakarım veya neler olduğunu sorarım.
Gaziantepte bir değerli insan gece lokantaların artan yemeklerini çöpe dökmelerini engelleyerek,onları temiz kazanlara alarak yüzlerce fakirin karnını doyurduğunu duydum. Alın size parasız bir adamın yüzlerce fakiri nasıl doyurduğunun örneği. Hiçbir şey yapamasanız bile lokantacıya dökeceği yemekleri, göndereceği fakire vermesini söyleyip,lokantacıyla fakiri tanıştırıvermesi bile büyük iştir.
İşveren iseniz, işçilerinizin İlm-i Halbilgilerini mutlaka öğretecek yollar arayın. Kendiniz Kuranı bilmiyorsanız hemen öğrenin.
Hangi sebeplerle olursa olsun Hapishaneye düşenler orada gün sayarak stres artırma konuşmalarına hemen son vererek Kuranı okumasını öğrenirler, sonra anlamaya başlarlar ve anladıkları üzerinde tartışırlarsa bir gün Gardiyan gelip Haydi dışarıya dediğinde Günler ne çabuk geçti, birde şu sûreyi tamamlasaydık diyecek.
Haydi mahkumlar, hapishaneyi Yusuf aleyhisselâmın üniversitesine dönüştürüverin.
|
|
|