CAMİ DERSLERİNE DEVAM
05/07/2018
Dikkatinizi çekti mi bilmem. Birkaç yıldır yaz
tatili derslerini Milli Eğitime bağlı okulların dershanelerinde de imamlarımız
köy veya mahalle çocuklarına dini bilgiler ve Kuran-ı Kerim dersleri
veriyorlar.
Başlangıçta çok sevindiğimiz bu durum zaman
içinde kanaatlerimizin yanlışlığını ortaya koydu.
Caminin kendine göre bir olumlu havası var.
Kar yağdığı günlerde çocuklar gece geç saate
kadar valilikten müjdeli tatil haberi bekledikleri gibi, günün son dersinin
bittiğini duyuran zille beraber bazı eşyalarını da alamadan sınıfı ve okulu
terk edişleri okulda bir şeylerin sıkıcı olduğunu gösterir.
Bu yeni değildir. 1955 yılında İlkokul birinci
sınıfta bizim derslerimizde olduğu gibi hala bütün okullarda ve sınıflarda aynı
durum devam etmekte.
Camide ders yapan imamlarımız daha iyi sonuçlar
alıyorlar.
Hatta yalnız çocukları değil velileri de
eğitiyorlar.
Çocuklar arasında öğretim, eğitim, davranış,
iyi hal notları verildiği gibi velilerin camiye devamları da çocukların notuna
etki etmektedir.
Yaz dersleri bittiğinde alınan notlara göre
ödül veriliyor.
Ödülsüz öğrenci olmuyor.
En az not alan öğrenci ve diğer zayıf
notluların en sevdiği şeyler de tespit edilerek en az parayla onlara da hediye
takdim ediliyor.
Notu oranında ödül alacağından veliler de
camiye beş vakit namaza devam ediyorlar.
İki ay cemaatle namaz kılan bir Müslümanın
ayağı alıştığından diğer on ay da da devam edenler oluyor.
Hem 68 hem 78 neslinden olan bir azılı solcu, o
şehirde benim yardımcım olduğu günlerde anlatmıştı:
Türkiyeden 150 seçme adamı Ankarada
topladılar. 12 Eylül 1980 darbesinde yurt dışına kaçan ve hala yurt dışında
kalan liderimiz bize, Bulunduğunuz şehirde Vali, Kaymakam ve Emniyet
mensuplarıyla işbirliği yaparak yazın cami kurslarını engelleyin. Yazın cami
kurslarına gidenler, Kuran okumasını öğrenmeseler bile beyinlerine giremiyoruz.
Lise, sanat okulu, tiacret lisesi gibi
yerlerden gelenleri aydınlatabiliyoruz ama İmam-Hatip ile cami kurslarından
geçenler bize katılmıyorlar. Onun için cami kurslarını engelleyin der.
Bunu bana anlatan arkadaşım, Aman hocam cami
kurslarına ağırlık verelim demişti.
28 Şubat 1997 de öylesine ekili oldular ki,
Erbakan merhumu Başbakanlıktan indirip yerine Mesut Yılmazı Başbakan, Ecevit
ile Bahçeliyi Başbakan yardımcısı yapan generaller, ANAP-DSP-MHP koalisyonunda
22 Ağustos 1999 da 12 yaş altındaki çocuklara Kuran okuma yasağı getirilmişti.
On üç yıl sonra 2012 yılında Ak parti
zamanında bu yasa yürürlükten kaldırıldı.
Bu
günkü gazetelerde o yasakçı generallerin müebbet hapis cezası aldıkları
yayınlanıyordu.
Yahu yaptığını iş, bari bu dünyada işinize
yarasın.
Biz, her gün namazımızın ardında son oturuşta
okuduğumuz Rabbena atina, fid-dünya haseneten, ve fil-ahireti haseneten, ve
kına azabennar/Rabbimiz, bizim bu dünyamızı da ahiretimizi de güzel eyle ve
bizi ateşin azabından koru (Bakara süresi ayet 2/201) ayetini okumaya ve ayet
doğrultusunda hareket etmeye çalışalım.
İmamlar, Güz mevsimi gelince, geceler
uzayınca akşam namazı ile yatsı namazı arasında cami derslerine devam ediniz ve
yaş farkı da gözetmeyiniz.