BARAK
HÜSEYİN OBAMA ÖRNEĞİ
Konferanstan
sonra işçilerimizden birinin evinde çan sohbeti olur genelde.
Avrupaya
ilk gelenlerden birine sordum, Torosların eteğindeki o kuş uçmaz,
kervan geçmez, elektrik gelmez, para uğramaz köyünden Avrupa'ya
gelirken buralarda camiler açacağınız, Kur'an kursları
yapacağınız hiç aklınızdan geçti mi? Dediğimde,
Neden
sen hocam, bir sene çalışacağım gözüme kestirdiğim tarlayı
ve bir çift de öküz parasını aldım mı bir gün bile durmam
diyerek gelmiştim ama dönemedim.
Ekmek
ihtiyacı gibi önce Cuma namazı ihtiyacımız, sonra cami
ihtiyacımız derken bu günlerde Avrupanın tamamında beş binin
üzerinde cami yapılıvermiş diyor.
Neye
niyet neye kısmet denilen şey işte budur.
Televizyonlarda
İslam aleyhinde yapılan yayınlara bakarak ümitsizliğe düşmenin
anlamı yok.
Müslüman
Türklerin sicili Avrupada temizdir.
Avrupa
basınının Türklerle ilgili haberlerinde sicilleri temiz değil
ama Avrupalılar da geri zekalılar gurubu değiller.
Yirmi
yıldır komşusu olan Türkten hiç bir zarar görmediği gibi hiç
bir Avrupalıdan görmediği yardımı da görmüştür.
Devleti
yönetenler, Müslüman Türklerin suç oranının diğer Avrupa
ülkelerinin suç oranının altında olduğunu bilirler.
Avrupanın
her şehrinde otuz yıldır yaşayan ve suça karışmayan
insanımızın sayısı dikkat çekecek kadar fazladır.
İlk
nesilde suç oranı sıfıra yakınken ikinci nesilde biraz artmasına
rağmen, Avrupada doğup Avrupa da büyüyüp Avrupa eğitiminden
geçen üçüncü neslin suçlarından dedeler utanmaya başladı ama
yine de onların suç dosyası Avrupalı yaşıtlarına göre yine
azdır.
Onun
için gazete ve televizyon bombardımanının fazla etkisi yoktur.
Camilerimize
ve bazı derneklere karşı yapılan saldırıların arkasında
Avrupa halkının değil, Avrupadan intikam almaya çalışan
siyonistlerin parmağı vardır.
Kirli
oyunlar peşinde koşanların da iki bin yıldır başarılı
olmadığı meydandadır.
Onun
için fazla karamsarlığa meydan vermeyin.
Türkiye'de
iken Kur'an okumasına izin verilmeyenler, Avrupada açtıkları
Camilerde Kur'an okumasını öğrendiler.
Umutsuzluğa
kapı açmayın.
Kenyanın
bir köyünden fakir ve hakir görülen bir zenci Amerika'ya gidiyor.
Okumaya
başlıyor. Beyaz tenli okul arkadaşıyla evleniyor, oğlu oluyor,
adını Barak Hüseyin koyuyor ve Hüseyin, Amerika Devletinin
Cumhurbaşkanı oluyor.
Durumunuzu
ve konumunuzu hiç bir zaman küçümsemeyin.
Yedi
milyarın ötesinde yaratılmışların hepsine iyilikler düşünün
ve gücünüzle orantılı olarak bir şeyler yapmaya başlayın.
İlk
rüzgarı siz estirmeye başlayın.
İlk
adımı siz atın.
İlk
işaret fişekini sizi parlatın.
Hakka
isyan eden, halka zulmeden ve de ıslahı mümkin olmayana ilk
kurşunu da siz sıkın.
Göreceksiniz,
hatırınıza ve hayalinize gelmeyen başarıların öncüsü siz
olacaksınız ve o güzel hareket devam ettiği sürece siz ölseniz
bile amel defteriniz kapanmayacak.