CİHAT
Üniversite öğrencilerine sohbetler yaparken bir öğrenci
Hocam, sınıfımda bir arkadaşım, Ben Allaha inanmıyorum. Bu konuları
konuşmayalım. Bu dünyada dostluğumuz devam etsin. Öbür dünya varsa sen cennete
git, ben de cehenneme gitme özgürlüğümü kullanayım dedi, ben hiçbir şey
diyemedim dediğinde ben de ona Arkadaşına de ki, bir gün Fakülteden çıktık
bahçede bir arkadaşımız, üzerine benzin dökmüş ve Kendimi yakacağım diyor. Ne yaparsın?
Yirmi yaşına gelmiş, Üniversiteyi kazanacak kadar aklı başında. Bırakalım
kendini yakma özgürlüğünü kullansın der misin? Diye ona sor dedim.
Altı milyar insan arasından bu soruya Bırakalım kendini
yaksın, biz de etrafında tam tam çığlıkları arasında ateş dansı yapalım
diyecek bir tek insan çıkmaz.
Televizyon ekranında görmüştüm; bunalıma girmiş bir insan
üzerine benzin dökmüş, eline çakmağı almış Kendimi yakacağım diyor. Bağrı
yanık bir polis memuru yana yakıla ona yalvarıyor. Yalvarırken yaklaşıyor ve
bunalımlı vatandaşı kucaklıyor. Vatandaş çakmaya çalışıyor. İkisi birden
tutuşuyor. Arkadan yetişenler ikisini de kurtarıyorlar.
O polis, kahraman bir
polistir. Yılın kahramanlık ödülü ona verilmelidir. Bir can kurtarmıştır. Kendi
canını tehlikeye atarak bunu başarmıştır.
Sevgili peygamberimiz kendisini bize tarif ederken : Benim
ve sizin haliniz, geceleyin ateş yakan adamın haline benzer.
Kelebekler/pervaneler ateşe doğru uçarlar. O adamda ateşte yanmasınlar diye o
kelebekler/pervaneleri uzaklaştırmaya çalışır. İşte ben de sizler cehenneme
gitmeyesiniz diye kemerlerinizden tutuyorum buyurmuş. (Buhari,Rikak,6, Müslim,Fezail
17)
Yine sevgili peygamberimiz, savaş esirleriin zincirlere bağlı
olarak getirildikten sonra, Müslümanların yaşantısını da görünce Müslüman olurlar. Bunun üzerine:
عن أبي
هريرة رضي الله عنه
عن النبي صلى الله
عليه وسلم قال عجب الله من
قوم يدخلون الجنة في السلاسل
"Zincirlere bağlı olarak Cennete girenler Allah'ın
hoşuna gider" buyurmuş.
(Buhari, Cihad, Bab el üsara fis selasil, hadis 2848, Ebu
Davud, Cihad, bab el esir yüsak, hadis 2561)
Ebu Davud rivayetinde Yükadüne kelimesi rivayet edilmiş.
Şehid, canını cehenneme
atmak için koşanların önüne çıkıp Gidemezsiniz, kendinizi yakamazsınız, sizin
cehenneme gitmenizi istemiyorum diyerek
geri dönmelerini, cennete doğru giden sıratı müstakıyme gitmelerini isterken can
kuşu, ten kafesinden Rabbine doğru uçan merhamet fedaisi Müslümandır.
Asıl merhametli olan,
cehenneme doğru koşanların önüne geçip bu yolun cehenneme gittiğini
söyleyendir. Hatta kemerlerinden tutup cennet tarafına çekendir.
Kafirleri gördüğü zaman,
nezaket adına, medeniyet adına, İnancınıza saygı duyuyorum, fikrinizi
alkışlıyorum diyerek cehenneme alkışlar içinde itiverenlerin merhametten
nasibi yoktur.
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ
وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أُولَئِكَ هُمْ شَرُّ
الْبَرِيَّةِ
Şüphesiz ehli kitap ve müşriklerden olan kâfirler
cehennem ateşinin içindedirler ve ebedî olarak orada kalıcıdırlar. İşte onlar
yaratılanların en şerlisi/kötüsüdürler. (Kuran-ı Kerim, Beyine süresi ayet 6)
Ben bu ayetleri okuduğumda yüreğim yanıyor. Allahın
kulları, Hz. Adem peygamberin çocukları, Hz. Muhammedin davet ve icabet
ümmetleri yanmasın diye bu ayetleri biraz daha yüksek sesle okuyorum.
Siz, bu ayeti kerimeyi en beğendiğiniz Kuran
meali/tercemesinden okuyunuz.