ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    BİZ AYRILSAK DA BERABERİZ


    BİZ AYRILSAK DA BERABERİZ

    Refah Partisi başkanı Ahmet Tekdal’ın, Anavatan Partisi başkanı Turgut Özal’ın temsilcisinin, Milliyetçi Demokrasi Partisi başkanı Turgut Sunalp, ın ve eşinin, Halkçı Parti başkanı Necdet Calp’ın temsilcisinin katıldığı düğüne ben de konuşmacı olarak katılmıştım.

    Düğün sahibi, büyük bir şirketin sahibi olan kardeşlerden birinin idi. Hepsi İslamcı olan bu kardeşlerin hepsi ayrı partilerin aktif üyesi imişler ve partilere maddi destek verirlermiş.

    Çok yapıcı bir konuşma yaptıktan sonra masama gelip oturdum.

    Arkadaşlardan biri “Partiler arası koalisyon düğün salonunda kurulmuş, bu nasıl olur?” dediğinde ben de onlara, “Türkiye’de maddi durumu, bulunduğu şehre göre biraz iyi olan ailelerin politikasıdır bu. Emlak’ını, fabrikasını, ticaretini korumak için kardeşlerden biri bir partiden olur, ikincisi öbür partiden olur, üçüncüsü, dördüncüsü diğer partilerden olurlar ve her dönemde çıkarlarını korurlar.

    Parti politikası gereği meydanlarda, meclislerde, salonlarda, kardeşler ağız dalaşına girseler de evlerinde sarmaş dolaş olurlar.

    “Çıkarlarını korurlar” derken yolsuzluk kokusu almayın. Bir çok aile haramı-helalı bilir ama politikacılardan gelebilecek zararları önlemek için partiler arası görev taksimi yaparlar.

    Anavatan Partisinden belediye meclis üyesi olan bir tanıdığım, “Yahu hocam, bize bir haller oldu. Anavatan Partisinden seçildim ama kendim Refah Partisine oy verdim” demişti.

    Kendimin gördüğü ve duyduğu bu olayları aktarmamın sebebi, bu milletin özünde İslam’ın var olduğunu, ayrı partilerde olmalarına aldırmadan bu birliği korumamız gerektiğini vurgulamaktır.

    Yarın Ramazan Bayramının birinci günüdür.

    Bu gün kendimizi hesaba çekelim.

    Sadaka-i fıtırı verdik mi? Vermedikse hemen bu gün veya yarın bayram namazından önce vermiş olalım.

    Zekatımızı verdik mi?

    “Hocam, hesabını yaptım vereceğim”

    Yarına çıkacağımızı nerden biliyoruz?

    İhtiyaç sahibinin hakkı olan bu zekat ile, zamanı gelen çek veya senet arasında fark ararsanız zekatın önemi öne çıkar.

    Sabah namazı için kalkılacak.

    Banyo yapılacak,

    Dişler fırçalanacak,

    Mevcut elbiselerin en temiz ve güzeli giyilecek,

    Ağıza tatlı bir şey alınacak,

    Ev halkına tatlı tatlı bakılacak, tatlı sözler söylenecek,

    Besmeleyle camiye doğru gidilecek.

    Yolda karşılaşılan herkese ayırım yapmadan selam verilecek veya alınacak,

    Tekbir getirerek yürünecek,

    Yaya veya arabalı gidip gelirken gidiş yoluyla dönüş yolunun ayrı olmasına dikkat edilecek,

    Ayrı evlerden aynı mekana, camiye gidiyoruz.

    Ayrı parti, ayrı dernek, ayrı akımlardan insanlar olarak aynı safta birleşebiliyoruz.

    Bunu hiç bir zaman hiç bir mekan, hiç bir tartışmada unutmamaya dikkat edeceğiz.

    Çevresi bizden farklı olan bu insanları gördüğümüzde hemen olumsuz kanaatlerimizi hırs rüzgarlarımız kanatlandırıp kaşları çatarak gardımızı alma tarafına gitmeyelim.

    Yanlış yolda bildiğin o kardeşin bak seninle omuz omuza, aynı yöne dönmüş ve aynı ayetleri okuyor veya dinliyor.

    İşte bu damarı işleyelim ve öne çıkaralım.

    Bayramınız mübarek olsun.