DUVARSIZ EĞİTİM
10/05/2019/Cuma/Milligazete
Şu anda dünya genelinde en etkin insan kimdir?
sorusuna cevap kim olabilir.
Aleyhinde ve lehinde en çok konuşulan insan,
Alemlere rahmet Hazreti Muhammet sallallahü aleyhi ve sellemdir.
Müslümanlar, beş vakit namazlarında son
oturuşlarında ona salatü selam okurlar.
Müezzinler sala verirken onun güzel adlarını
saygıyla sevgiyle anarlar.
Adı her anışta salavat getirilir. Türklerde ise
salavatla beraber sağ el sağ göğüsteki kalbin üzerine konur.
Ülkelere öldüren, süründüren, yakan, yıkan,
zehirleyen silahları satarak semirenler, zengini daha zengin, fakiri daha fakir
yapanlar, eğitim kurumlarıyla merhameti ülkelerinden sürüp çıkaranlar,
ülkelerde ayak bastıkları yeri kurutanlar, sömürmeye ve öldürmeye gittikleri her
yerde karşı direniş hareketlerini yürütenlerin hep Müslüman olmaları nedeniyle,
İslam dininin peygamberi hazreti Muhammedi alaya alan yazılar, siyasi
konuşmalar, karikatürler, papazların kilise konuşmalarıyla dünyada ne fazla
konuşulan insanı Rabbimizin son peygamberidir.
Hazreti
İbrahimin, hazreti Musanın, hazreti İsanın konuşulması da bizi memnun eder
ama Rabbimiz, bütün peygamberleri nasıl tanıtmışsa öyle konuşulursa doğru olur.
İslam dininin Kuran ve Sünnette olduğu gibi
tanıtılmasından korkanlar, O tanınırsa bizim saltanatımız elimizden gider,
halkımız bize değil, ülkesinin en fakir insanıyla aynı hayatı yaşayan bir
peygamber, vefat edince miras bırakmayan bir peygamberin hayatının duyulması,
bütün dünya kapitalistlerini ürkütür.
Onun için karalama profesörleri, aşağılama
doçentleri, müsteşrikleri/oryantalistleri, köşe yazarları, karikatüristleri
devreye sokarak onu kirletmeye çalışırlar ama bin dört yüz yılda başarılı
olamamaları bundan sonra da başarılı olamayacaklarının garantisidir.
Allah celle celalühün temize çıkardığını kimse
kirletemez.
Eğitim kurumları bile onun eğitim metodunu yeni
yeni gündeme getirmeye başladılar.
Sevgili peygamberimiz, kendisine indirilen ve
Oku diye başlayan beş ayeti ilk önce evinde eşi hazreti Hatice anamıza öğreterek
evini eğitim yeri olarak kullanmış.
Yıllardır arkadaşlarıma ve diyanet
görevlilerine yaptığım sohbetlerde, beş vakit namaz bizim bir saatimizi alır.
Geri kalan 23 saatin hesabını nasıl vereceğiz? Onun için çarşılar, sokaklar,
parklar, dağ başları, dükkanlar, daireler, kışlalar, karakollar, özetle insanın
yaşayabileceği her yer eğitim kurumu olarak değerlendirilmeli diyorum ve 12
Mart muhtırasında, 12 Eylül darbesinde hapishanelerdeki başarılarımı örnek
olarak anlatırım.
Ebu Kubeys dağında, Arafat dağında, yaptığı
konuşmalarıyla dağları, camiyi, ağaç gölgesini
hayatın her safhasını eğitim
alanı olarak kullanmış sevgili peygamberimiz.
Puta tapan akrabalarının tamamını yemeğe davet
etmiş ve yemekten sonra yine eğitimine devam etmiş.
Biz, Müslüman akrabalarımızı yemeğe davet edip
kaç defa kaynaşmayı sağladık?
Bu günlerde Ramazan orucuyla dünyadaki her
ırktan, her renkten bütün Müslümanlar, çocuklarıyla, yaşlılarıyla,
kadınlarıyla, erkekleriyle kamp eğitimine benzer bir eğitimden geçiyorlar ama
belirli dört duvarlı salonlarda değil, yeryüzünün her tarafında aynı kitabı,
Kuran-i Kerimi okuyarak dediğine uyarak yenilmesi, içilmesi yasak saatlere
dikkat ederek manevi bir alan meydana getirdiler.
Sevgili peygamberimiz, öğrenci olarak doğan
çocuğun kulağına okuduğu ezanla beşikteki çocuktan ölüm döşeğindeki hastaya
kadar eğitimin alanını her yaşa yaymış.
Yaşınız tutmuyor diyerek kimseyi geri
çevirmemiş.
Eğittiği insanlara Ashabım/arkadaşlarım diye
hitap etmiş, eğitimi dört duvar arasına sıkıştırmamış ve:
وَجُعِلَتْ لِي الْأَرْضُ
مَسْجِدًا وَطَهُورًا
Yeryüzü temiz
ve temizleyici olarak bana mescid kılındı buyurmuş. (Buhari, Sahih, K.
Teyemmüm, bab 1) diyerek denizleri okulun havuzu, ormanları
okulun parkı, sahası, yıldızlı gökyüzünü okulun tavanı olarak kabul etmiş ve okutulan ilimleri de eski ifadeyle
ılmül-edyan ve ılmül-ebdan yani Kuran ve sünnetin öğrettiği ilimleri ve
maddi bilimleri okuyarak, görerek, yaşayarak öğretmenin öncülüğünü yapmıştır.
Bütün peygamberler de bu ilahi metodu
kullanmışlardır.