ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    DÜNYAMIZDA ŞU ANDA SEKİZ MİLYAR YAZAR VAR


    DÜNYAMIZDA ŞU ANDA SEKİZ MİLYAR YAZAR VAR

    09/09/2019/Pzrts/Milligazete

    Her insan, yazardır.

    Hafızasına yazar, dağlara, taşlara, defterlere, başkalarının hafızalarına yazar.

    Bu yazdıklarında kimilerini üzer, kimilerini sevindirir.

    Hafızalara kazınan hatıralar bazılarında güller bitirir.

    Bazılarında hafızayı kin tarlasına dönüştürür.

    Bazı yazdıklarımız hafızalarda su üstüne yazılan yazı gibi hemen yok olur gider, bazıları ise mermere kazınır, tarihe yazılır, binlerce yıl sonra ya rahmet okumaya veya lanet edilmeye sebep olur.

    Kan tahlili gibidir, hal dilimiz.

    Yüzümüzden okunur ahvalimiz.

    Bu dünyada Allah’ın sevdiği kullarının gönül defterlerinde bir gül yaprağı kadar yer tutmak, Merkez Bankasındaki paralara sahip olmaktan daha değerlidir.

    Güldüğünüzde karşınızdakinin de gülmesi, onun gül yüzüne gülücük yazmak demektir.

    Herkes yazar olabilir.

    Gülün, güldürün ve yazı olarak dudağına gül kondurun.

    Herkes kendi kitabını yazmaktadır.

    Hayatını yazan bir çok insan vardır ve bunlardan bazıları yazdığını yayınlama imkanı bulmaktadır.

    Bazıları yazar ve yayınlama imkanı bulamadan gider.

    Bazıları imkanı olduğu halde yayınlamak islemez.

    Ama hatıra defteri mirasçılarına kalır onlardan biri yayınlayabilir.

    Hayatını yazdığı halde çeşitli sebeplerden yayınlamadığı gibi son zamanlarında yakanlar olduğu gibi yakılmasını isteyenler de olmuştur.

    Hatıra kitaplarında kişinin önemli gördüğü bölümler yazılır.

    Alışılagelmiş, olağan hal ve hareketleri hatıra defterine yazılmaz.

    Ama öyle bir defterimiz vardır ki o deftere 24 saatimizin her salisesi kaydedilmiştir.

    Kur’an-i Kerimde Allah celle celalüh, her şeyi gördüğünü, duyduğunu ve bildiğini çok çok tekrarlar ki biz, ibret alıp dilimize ve davranışlarımıza dikkat edip, O’nun sınırladığı helal çizgisinden dışarı çıkmayalım.

    Ayrıca melekler görevlendirdiğini:

    فَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا كُفْرَانَ لِسَعْيِهِ وَإِنَّا لَهُ كَاتِبُونَ

    “Kim mü'min olarak salih amellerden işlerse çalışması boşa gitmez. Biz onun için yazarız.” (Enbiya süresi ayet 21/94)

    إِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَعِيدٌ

    “Sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek) vardır.

    مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ

    “Söylediği her sözde muhakkak yanında hazır bir gözcü vardır.” (Kaf süresi ayet 50/17)

    وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ                 

    “Şüphesiz sizin üzerinizde bekçiler vardır.

    كِرَامًا كَاتِبِينَ

    Değerli yazıcı (melek)ler vardır.

    يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ

    Yaptıklarınızı bilirler.” (İnfitar süresi ayet 82/10-12)

    وَكُلُّ شَيْءٍ فَعَلُوهُ فِي الزُّبُرِ

    “Onların yaptıkları her şey kitaplardadır.

    وَكُلُّ صَغِيرٍ وَكَبِيرٍ مُسْتَطَرٌ

    Küçük büyük (iyilik ve kötülüğün) hepsi yazılmıştır.” (Kamer süresi ayet 54/52-53)

    يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ

    O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilmek için ayrı ayrı (kabirlerinden) çıkarlar.

    فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ

    Kim zerre ağırlığında hayır işlemişse onu görecektir.

    وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ

    “Kim zerre ağırlığında kötülük yapmışsa onu görecektir.” (Zilzal süresi ayet 99/6-8)

    Bir gün gelir mahşer yerinde, amel defterleri açılır,

    وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ

    “Sahifeler açıldığında” (Tekvir süresi ayet 81/10)

    Müslümanların ki sağından, kafirlerinki solundan ve arkasından verilir ve:

    اقْرَأْ كِتَابَكَ كَفَى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًا

    "Oku kitabını. Bugün hesaba çekici olarak nefsin sana yeter." Denir. (İsra süresi ayet 17/14

    Şu anda dünyada sekiz milyar küsur insan her ağız açışında, gözüyle bakışında, eliyle tutuşunda, kulağıyla duyuşunda adım atışında, imza atışında her hareketinde kayda alınmakta ve herkes kendi kitabını kendisi yazmaktadır.

    Kameraya alındığımızı bildiğimizde kendimize dikkat ettiğimiz gibi silinmeyen, görüntülü olarak alınan ve yirmi dört saat bir ömür kaydeden meleklerin varlığını kayda geçtiğini biliriz ama dikkat etmeyiz.

    Bu günden itibaren her hareketimizin kaydedildiğini bilerek hareket edelim.

    Geçmişte yazdırdıklarımızı silmek için silgi mevcut değil fabrikadan imal edilmesi de mümkin değil ama O afveden Rabbimiz bize sildirme yollarını da gösterir:

    Yanan yürekle yaptığına pişman olmak,

    Kul haklarını, sahiplerine değeri üzerinden geri verdikten sonra helalleşmek,

    Bir daha yapmamaya karar vermek,

    Allah’tan af talebinde bulunmak.

    Pişmanlık gözyaşıyla silmeye çalışmak.

    “Ben afvedildim, kesin cennetliğim” iddiasında bulunmamak ve havf ile reca/korku ile umut arasında yaşamak.