DEPREMLERDE ÖLÜLER HEM
Her yıl depremden daha fazla insan trafik kazalarında ölür.
Bu da cehalet fayının çatlamasından meydana gelir.
Amsterdamdan arabasıyla çıkan bir işçimiz, Erzuruma giderken yolda kaza yapar ölüm ve büyük hasarlar meydana gelir.
Cehalet hattında oturan bir yetkili televizyona çıkar ve Üç gün boyu yol alan işçilerimiz, Edirnede dinlenmeden yola devam edince kazalar kaçınılmaz olur diyor ve basit mantıkla sorumluluğu ölenin üzerine atıveriyor.
Halbuki bu işçilerimiz Erzurumdan Amsterdama dönerken de üç gün dinlenmeden yol alıyorlar ama Almanya sınırları içinde kaza yapmadan evlerine varıyorlar.
Ve ölü adam bize konuşuyor Ben, neden gelirken ölürüm de dönerken ölmem
Depremde ölen adamın ölü bedeni sağlam kalan karşı apartmanın önünden geçirilirken konuşuyor: Neden karşı apartman çökmedi de benimki çöktü?
Son otuz yılda terör depreminden ölen insan sayısı, depremden ölen insan sayısından fazladır.
Ve bu ölen ve öldürenlerin hepsini biz eğittik.
Eğitimin içine Allahı ve rasülünü karıştırmamak için nice kanunlar çıkardık.
Sevgili peygamberimiz, bütün insanlara hitaben Bize silah çeken bizden değildir, bizi aldatan bizden değildir buyurur. (Müslim, Sahih, K. İman bab 45, hadis no 294)
Biz Hayy olan Allahtan geldik yine ona dönüyoruz.
Ana rahminden kabre kadar olan yolculuğumuzda yapacağımız her şeyin Rabbimiz tarafından görüldüğü inancıyla hareket etmemiz gerekir.
Rabbimiz, De ki: (dilediğinizi) yapın, Allah, Rasülü ve mü'minler ame¬linizi gö¬recektir. Yakında gizli ve açığı bilene döndürüleceksiniz. O size, yaptıkla¬rınızı haber vere¬cektir. Buyurur. (Tevbe süresi ayet 105)
Adamı fena halde döverlerken hiç sesi çıkmazmış. Sonra sebebi sorulduğunda sevgilim bakıyordu diye cevap vermiş.
Kıza annesi Süte su karıştır dediğinde kızı Ömer görmese de Allah görüyor diyerek karşı çıkmış.
Siyaset yapanlarımız, ticaret yapanlarımız, müteahhitlerimiz, ilim adamlarımız, askerlerimiz, özetle bu dünya üzerinde yaşayan herkes hile yapacağında Kullar görmese de Allah görür inancıyla hareket etse komutanlar soğuktan askeri titretmezler, hükümetler korkudan halkı titretmezler, müteahhitler, fay hattına, selli dereye, yelli bele ev yapmazlar, yaparlarsa da depreme, sele, yele dayanıklı yaparlar.
Bütün bunları yapabilmesi için önce depreme dayanıklı adam yetiştirmek gerekir.
Depreme dayanıklı adam da Zilzal/Zelzele süresindeki:
Kim zerre ağırlığında hayır işle¬mişse onu gö¬recektir.
Kim zerre ağırlığında kötülük yapmışsa onu görecektir ayetlerine önce iman eder sonra ona göre düzgün ve güzel iş yapar.
Rabbimiz, Şüphesiz iman edip amel-i salih işleyenlerin güzel amelinin mü¬kâfatını biz zayi etmeyiz. Buyurur. (Kehf süresi ayet 30)
İman eden Müslümanın ameli/işi, eylemi hem tabiata, hem şeriata uygun olmalıdır.
İşini bu ikisine uygun yapanın yaptığı işin mükafatını hem dünyada hem ahrette görür.
Sevgili peygamberimiz Allah, sizden biri bir iş yaptığında o işin güzel ve sağlam olmasını sever. Buyurmuş. (Beyhaki, Şuabül İman 4/334, hadis no 5312, Ebu Yala, Müsnet, 7/349, hadis no 4386, Taberani Muecmü Evsat, 1/275, hadis no 897)
Her ne yaparsak yapalım hatta kurban keserken bile güzel yapmamızı Allahın bize yazdığını/emrettiğini bildirir sevgili peygamberimiz. (Müslim, Sahih, K. Sayd hadis no 3615)
Müslüman, altı yüz yıldır yaptığı eserleri depremin yıkamadığı Mimar Sinan gibi Hayy hattında yürürken, sel hattına, yel hattına, fay hattına karşı tedbir alır.
Öyle veya böyle, tedbir alan veya alamayan, hangi dinden, hangi dilden, hani ırk veya renkten olursa olsun, afet mağdurlarının hepsine yardım elini uzatır ve Kabahat sizdeydi gibi sözlerle yaraya kezzap dökmez.
Hastaya, yaralıya, yorguna, ırgına, bitkine, iflas edene, koltuktan düşene Keşke diyerek başlayan faydasız akıl vermeye çalışmayalım.
Yar isek, gücümüz oranında yara saralım ve her türlü depreme dayanıklı adam yetiştirelim.
Sevgili peygamberimiz buyurur: Vaiz olarak ölüm yeter (Beyhki, Şuabül iman, 7/353, hadis no 10556, Ahmed, Zühd, sayfa 176, Abdullah bin Mübarek, Zühd, 1/37)
***
|
|
|