BAYRAM
GÜNÜ NE YAPALIM?
23/06/2017
Bayram
günü, bayram yapalım.
Pazar
sabahı, Sahura kalkar gibi kalkılacak.
Banyo
yapılacak, dişler tertemiz olacak.
Evde var
olan elbiselerin en güzeli giyilecek.
En güzel
kokular sünnettir diyerek sürülecek,
Tatlı
konuşmak, gül gibi yüzlerle bal gibi sözler söylemek gerektiğinden ağıza tatlı
bir yiyecek alınacak.
Tatlı
yenecek tatlı konuşulacak.
Evde aile
içinde gülücükler ve kelimeler kelebekler gibi uçuşacak.
Evin
camlarından dışarı elektrik ışığıyla beraber mutluluk saçılacak.
Sokalar
bal döksen yalanır hale gelecek
Topraktan
baş kaldıran her bir çiçeğin çıkışıyla tabiatın süslenmesi gibi, her evden
camiye doğru yürüyen cemaat da, çiçekler korosuna bir çiçek, insan denizine bir
damla olarak katılacak.
Yok
birbirimizden ayrımız gayrımız denmeden kaynaşılacak.
Her
ırktan, her renkten, her partiden, her mezheb ve meşrepten insalarımız tek kelimede birleşecek
ve Allahü ekber/En büyük Allahtır diyecek.
Yıllarca
bize En büyük filan şahıs veya devlet dedirtenler ya kuduracak veya yanlışın
neresinden dönersem kardır diyerek aslına rücu edecek.
Sabah
namazının iki rekat sünnetini kendisi kılacak, iki rekat farzında imama uyacak.
Farz
kılarken birlikte hareketlerimizi, Rabbimizin emrettiği, peygamberimizin
öğrettiği şekilde yaparken, sünnet namazlarımızda birey/ferdiyetimizin
körelmemesini sağlıyoruz.
Dünyanın
öbür ucunda acılar içinde kıvranan kardeşlerimiz için yardım yapabilmenin yolu
da bizlerin bir araya gelmesinden geçer.
Bedir harbinde
verilen şehitlerin acısı sürerken sevgili peygamberimiz Ramazan bayramını da
yapmıştır.
Ağlamak
şehidi geri getirmez.
Gerçek
şehitler, ahiretteki makamlarını gördükten sonra bizim bu kirli dünyamıza geri
gelmek istemezler. Ancak Allah yolunda hizmet ederken tekrar şehit olmak için
gelmek isteyeceklerini Sevgili peygamberimiz haber verir.
Yalnız ve
yalnız Hakkın huzurunda el bağlanacağını bütün dünyaya göstermek ve nefsimize
de Haktan başkasının önünde eğilmeyecek bir özgürlüğe sahip olduğunu hatırlatmak
üzere toplanacağız camilerimizde.
Camide
ayırımcılık yok.
Cumhurbaşkanı
ile sade vatandaş, Generalle er, patronla işçi, Profesörle öğrenci, yan yana, omuz
omuza, aynı yöne dönüp aynı kelimelerle yalnız Allaha kulluklarını arz
edecekler.
Hakkın
huzurunda bütün bir halk dokuz defa tekbir getirerek iki rekatlı bayram namazı
kılınacak.
Sanatçısından
çiftçisine kadar herkes sınıf farkını kaldırarak yan yana gelecek, omuz omuza
verecek birlik ve beraberliğini bütün dünyaya gösterecek.
Birlik ve
beraberliğin ancak Bir olan Allahın emirleri etrafında gerçekleşebileceğini
yedi iklimi cihana ilan edecek.
Babaların
ve annelerin elleri öpülecek, hayır duaları alınacak.
Dedelerin
ve ninelerin gönlü yapılacak
Komşuların
yakınların, dostların, arkadaşların.. hatırı sorulacak.
Çarşı-Pazarlarda
gülen yüzler, tatlı kelimeler üreten dillerle mutluluk baloncukları havalarda
uçuşacak.
Hayatımıza
din hakim olursa, kin ortadan kalkar.
Bayramlar
bunun doğruluğunun en güzel şahididir.
Bulunduğunuz
köy veya şehirde olmayan tanıdıklarınızın tamamına Mesaj atın demiyorum,
telefonla ulaşın ve gönül yapan, mutluluk saçan kelimelerle konuşun.
Beğendiğiniz,
beğenmediğinizi okul arkadaşlarınızı, asker arkadaşlarınızı, öğretmenlerinizi,
öğrencilerinizi, işçilerinizi, patronlarınızı
arayınız ve bayramını tebrik
ediniz.
Bunlar
bizim kaynaşmamıza sebep olurlar.
1959
yılında beni ilkokuldan mezun eden, solcu İlkokul öğretmenimi hala aramaya
devam ederim.