ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    BEYİNLER OKUNABİLECEK Mİ?


    BEYİNLER OKUNABİLECEK Mİ?

    12/02/2018

    Beyin okuma sanatı, insanlık tarihi kadar eskidir.

    İnsanın beyninde meydana gelen düşünce kıpırdanmalarının izleri yüzde ve gözde daha belirgin okunur.

    Hani, bilgi sayarın içini açıp baksak madeni bazı aletleri görürüz ama tuşlarına dokunduğumuzda içindekileri, ekran yüzünde gördüğümüz gibi insanın içinden mutluluğun pembe bulutları mı dolaşır yoksa kara bulutları mı dolaşır yüzünden belli olur.

    Dilimizle konuştuğumuzda dilimizi bilenler anlar, ama dilimizi bilmeyenler anlayamaz.

    Beynimiz, meramını dille anlatırken binlerce dille konuşan bütün insanların anlayacağı göz, yüz, tavır diliyle de meramını anlatır.

    Beynimizin emriyle güldüğümüzde veya üzüldüğümüzde bütün insanlar anlar.

    Yani beyin okumanın tarihi Hazreti Adem ile eşi Hazreti Havva ile başlamıştır.

    Biri hiçbir şey konuşmadığı halde içinden olumlu şeyler geçiriyorsa, yüzünden, gözünden ve tavırlarından belli olur.

    Cüneyt Zapsu bey, çağımızda gelişen teknoloji ile beyinde geçen düşüncelerin oknabileceği gibi kağıda da dökülebileceğini anlatan röportajı dinledim.

    İki cep telefonu arasındaki görünmeyen bluetooth gibi birbirine beyinlerdeki fikirleri aktaracaklar, sır diye bir şey kalmayacak diyorlar.

    Beş kıtada beş arkadaş aynı anda görüntülü sohbet edebildiği bir dünyada yaşıyoruz.

    Birkaç yıla kadar beynimizden geçenleri sinyal alıcılarla kaydedip kağıda döküleceği söylenir.

    Dökülsün. Yüzümüzde, gözümüzde, yürüyüşümüzde… görülen düşüncelerimiz, kağıda dökülünce ne olacak?

    Sonunda iyi niyetli, sağlam imanlı, güzel eylemli insanlar kazanacak.

    Dünyamız küçüldü, iki yüz devlet, iki yüz daireli bir apartman gibi oldu.

    200 daireli bir apartman gibi dünyada yaşayan insanların aklından geçen fikir sinyalleri dönüştürücülerle 200 evin televizyonunda görülür hele gelince milyarlarca insanın Müslüman olması daha kolay hale gelir.

    Allaha iman konusunda Hıristiyanlar Teslisi/üçlemeyi sunarken,

    Yahudiler Rabbin, yalnız Yahudilerin Rabbi olduğunu ilan ederken,

    Ateistler “Allah yok” derken,

    Müslümanlar, “Allah vardır, birdir ve bütün yaratılmışların, doğunun ve batının Rabbidir demesi” 200 dairede oturanların aklına daha uygun gelir.

    Peygamber konusunda Yahudiler “Musa yalnız Yahudilerin peygamberidir, İsa sahte idi ve onu çarmıha gerdik, Muhammed de sahte peygamberdir” derken, hem Hıristiyanları hem Müslümanları düşman ilan etmiş olur.

    Hıristiyanlar, “İsa Allah’ın oğludur, Muhammet sahte peygamberdir” derken, Allah’ın oğlunu öldürdüğünü iddia ettiklerinden Yahudilere düşman olurken Muhammed sahtedir diyerek Müslümanları da düşman kabul etmiş olurlar.

    Ama Müslümanlar, hem hazreti Musa’ya iman ettiklerinden, hem Hazreti İsa’nın Allah’ın oğlu değil peygamberi olduğuna inandıklarından orta yolu sundukları için 200 dairede oturan dünya insanını dengeli olmaya davet edeceği için kabul görecektir.

    Ekonomik konularda Yahudiler, kendilerinin dışındakilerin mallarını alma, çalma, sömürme, canlarına kıymayı hedeflediklerinden havada onların fikir sinyalleri dolaşırken, Hristiyanların da aynı şeklide ister Hıristiyan olsun, ister Yahudi olsun, ister Budist, ister ateist olsun ne olursa olsun elindeki alınmalıdır, beş yüz zenginin elinde toplanmalıdır düşüncesi 200 ev gibi devletlerin havasında fikir sinyalleri gezinirken, harama el uzatamayan Müslüman erkeğin zihninde “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” Hadisi geçmeye başlayınca,  200 daire gibi devletlerin televizyonlarının alt yazısında bu hadis geçmeye başladığı anda kapı çalınır ve Müslüman bir ailenin çocuğu bir kap yemekle görünür ve “Annem gönderdi” dediğinde kazanan biz oluruz.

    Sırlarımız ortaya dökülmeyecek hiç korkmayın. Hem de kıyamete kadar sırlarımız sır olarak kalacak. Ama siz, beyninizi kirli bohça gibi kullanıp, küflü, karanlık, haramlı…sırlar saklamayın onda.

     “Yevme tüblesserair/Kıyamet gününde bütün sırlar ortaya dökülecek ve içimiz dış olacak.

    Bu dünyada Jammer/Sinyal bozucularla iletişim araçlarının sinyalleri engellendiği gibi biyometrik sensörlerle beynimizin sinyalleri okunmaya başlandığı  gün geldiğinde parmağınıza taktığınız bir Jammer yüzüğünüz, sırlarınızı dışa sızdırmayacak, dışardan beyninize yanlış sinyalleri engelleyecek Jammer yüzükler icat edilecek.

    “İnnehü alimün bi zat’is-sudur” Biz gönüllerden geçeni bilen Allah celle celalühe iman ediyoruz, bütün amel/eylemlerimizi yazan meleklere iman ediyor ve ona göre hayatımızı düzenlemeye dikkat ediyoruz.