ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    BİZ, DAHA NEYİN PEŞİNDEYİZ?


     

    BİZ, DAHA NEYİN PEŞİNDEYİZ?

    Biz, düşmanı dost, dostu düşman görmeye başlamıştık.

    Rabbimizin Kur’an’ında “Onlar sizin için düşmanınızdır, onları dost edinmeyin” dediğinde “Amenna” dedik ve “bu günün kafirleri o günün kafiri gibi değil” diyerek tereddütlü gönlümüzü kandırmaya çalıştık.

    Anasını düşman sayan Mankurt gibi olmuştuk.

    Camide aynı safta namaz kıldığımız insanları gruplamaya ve karşı tarafa koymaya başlamıştık, hedef tahtası yapmaya başlamıştık.

    Önce dil kılıcını çekip bize gösterilenleri haşlamaya başlamıştık.

    Arkasından dostlara verilecek imkanları düşmanlara vermeye başladık ve dostlarımızı mahrumiyet alanına sürgün etmeye başladık.

    Ama, Allah celle celalüh, düşman eliyle bizim gözümüzü açmaya başladı.

    Dinimizin düşmanının yanlışlarını görmeye başladık.

    Dinimizin düşmanı, bize düşman olan herkesin, her örgütün arkasında onlara destek veriyor.

    Bizi, “Müttefikim” kelimesiyle masraf yapmadan kandırıyor, bize düşman olanlara hem para hem silah veriyor.

    Bütün bunları görüyoruz, bu görmede sağcı ile solcu arasında fark yok.

    Her ikisi de “bizi bu hale getiren bu düşmandır” deniyor ama kumar bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı gibi güç bağımlıları yine varıp “Soy beni abey” demeye devam ediyor.

    Suya düştük yılana sarıldık.

    Uyuşturucu bağımlısı kadar kimse onun zararını bilemez.

    Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi, aynı zamanda uyuşturucu bağımlısı bir kızımız hem içiyor, hem zararlarını anlatıyor ve sonunda son altın vuruşla ölüyor.

    Onun anlattığı zararları ben bilemem.

    Daha önce yazmıştım, bir konferanstan sonra otelin çay salonunda sohbet ederken, şehrin meşhur bir doktoru,” Sayın hocam, uyuşturucudan korunmak için dine imana gerek yok.

    İlk okuldan başlayarak zararları anlatılmalı” dediğinde ben de ona “Sen doktorsun, sana göre şarap, rakı, viski, votka da uyuşturucu mu?” diye sordum “Evet” deyince devam ettim “Sen  Türkiye’de uyuşturucunun zararlarını en iyi bilen yüz tane Profesör seç ve onlara sor, “Bunları kullanıyor musunuz? Bir de hiç seçmeden buradan İzmir’e kadar rastgele yüz tane imama aynı soruyu sor” dediğimde “Ben kaybettim” dedi.

    Benim uyuşturucuyu kullanmamamın temelinde bir tek ayet vardır.

    Zararlarını bilmek, insanı o kötü ve tehlikeli şeyden alıkoymayı sağlamıyor her zaman.

    Önce hatasını anlamalı, sonra hatayı tamir etmeli ve doğrusunu yapmak için harekete geçmeli.

    Kumar bağımlısı ünlü siyasilerimizle sanatçılarımız, ahiret zararını hesaba katmasalar bile kaybettikleri para zararını benden iyi bilirler ve buna rağmen oynamaya devam ederler.

    Eğitimimizi İslamileştirmeden bu tür umumi belalardan kurtulmamız mümkin değildir.

    Sağın ve solun diş bilerken itaatten zevk aldığı Amerika’da, günlük adam öldürme sayısı Türkiye’nin on katından fazladır.

    Daha neyin peşinden gidiyoruz biz???????