BİZ, DAHA NEYİN PEŞİNDEYİZ?
Biz, düşmanı dost, dostu düşman görmeye
başlamıştık.
Rabbimizin Kuranında Onlar sizin için
düşmanınızdır, onları dost edinmeyin dediğinde Amenna dedik ve bu günün
kafirleri o günün kafiri gibi değil diyerek tereddütlü gönlümüzü kandırmaya
çalıştık.
Anasını düşman sayan Mankurt gibi
olmuştuk.
Camide aynı safta namaz kıldığımız
insanları gruplamaya ve karşı tarafa koymaya başlamıştık, hedef tahtası yapmaya
başlamıştık.
Önce dil kılıcını çekip bize
gösterilenleri haşlamaya başlamıştık.
Arkasından dostlara verilecek imkanları
düşmanlara vermeye başladık ve dostlarımızı mahrumiyet alanına sürgün etmeye
başladık.
Ama, Allah celle celalüh, düşman eliyle
bizim gözümüzü açmaya başladı.
Dinimizin düşmanının yanlışlarını görmeye
başladık.
Dinimizin düşmanı, bize düşman olan
herkesin, her örgütün arkasında onlara destek veriyor.
Bizi, Müttefikim kelimesiyle masraf
yapmadan kandırıyor, bize düşman olanlara hem para hem silah veriyor.
Bütün bunları görüyoruz, bu görmede sağcı
ile solcu arasında fark yok.
Her ikisi de bizi bu hale getiren bu
düşmandır deniyor ama kumar bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı gibi güç
bağımlıları yine varıp Soy beni abey demeye devam ediyor.
Suya düştük yılana sarıldık.
Uyuşturucu bağımlısı kadar kimse onun
zararını bilemez.
Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi, aynı
zamanda uyuşturucu bağımlısı bir kızımız hem içiyor, hem zararlarını anlatıyor
ve sonunda son altın vuruşla ölüyor.
Onun anlattığı zararları ben bilemem.
Daha önce yazmıştım, bir konferanstan
sonra otelin çay salonunda sohbet ederken, şehrin meşhur bir doktoru, Sayın hocam,
uyuşturucudan korunmak için dine imana gerek yok.
İlk okuldan başlayarak zararları
anlatılmalı dediğinde ben de ona Sen doktorsun, sana göre şarap, rakı, viski,
votka da uyuşturucu mu? diye sordum Evet deyince devam ettim Sen Türkiyede uyuşturucunun zararlarını en iyi
bilen yüz tane Profesör seç ve onlara sor, Bunları kullanıyor musunuz? Bir de
hiç seçmeden buradan İzmire kadar rastgele yüz tane imama aynı soruyu sor
dediğimde Ben kaybettim dedi.
Benim uyuşturucuyu kullanmamamın
temelinde bir tek ayet vardır.
Zararlarını bilmek, insanı o kötü ve
tehlikeli şeyden alıkoymayı sağlamıyor her zaman.
Önce hatasını anlamalı, sonra hatayı
tamir etmeli ve doğrusunu yapmak için harekete geçmeli.
Kumar bağımlısı ünlü siyasilerimizle
sanatçılarımız, ahiret zararını hesaba katmasalar bile kaybettikleri para
zararını benden iyi bilirler ve buna rağmen oynamaya devam ederler.
Eğitimimizi İslamileştirmeden bu tür
umumi belalardan kurtulmamız mümkin değildir.
Sağın ve solun diş bilerken itaatten zevk
aldığı Amerikada, günlük adam öldürme sayısı Türkiyenin on katından fazladır.
Daha neyin peşinden gidiyoruz biz???????