ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    BEYİN TEMİZLENMEDEN OLM


    İslam’ın Şartının Beş olduğunu, Namaz, Oruc, Hac, Zekat ve Kelime-i Şehadet olduğunu bilmeyenimiz yoktur.

    Allah için canını ve kanını vermeye hazır milyonlarca insanımız Allahın kitabını, Rasülünün sünnetini, ehli sünet çizgisini öğrenmek için vaktini veremiyor.

    Onun içindir ki katil sayısı, ilim adamı sayısından fazladır.

    Hapishane sayısı, üniversite sayısından fazladır.

    Dünya hapishaneleri içinde en fazla okumuş adamı içinde bulunduran hapishane, Silivri hapishanesidir.

    İslamcı doktorumuz otuz yıl önce mezun olduğu fakülteden sonra eline dünyaca ünlü tıb dergilerinden birini almadığı gibi, Sevgili peygamberimizin hadislerini toplayan hadis kitaplarındaki “Tıb Kitabı” bölümünü okuyup günümüzde nasıl değerlendirilir endişesini ve heyecanını taşımamış.

    Bakanlık da yapmış bir İslamcı aydınımız, batıyı, batılı siyasileri ve onların ekonomilerini çok iyi bildiği halde bana sorduğu bir soru, İslami konulardaki cehaletinin fotoğrafını bana vermişti.

    İslam’ın Dünya Nizamı olması konusunda hiçbir tereddüdü olmayan, bunun gerçekleşmesi için bir çok riski göze alarak çalışmalar yapan, Londra’da, Newyork’ta ekonomi okuyan ve ülkeye dönünce okuduklarını uygularken “Kahrolsun Amerika, yaşasın İslam” diyen samimi, iyi niyetli, fazla nafile ibadetli kardeşlerimizden bu güne kadar “Ekonomi konusunda “Dünya Nizamı” olmasını istediğimiz İslam dini ne diyor?” diye düşünerek Kur’anı ve Hadisi şerifleri bir gözden geçireni görmedim.

    Size Müslim’in Sahihinde rivayet edilen bir hadisi nakledeyim:

    Bir adam çölde iken bulutttan gelen “Filanın bahçesini sula” diye bir ses işitir.

    Bulut, suyunu taşlık bir yere boşaltmaya başlamış. Arıklardan biri sel suyunu içine almış. Olayı seyreden adam, suyu izlemeye başlamış.

    İleride bir adam kalkmış küreğiyle suyu bahçesine çevirmeye başlamış.

    Olayı izleyen adam, Allahın kulu senin adın ne? Demiş. O da:

    -Filan demiş ve o buluttan işittiği adı duymuş.

    - Bana adımı neden sordun? Deyince

    - Ben bu adı şu suyu indiren buluttan “Filanın bahçesini sula” dediğini işittim. Sen ne yapıyorsun?

    Adam- Ben bu bahçeden aldığım mahsulün üçte birinin fakirlere dağıtırım. Üçte birini kendi aileme ayırırım. Üçte birini bahçeye geri veririm” demiş. (Müslim, sahih, Kitabü’z-zühd verrikak, Bab 45, hadis no 2984)

    Şimdi ekonomistlerimiz, kazanç sahiplerinin kazancından üçte birini ihtiyaç sahiplerine vermesinin ekonomiye ne katkısı olduğunu araştırmalı.

    Üçte birinin tarlaya, fabrikaya, dükkana tohum olarak, gübre olarak, sulama, ilaçlama olarak, yatırım olarak dönmesini araştırmalı.

    Ailesine karşı sorumluluklarının farkında olarak üçte birini ailesine döndürerek Allahın nimetlerinden yararlanmanın ekonomiye katkısını yeniden araştırmalı.

    “Ama hocam bu ayet değil ki.

    Bazı Profesyonel İslamcı profesörlerimiz, hadisleri devre dışı bıraktılar. Bana ayetlerden örnek ver” diyebilirler.

    Buyurun, ayetleri okuyun:

    “Eğer o ülkeler halkı iman edip sakınmış olsaydı onlar üzeri¬ne gök ve yerin bereketlerini açardık.” (A’raf süresi ayet 96)

    “Eğer onlar doğru yola gitselerdi, biz onları bol su ile sulardık. “( Cin süresi ayet 16)

    “Erkek veya kadınlardan, kim mü'min olarak salih amel iş¬lerse onu (dünyada) güzel bir hayatla yaşatırız ve onun (âhirette) mükâfa¬tını yaptık¬ları¬nın en güzeliyle veririz.” (Nahl süresi ayet 97)

    “Kim Allah'tan sakı¬nırsa onun için bir çıkış yolu kılar. Ve onu hesap etmediği yerden rızıklandırır.” (Talak süresi ayet 2-3)

    Ayet ve hadisleri okumaya başlamadan önce “Euzu bilahi mineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim” demeli ve bu güne kadar beynini kirletenlerin kirinden arınmış olarak okumalı.

    Yoksa “Olmadı. Bu çağda da mı?” dedirtir, beyninizdeki pislikler.