BEYNİ PROGRAMLANMIŞ İYİ
Yediklerimiz, içtiklerimizin, soluduğumuz havanın tenimiz ve canımız üzerinde etkisi olduğu gibi okuduklarımız da bizim hem tenimiz hem canımız üzerinde etkili olur.
Şarap içenle şerbet içenin araba sürüşü aynı olmadığı gibi materyalist eğitim alanla İslami eğitim alanın aynı şekilde düşünüp aynı işi yapması mümkin değildir.
Çok çok aygın Profesörlerimiz bir yıl önce televizyon televizyon dolaşıp ne olursa olsun ne pahasına olursa olsun Avrupa Birliğine girmeliyiz diyorlar ve örnek olarak da Yunanistanın Avrupa Birliğine girdikten sonra kişi başına düşen milli gelirin arttığını anlatıyorlardı.
Ne oldu?
Avrupa Birliğine kabul edilmeyen Türkiye devleti, iflas durumuna giren Yunanistana yardım teklifi götürdü.
Şu anda Milliyetçi-Mukaddesatçı münevverlerimizle batı tarafından beynine program yerleştirilmiş aydınlarımız arasında tartışma konusu cep telefonundan tanka kadar, bilgisayardan uzay aracına kadar teknik aletlerin yapımında biz de yerimizi alalım veya onların yaptıklarını alarak yaşayalım fikridir.
Araştırma ve geliştirmeye (Ar-ge) harcanan paranın çok yüksek olduğunu, onun için yapılanı almanın daha karlı olduğunu savunarak yetmiş yıldır çivi çaktırmayanlar Sikorsky helikopterleri Amerikadan, Heronlerı İsrailden alalım daha ucuza mal ederiz diyenlerdirler.
Bunlar da hain değiller.
Her şeyi maliyet üzerinden değerlendirme eğitiminden geçirilmiş ve beyni programlanmış insanlarımızdırlar.
Eğitimde, gıdada, sağlıkta, savunmada dışa bağımlılarının yaşama şansı yoktur.
Dışarıdan bir liraya alınacak bir şey bu ülkede bin liraya yapılmalı hem para ülke insanında kalmalı hem o konuda gelişime katkı sağlanmalı.
Bunların bayrak sevgisini, vatan sevgisini televizyondan dinlerken ben kendimden şüphe eder hale geliyorum.
Beynine program yerleştirilenlerin tamamı dininden imanından vatanseverliğinden vazgeçmiş değiller.
Evinden iş yerine giderken sabahleyin arabasının gölgesinin vakıf arazisinin üzerine düştüğünü yani gölgeyle vakıf arazisini çiğnediği için rahatsız olduğunu bu konuda rahatlamak için benden fetvasını isteyecek kadar hassas olan bu eğitilmiş insanımızla benimle İsrailin haklılığını tartışabiliyor ve bana her gün eviyin camını kara kafalı çocuklar taşlayarak kırsalar ve sen her gün cam taktırsan ne yaparsın? Sorusunu sorabiliyor.
Ben de ona O kara başlı ak yürekli çocukların taşladığı ev, aslında o çocuğun dedesine aitti. Dedesini öldürdüler, ninesini evle beraber yaktılar, babası göç etti, göçmen çadırlarında dünyaya gelen bu çocuk kendine ait evini istiyor dediğimde kendine göre yine İsraili haklı çıkaracak çarpık mantığıyla kulağımın kiri olmaya devam ediyor.
Abdestsiz gezmez, bilgisayarını besmeleyle açar ve Filistinli teröristler, İsraillilerin bindiği otobüse yaklaşırken İsrail askerleri tarafından açılan yaylım ateşiyle öldürüldüler. Üzerlerinden herhangi bir patlayıcı çıkmadı haberini aynen yazarken Müslümanı terörist olarak göstermesi beyninin programından kaynaklanır.
Hain veya art niyetli değildir.
Miraç gecesini Mekkede geçirmek için Umreye gider, Kabenin karşısında İsra ve Miracın gerçekleştiği işgal altındaki Kudüs için gözyaşı döker ama İsrail tarafından istenmeyen Hamasın gitmesi ve yerine el-Fetihin gelmesi için Kudüsten gelen umrecilere akıl vermeye kalkar.
Türkiyeye dönünce eğer siyasi etkinliği varsa Hamasın cihat yılgınlarıyla el-Fetihin Cuma namazı kılanlarını bir araya getirip önümüzdeki seçimlerde birlikte girmelerini sağlayarak Haması devreden çıkarmaya çalışır da İsrailin elli yıldır el Fetihe bağlı insanları da öldürdüğü programda olmadığı için yaptığı işin yeni bir hareket olduğu zannındadır.
Sevgili peygamberimiz bizi uyarmış ve Lâ testedıyû bi nâr-il müşrikin/ Müşriklerin akıl ışığıyla aydınlanmayın, yani Müşriklere akıl danışmayın buyurmuş.
Bu hadisi Buhari Tarihi Kebirinde 1/455 de 1459 nolu hadisinde zikretmiş, Kurtubi tefsirinde 4/179 da yani Âl-i Imran süresinin 118 inci ayetinde delil olarak kullanmış. Hadisi, Zemahşeri, elFaikında, İbn-i Esirin Nihayesinde zıya maddesinde, Isbahani, emsal-ül hadisinde 265 nolu hadis olarak nakletmiş.
|
|
|