BİZ DE MAZİ OLACAĞIZ
Kökler, dalları yönlendirdiği gibi insanın geçmişi de geleceğini yönlendirir.
Kişi hep ileriye doğru atım atıyorsa, yeni şeyler yapıyorsa, geçmişiyle bağları iyi demektir ve kökleri sağlamdır.
Ama ileriye değil de geçmişe bakıyorsa, eski yaptıklarını anlatmaya başlamışsa kökleriyle bağı zayıflamış, geriye dönüş başlamış, hayattan ümidini kesmiş demektir.
Geçmiş, geleceğin içinde yaşatılmalıdır.
Selimiye camiinde Ayasofyanın, Süleymaniyenin özellikleri ve güzellikleri yaşatıldığı gibi, geçmişte yapılan güzel şeyler, daha da güzelleştirilerek yeni yapılanlara da yön vermelidir.
Geçmişimiz de geleceğimiz de bizim için yaratıldığından geçmişimizin ve geleceğimizin esiri olmamaya dikkat edip zaman bizi değil, biz zamanı değerlendirelim.
Hiçbir kimse hayatı sıfırdan başlatamayacağına göre, Hazreti Ademden beri gelen her insanın bu dünya üzerinde bir şekilde katkısı olduğuna göre biz, iyilerin iyiliklerini alarak ve yeni güzellikler katarak yolumuza devam edeceğiz.
Gözü ve gönlü hep mazide kalanlar, kökleri kurumuş ağaçlar gibi çiçek açıp medeniyet meyveleri veremeyenler, havadan hayat ememeyen, güneşin aydınlığında yürüyemeyenlerdir.
Maziyi değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez.
Onu Tarih Müzesine koyarken iyisiyle kötüsüyle koymalı ve köklerine dönüp bakarak geleceğini yönlendirmek isteyenler hem iyisinden hem kötüsünden ibret alırlar.
Kökü mazide olan âti olduğumuzu hiçbir zaman unutmamak gerekir.
Ve bizim kökümüz Hazreti Ademe dayandığına göre Adem aleyhisselamın çocuklarının tarihi, bizim tarihimizdir.
Ama ömrünü mazi meydanlarında dolaşarak, onlara kendi hayal gücü oranında parlaklık vererek ağzı açık hayran rolünde geçirmemek gerekir.
Hazreti Musa ile Firavun kıssası, bu günkü hayatı yönlendirmek içindir.
Yoksa bütün ömrünü o kıssanın bozulmuş, dejenere edilmiş küflü koridorlarında uydurulmuş masallar peşinde geçirmek için anlatmamıştır Kurani kerim.
Biz de mazi olacağız.
Bu tarih Müzesine benden ne kaldı? Sorusunu sorup kalıcı bir söz, bir eser, bir anı bırakmalıyız.
Hatır yıkmayan, gönül alan, hatırı sayılan biri olalım ki hatıralarda hoş bir yer tutalım.
Geçmişin ve geleceğin hayaliyle yaşayan hayalperestlerden olmayalım.
Geçmişten geleceğe çağdaş köprüler olalım ve bu köprülerden geçmişin kötülüklerine geçit vermeden iyiliklerine çağın dili içinde geçit verelim.
Biz, geçmiş hatıralarımızla gelecek ümidimizi birbirine bağlayan olmalıyız.
Hayat yolunda yürürken gözlerimiz hep ön tarafı görmektedir.
Geride kalan yol ve manzaralar hayalhanemizdedir ve biz geleceğe doğru yol almaktayız.
Bin defa ileri bakarken bir defa da dönüp geçmişe bakmalı.
Geride kalan yerlerin manzarasına doyum olmuyor diyerek bir çınarın gölgesinde gönül eğleyenler yoldan kalırlar.
Siz, geçtiğiniz yerlere güzel izler bırakın da arkadan gelenlere güzel anılar olsun.
Geçen zaman geçmiştir.
Gelecek de henüz gelmemiştir.
Öyle ise sen zamanın çocuğu ol demişler bu yoldan önce gidenler.
Zamanınızı iyi değerlendiriniz ve yarın ki gününüz bu günle denk olmasın, iyilikleriniz düne göre bu gün bir derece yükselsin.
İki günü denk olan aldanmıştır
|
|
|