BM GÜVENLİK KURULU KARARINA ALDANMAYALIM
Kendinden güçlü birini görünce sinen, ona
yaltaklanan, Emirlerini bekliyorum diyen, ama korktuğunun zayıfladığını
görünce üzerine çullanan, Kuranın ifadesiyle Hannas tipler, kaypaklığın her
çeşidini bilirler ve uygularlar.
BMGK'nın İsrail'in işgallerini durdurması
yönündeki kararına sevinmenin anlamı yok.
Bu güne kadar İsrail devleti yüzlerce imza
attığı anlaşmaların hiç birine uymamış.
Birleşmiş Milletlerin kararına değil,
kendisinin onayladığı kararlara uymamış.
Allaha verdiği sözü tutmayanlar, Kendilerini
Firavunun zulmünden, işkencesinden, köleliğinden kurtaran Hazreti Musa
aleyhisselama ihanet eden insanlar mı bu karara uyacaklar.
Hatta karar, dünyaya duyurulduğu dakikanın
hemen arkasından İsrail
Başbakanı Binyamin Netanyahu Karara uymayacağız dedi.
Mahalleye sonradan gelen, mahallenin kabını
kacağını çalan, evlere zarar veren, kimsesizleri döven, etrafa korku salan
birinden rahatsız olan mahalle halkı, bir gün hepsi birden kurnaz korkağın evi
önünde toplanırlar ve çekingen seslerle dışarı çıkmasını anons ederler.
Derken sokağın ucunda şehri haraca kesen soygun
çetesinin ele başısı görünür.
Evin önüne gelir ve sert bir ifade ile dışarı
çıkmasını ister.
Kalleş ve kurnaz herif hemen dışarı çıkar.
Çetenin reisi Düş önüme, sana göstereceğim
dünyanın kaç bucak olduğunu der ve onu alır gider.
Mahalle halkı sakinleşir.
Akşam üzeri yanında iki çete üyesiyle beraber geri gelir
ve tırtıklamalar devam eder.
ABD, Ortadoğuda kendisine Jandarmalık yapan Siyonistlerin
hiçbir zaman olmasını da istemez,
ölmesini de istemez.
Birleşmiş Milletlerde resmen devlet oluşu kabul
edildiği 1948 den bu güne kadar kendisi huzur bulmadığı gibi, Filistin halkına da
huzur vermedi.
Bazıları işgal konusunda İsraili iyi örnek
olarak verir.
Hırsızın, hırsızlık için girdiği evde uykuya
dalması ne kadar rahat ise, İsrailin yaşamı da işte öyledir.
İsraile yerleşmek için gidip te kaçıp gelen İstanbullu
bir Yahudi bulun ve dinleyin.
Tuvalet dahil, evin her yerinin duvarında
silahın asılı olduğu yerin üç bin fit üzerinden bile huzur bulutları geçerken
huzursuz olurlar.
Dünyanın en eski milletlerinden biri olmalarına
rağmen dünyada en az nüfusa sahip millettirler.
Yaptıkları kurnazlıklar hep kendi başlarında
patlamış.
10.11.2014 yılında yayınladığım kronolojilerini
tekrarlıyorum:
Milattan
önce 721 tarihinde Asuriler zamanında tamamı yok edilmesi için öldürülmüşler.
Milattan
önce 586 yılında Buhtunnasır, Yeryüzünde Yahudi bırakmayın emrini verir.
Gizlenmeyi başaranlarla yeniden ürerler.
Milattan
önce 203 te Suriyede yeniden kılıçtan geçirilirler.
Milattan
sonra 70 yılında Romalılar tarafından Kudüs istila edilir. Romalı komutan Titus
tarafında Kudüsün yakılıp Yahudilerin kılıçtan geçirilmesini emreder.
Yeniden
derlenip toplanırlar ve yeniden isyana kalkınca 135 yılında Romalılar
tarafından beş yüz bin Yahudi öldürülür.
Sevgili
peygamberimiz, Medineye hicret ettiğinde Yahudilere güvenlik sözleşmesi
yapmasına, canlarını korumaya karar vermesine rağmen Yahudiler, Mekkeli
müşriklerle, Medineli münafıklarla beraber hareket etmeleri ve peygamberimizi
öldürmeye teşebbüs etmeleri nedeniyle Beni Nadır Yahudileri kuşatılmış ve
sonunda Medineden sürülmeye razı olmuşlar.
Yahudiler
sürgün edilirlerken sevgili peygamberimiz ashabına, Yahudilere borcu olanlar
borçlarını ödesinler buyurmuş. Her üç kişiye bir deve verilmesini, canlarına
zarar verilmemesini, Şama kadar güven içinde gitmelerini sağlamış.
Hazreti
Ömer zamanında onların yaptıkları haddi aşınca bir tek Yahudi kalmamak kaydıyla
Suriye taraflarına sürgün edilirler.
1290
yılında İngilterede bir çok Yahudi idam edildikten sonra geri kalanları sürgün
edilirler.
1306 da
Fransadan,
1370 de
Belçikadan sürülürler.
1380 de
Çekoslovakyadan sınır dışı edilirler.
1394 de
geri gelen Yahudiler tekrar sürgün edilirler.
1420 de
Macaristanda bir tek Yahudi kalmamak üzere sürülürler.
1444
yılında Hollandada çıkarılırlar.
1492 de
İspanyadan sürülürler.
1510
yılında Rusyadan çıkarılırlar.
1540
senesinde İtalyadan sürgün edilirler.
1551 de
Almanyada sınır dışı edilirler.
1562 de
Çekoslovakyaya geri gelenler tekrar kovulurlar.
1582 de
yine gizlice Fransaya sızanlar tekrar sürgün ülkeden çıkarılırlar.
1744
yılında Çekoslovakyaya gizlice girenler yeniden sürgün edilirler.
1919 da
Ukraynadan çıkarılırlar.
Yahudi
Sorununun Nihai Çözümü nü Alman Nazileri beş milyon Yahudiyi öldürmede
görürler.
Yukarıda
tarih ve adını verdiğim devletlerde İçişleri Bakanlıkları önce adres tespiti
yapmış, Maliye Bakanlıkları çeşitli dalaverelerle mallarına el koymuş,
Hıristiyanlarla ortak oldukları şirketler, Yahudileri şirketten kovmuş, işten
çıkarmış...beş milyonu öldürülmekten sonra arta kalanları Filistine sürgün
etmişler.
Almanların
yaptıklarını bilmeyen yok.
Bütün bu
devletlerden kaçabilenlerin tek sığınağı Osmanlı olmuş.
1940 lıı
ve ellili yıllarda Yahudi ve Hristiyanlara bir çok haksızlık yapıldığını ileri
sürenler şunu bilsinler ki, mağdurlara yardım elini uzatan Osmanlı, İslama
göre hareket etmeye çalışıyordu.