17/10/2018/Çrşmb/Milligazete
Aileden birinin vefatı üzerine evin içinde hüzün, sis bulutu gibi dolaşırken, ilk defa yakınlarından birinin öldüğünü gören 4 yaşındaki çocuk annesine sorar:
Anne, sen ölürsen ben ve kardeşim ne yaparız?
Anne cevap verir: Anne annen ve deden var
Çocuk: Ya onlar da ölürse..
Konuşmayı dinleyen dede: Kızım, çocuğa verdiğin cevap yanlıştı.
Cevap, Anne annen ve deden var demek yerine Sizi, bizi, dedeni ve herkesi yaratan var.
Şu anda onu göremiyoruz ama, şu anda ben sana bir tek nefes veremezken, O sana nefes veriyor.
Sen, nefes alıp-verdiğinin farkında değilken o sana nefes vermeye devam ediyor.
Nefesin değerini anlamak için ağzını ve burnunu kapat de ve birkaç saniye sonra dayanamayıp açtığında işte o nefesi sana verene seni emanet edip ahirete öyle gideceğiz.
Ecelimiz geldiğinde bizim de gözümüz arkada kalmayacak diyecektin derken torun da bu konuşmayı dinledi, ağız ve burnunu kapatarak nefesin değerini anladı.
Bir nefes boyu bile Rabbimizin bizden uzak olmadığını anladı ama kendi çocuk anlayışı içinde anladı.
Bizansın güçlü bir orduyla saldırıya hazırlandığını haber alan sevgili peygamberimiz, ordunun hazırlık yapmasını, onun için maddi yardımlar yapmalarını söylemiş.
عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ يَقُولُ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَنْ نَتَصَدَّقَ فَوَافَقَ ذَلِكَ عِنْدِى مَالاً فَقُلْتُ الْيَوْمَ أَسْبِقُ أَبَا بَكْرٍ إِنْ سَبَقْتُهُ يَوْمًا قَالَ فَجِئْتُ بِنِصْفِ مَالِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ ». قُلْتُ مِثْلَهُ وَأَتَى أَبُو بَكْرٍ بِكُلِّ مَا عِنْدَهُ فَقَالَ « يَا أَبَا بَكْرٍ مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ ». قَالَ أَبْقَيْتُ لَهُمُ اللَّهَ وَرَسُولَهُ قُلْتُ وَاللَّهِ لاَ أَسْبِقُهُ إِلَى شَىْءٍ أَبَدًا . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ
Hazreti Ömer, malının yarısını getirerek Hazreti Ebubekiri geçeceği yarışına girmiş ve getirip teslim etmiş.
Sevgili peygamberimiz: Ailene neyi bıraktın diye sorduğunda Hazreti Ömer Malımın yarısını bıraktım demiş.
Hazreti Ebubekir de getirdiğinde Ailene ne bıraktın dediğinde Allah ve Rasülünü bıraktım deyince hazreti Ömer: Hiçbir şeyde hiçbir zaman onu geçemeyeceğim demiş. Allah onlardan razı olsun. (Tirmizi, Sünen, K. Menakıb, bab 16, Ebu Davud, Sünen, K. Zekat, bab 41)
Hazreti Ömer, Hazreti Ebubekiri en yakından bilen biri olarak kendi kanaatini bildirmek için:
عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ لَوْ وُزِنَ إِيمَانُ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ بِإِيمَانِ أَهْلِ الأَرْضِ لَرَجَحَهُمْ
Ebubekirin imanı ile bütün yeryüzü halkının imanı tartılsa hepsine üstün gelir demiş. (Beyhaki, Şuabül-İman, bab el-kavlü fi ziyadet-il İmani ve noksanihi, Hadis no 35)
Çocuklar büyüyünce bize bizden daha yakın olan yaratıcısına o da yakın olmak için kılavuz kitabı okuyacak inşallah.
Yaratanın gönderdiği kılavuz kitabında:
أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ
Allah, kuluna yeterli değil midir? (Zümer süresi ayet 39/36) derken Yeterli olduğunu haber verir.
Bak oğlum, kardeşin dünyaya gelmezden bir gün önce annende bir damla süt yoktu.
Kardeşin dünyaya gelince hemen sütünü de gönderiverdi O yaratan Allah celle celalüh.
Rabbimiz, bize yakın olduğunu haber verirken:
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Kullarım Sana Benden sorarlarsa, Ben (onlara) çok yakınım. Dua eden, dua ettiğinde kabul ederim. Onlar da Bana icabet etsinler. Bana iman etsinler ki doğru yolda olanlardan olsunlar. Buyurur. (Bakara süresi ayet 2/186)
Bize, bizden aykın olduğunu haber verirken de
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
And olsun insanı biz yarattık. Nefsinin ona vereceği vesveseyi biz biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız. Buyurmuş. (Kaf süresi ayet 50/16)
Duha süresinin haberine göre Sevgili peygamberimiz yetim ve fakir olarak büyüdü ama şu anda dünyada her gün ve her saatte en çok adı Salavatla anılan odur.
Başta babası ve devlet başkanı Nemrut tarafından ateşe atılan Hazreti İbrahimin ateşini gülistana çeviren Allaha güveniyoruz biz.
Biz, bize verilen maddi ve manevi güçlerimizi, yaratanın öğrettiği şekilde kullanmaya çalışalım ve gelecek kaygısı duymadan yolumuza devam edelim.