ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    DİRENCİMİZİ YOK ETMEYE


    Hani insan vücudunun direnci kırılınca bütün hastalıklar adama hücum ediyor ya işte bizim İslam milleti olarak dünyanın her tarafında direncimizi yok etmeye yönelik planlar uyguluyorlar.

    Eskiden “Allah vardır, birdir, benzeri ve ortağı yoktur, her yerde hazır ve nazırdır” diye inanır öyle söylerdik.

    Şimdilerde eski mücahit, yeni müteahhit, “Sayın hocam, (Eskiden Muhterem hocam, derdi) komünizm de yıkıldıktan sonra tek kutuplu olan dünyada tek başına kalan, eşi ve benzeri olmayan ve her yerde uydularıyla bizi izleyenle iyi geçinmek zorundayız” demeye başladılar.

    Bu, direncin kırılmasıdır.

    “Ama realite budur ve kabul etmek zorundayız” diyor.

    Realite sana yutturulan uyuşturucu hapın adıdır.

    Tedavisi için Kur’an okuman gerekir.

    Eski Mısır’da Firavun saltanatına karşı kimsenin direnecek gücü yok iken Musa ile Harun aleyhisselamların zulme karşı direnişlerinin ve zulüm abidesi olan Firavunun yıkılışını haber veren ayetleri oku kendine de direncin kuvvetlensin.

    Mekke’de tek başına gönderilen ve yanına hanımı Hazreti Hatice’yi alan sevgili peygamberimiz, o iki kişilik yürüyüşünde senin “Realite” dediğine değil, Allahın “Tebliğ et” sözüne baktı da başarılı oldu.

    Bizans İmparatorluğu, Pers imparatorluğu ve Habeş İmparatorluğu arasında Mekke müşrik devletine ve tüm dünyaya Rahmet Peygamberi olduğunu müjdeleyerek yoluna devam etti ve başardı.

    Bu gün Bizansın başkenti İstanbul’da, Pers İmparatorluğunun başkenti Tahran da Müslümanlar yüzde doksan sekiz olduğu halde birileri “realite” uyuşturucusuyla Müslümanların kanını emmeye ve akıtmaya devam ediyor.

    Ve Müslümanlığından hiç şüphe etmediğimiz direnci yok edilmiş insanlarımız da katiller ordusunun yanında yer alıveriyor.

    Irak’a bazılarına göre bir milyon, bazılarına göre bir buçuk milyon Müslüman öldürülmesinde biz katiller arkasında yer aldık ve katillerin sağ salim ülkelerine dönmesi için dualar yaptık.

    Afganistan öyle.

    Hükümetin ve muhalefetin dediğine bakmadan son 25 yıl içerisinde Filistin’de en fazla Müslüman öldürülmesi hangi yıllara denk geliyor bir bakıverin.

    Hükümetin veya Muhalefetin beyanlarına bakmadan, büyük oğlunu veya kızını Kur’an kursu ile İmam hatip de okutan eski Mücahitlerin küçük oğluyla küçük kızı veya torunlarının hangi kolejde Bush dili okuduğuna bakıverin.

    Meraklısı için söyleyeyim benim torunlarım İmam-Hatib de okuyorlar.

    Hükümetin veya Muhalefetin açıklamalarına bakmadan eskiden dini dernek veya vakıfların yönetiminde olanların bu günlerde hangi dernek veya vakıflarda görev yaptıklarına bakıverin.

    Hükümet veya Muhalefetin propaganda broşürlerine bakmadan Allahın kitabını anlamak için eskiden Arapça okutan hocalarımızın bu günlerde Bush dili okutmak için yaptıkları çalışmalara bakıverin.

    İhvan-i Müslim’inin kurucusu Hasan el Benna’nın kitaplarını okuyun ve bir de bu gün Hüsnü Mübarek’in yerine geçirilmesi planlanan, bizim demokrasimiz ve laikliğimize hayran olan ve bizi örnek alacağını söyleyen İhvan-i Müslimin liderine bakın.

    Filistin’de Hamas yöneticilerinden direnci kırılamamışların önümüzdeki seçimlerde seçim dışı bırakılma çalışmaları, onların yerine el-Fetih’in Cuma namazı kılanlarıyla Hamas’ın direnci kırılanlarının ittifakıyla seçime girilmesi için yapılan çalışmalara dikkat edin.

    MÜSİAD’ın ilk başkanı ile son başkanını görmeden, onlarla konuşmadan iki dönemin de faaliyet raporlarına bakın, kimlerin konuşmacı olduğuna ve nelerin konuşulduğuna bakıverin direncimizin kırıldığını göreceksiniz.