BAŞARACAKSINIZ YETER Kİ BAŞLAYIVERİN
13/12/2019/Cuma/Milligazete
Mahmut Toptaş
Mektebiniz, meşrebiniz, tarikatınız,
derneğiniz, vakfınız
her ne ise, hangi partiyi destekliyorsanız fark etmeden,
hemen bulunduğunuz şehirde müftü efendi ile bağlantıya geçerek camilerden
birinde ders başlatınız.
Tefsir dersi hocası iseniz namaz sürelerinden
başlayarak, Yasin, Feth, Mülk, Nebe sürelerinden sonra Kuran-i Kerimi baştan
sona kadar cemaate anlatınız.
Hadis hocası iseniz, Diyanetin yayını olan
Buhari Şerhi Tecrid-i Sarihten, usul bölünü atlayarak geri kalan kısmı önceden
kendiniz okuyup notlar alarak cemaate özetleyiniz.
Uzu uzun kitaptan okumayınız.
Önemli hükümleri iki veya üç defa tekrarlayınız
ve cemaate de tekrarlatınız ki cemaat dikkatle dinlesin.
Din dersi hocası iseniz, fıkıh konularını
anlatınız.
Tatbikat gereken yerlerde ayağa kalkınız ve
tatbikatını da yapınız.
Okuduğunuz kitaptaki ağır Osmanlıca kelimeleri
bu günkü dille anlatınız.
Kendinizin kullandığı kelimeleri de anlaşılır
hale getiriniz.
Cemaatin gözlerine dikkat ediniz, anlayıp
anlamadığını gözlerden anlarsınız.
Kasıntıdan, hocalığınızı gösterme tavırlarından
uzak durunuz.
Ders yapacağınız zamanı iyi seçiniz.
Başladıktan sonra mazeretiniz çıkıp derse gelmezlik
yapmayınız.
İstanbul gibi trafiği bol olan bir şehirde 23
yıl düzenli, hiçbir vakfın, derneğin denetiminde olmayan iki salonda haftada
bir gün akşam saat 19.00 dan 20.30 kadar derslerime devam ettim.
Kimseden hiçbir maddi destek almadım.
Bir gün olsun derse bir dakika geç gelmedim.
23 yılda bir defalığına derse yetişemedim, o
kabahat da bana ait değildi. THY beş saat geciktiği için yetişemedim. Ama
telefon ederek yerime bir değerli hoca arkadağı gönderdim. Derse gelenler
hocasız kalmadılar.
Bir kişi gelse de siz derse devam ediniz.
Her derse, zamanında düzenli gelirseniz, altı
ay sonra caminiz dopdolu olacaktır. Kesin.
Özel Arapça medresesi olan hocalarım, yaptığınız
bu iş, sevgili peygamberimizin usulüne uygun mu?
Medrese derslerinden sonra hemen her gün, o
şehrin her telden insanına da faydalı olmak için bir şeyler yapınız.
Namaz kılmayanları kılar hale getiriniz.
Birlik ve beraberliği camide sağlayınız ve cemaati
bilgilendiriniz.
Cemaati, camiden biz kaçırıyoruz.
Vaiz efendi namaza yarım saat kala geliyor,
içerdeki cemaat sayısını beğenmediğinden imam odasında bekliyor, ezana az zaman
kala kürsüye çıkıyor, az zamanın yarısını cemaati azarlayarak tüketiyor, ayetin
anlamını veremeden zaman bitip Fatihayı çekiyor.
Vaizler ve müftüler, görev yaptığınız şehirde
oturunuz.
Yirmi dört saatiniz o şehirde geçsin.
Sizin varlığınız o şehir halkı için bir
güvencedir.
Konyanın en alim vaizlerinden olan merhum
Bozkırlı Mustafa Parlaktürk efendiyi uzun zaman evinde 1975-1979 yılları arasında
dinleme ve istifade etme fırsatım oldu.
Bir gün onu Karamana davet ettiğimde Olmaz,
bak görüyorsun akşama kadar ve de gece, fetva sormak için gelenleri geri
çevirmemek için ben Konyadan ayrılamam demişti.
Vaazlarınızı sistemli yapınız. Cemaat her
dinleyişinde konu bütünlüğünü görsün.
Aynı vaazı aynı cemaate tekrarlayıp durursanız
dinlemezler.
Filan camide Tefsir, Filan camide Hadis, Filan
camide Fıkıh, Filan camide cihad ayetleri tefsir ve şerh edilecek diye
duyurunuz.
Zorunlu olan vaazlarınıza ilave olarak en az
bir vaaz daha ilave ediniz ve o vaazı kış günlerinde yatsı namazından sonra,
yaz günlerinde ikindi namazından sonra yapınız.
Göreceksiniz ki hiç beklemediğiniz adamlar,
beklemediğiniz sayıda size cemaat olacaklardır.
Bu derslere gelenlerden hediye dahi kabul
etmeyiniz.
Orta öğretimde Din ve Ahlak bilgisi
öğretmenleri ile bütün vaizlerimizin hepsi böyle bir hizmete başlarlarsa ülkede
en büyük faaliyet başlamış olur.
Yazdıklarımın hepsi denenmiştir.
Başaracaksınız. Yeter ki başlayıverin