FİLOZOFTAN
HADİSÇİ OLURSA
26/07/2017/Çrşmb/Milligazete
Filozof,
ayakkabısını tamir ettirmek için dükkana girer. Tamirci Yarım saat sürer der
ve eski bir ayakkabıyı filozofun ayaklarının önüne bırakır ve Şimdilik bunları
giy de ayakların üşümesin der.
Filozof, Bunlar
giyilmiş eski bir ayakkabı, giymem deyince,
Tamirci, Baba sen ne iş yaparsın?
Ben filozofum
deyince tamirci, Baba on bin yıllık kokmuş, çürümüş, binlerce filozofun ayağı
altında ezilmiş fikirleri kafayın içine alıyorsun da eski ayakkabıyı ayağıyın
dışına neden almazsın? Deyince filozofluktan istifa etmiş.
Pakize Sudanın
bir makalesinden:
http://www.hurriyet.com.tr/cisteki-mucize-4828428
Çişteki mucize
Pakize Suda
29 Temmuz 2006 Hürriyet
Vallahi benim cüretim
değil başlık. Bir kitabın adı.
1995 yılında Doğan
Kitap basmış. Yazarı Carmen Thomas, çeviren Leman Çalışkan.
..
Mesanemizin bir çeşit
"Ev eczanesi" olduğunu belirtiyor yazar. Ve diyor ki, "İdrardan
yararlanma konusunda benim asıl inancım doğada hiçbir zaman süprüntü (atılacak
şey) üretilmediğidir. Her şey bir dolaşım içinde geçer."
.
HAKİKATEN MUCİZE
1747 yılının
"Büyük Mükemmel Dünya Lügati"nden Johann Heinrick Zedlerin idrar
hakkında yazdıkları:
Saç dökülmesine
karşı: Patates unu ile kükürt tozu bekletilmiş idrar ile karıştırılır. Bu
karışım merhem gibi başa sürülür.
Kulak
iltihabında: Çocuk idrarı henüz sıcakken kulağa akıtılırsa nemli ve cerahatlı
noktaları kurutur.
Boğaz
iltihabına karşı: İçine bir tutam safran katılmış insan idrarı ile gargara yapmak
iyi gelir.
Ellerin ve
dizlerin titremesinde insanın idrarını yapar yapmaz el ve dizlerini bununla
ovması ve yıkaması faydalıdır.
Vücutta su
toplanmaya başlarsa, insan uzunca bir zaman sabah aç karnına kendi ilk
idrarından biraz içmelidir. Bunun sarılıkta da yararı olur.
Kadınların
cinsel organlarındaki yanma ve kaşıntıları sıcak idrar ile yıkamak faydalıdır.
Arı
sokmasına karşı hemen idrarla ıslatmak birebir gelir.
TECRÜBEYLE SABİT
Çeyrek saat,
kendi idrarımla ıslatılmış, burun için delik açılmış bir bezi yüzümde tutmak
harika bir etki yapıyor. Cilt dinleniyor, siyah noktacıklar yok olup
temizleniyor.
30 yıl önce
bir makina tezgahında elime matkap yağı bulaştı. Her iki elimin üzerinde
siğiller oluştu. Çok korkunçtu. Kimseye el uzatamıyordum. Doktorlar onları
kazımak istiyorlardı ama yara izi kalacaktı. Büyük ağabeyim bir tavsiyede
bulundu.
Yatmadan önce iki
eline işe!
Hoş değildi ama
yaptım. Kalktıktan sonra saf sabunla ellerimi yıkamalıydım. Bunu da yaptım.
Sonuç: Dört hafta
sonra ellerimin üstü pırıl pırıl, tertemiz, çocuk poposu gibi olmuştu.
Uzun süre
bir çiftlikte çalıştım. Çiftlik sahibi kadının ayağında herhalde beş yıllık açık
bir yarası vardı. Merhemlerle tedavi etmeye çalışıyordu. Geceden kalma sabah
idrarının faydalı olacağını işittim. Yaranın üzerinden tüm pomat artıklarını
temizledim, temiz bir keten parçasını hastanın idrarına batırdım, yaranın üzerine
koyup bağladım. Bunu 14 gün her sabah tekrarladım. İnanmayacaksınız belki, yara
tamamen iyileşti.
Daha böyle
onlarcası. Üstelik sırf hastalık konusunda da değil.
HER DERDE DEVA
Meslekten
badana ve boyacı olarak size bir yöntemden söz edeceğim. Emülsiyon boyaları
inceltmek için biz sık sık idrar kullanırdık. Normal su fazla kireçlidir ve
istenmeyen reaksiyonlara neden olur. En azından fazla etkili değildir, ayrıca
idrar renk tonunu yumuşatır.
Gizli mürekkep
olarak idrarı kullandığım için biliyorum. Kбğıdın sıcak bir radyatör üzerine
bırakılması, yazının okunmasına yeter. Bütün gizli yazılar böyle
hazırlanabilir.
Deterjan
yerine fayansları ovmak için kendi idrarımı kullanıyorum. Yerler reklamlardaki
gibi parlıyor.
Donarak
tıkanmış olan arabamın anahtar deliğini kendi idrarımı kullanarak açtım.
OT, ÇÖP DERKEN...
Nasıl?
İlginç değil mi?
Ama aynı zamanda
ilginç, harika, inanılmaz falan.
Ot, çöp derken çiş
de varmış demek!
Farkında
değilmişiz. İnsan burnunun dibindeki güzelliklerin göremezmiş ya...
Fakat idrarın bir
tek eline oklavayı alıp hamur açamadığı kalmışken neden bu kitap yayımlandığı günlerde
gereken ilgiyi oluşturamadı acaba?
Yazarın önsözde
belirttiği gibi "Tiksinti" yüzünden olabilir mi?
Ama iyidir tabii
temkinli olmak. Neticede kitaptakiler birilerinin anlatmaları daha ziyade. Ne
kadar doğrudur?
Gerçi bilimsel açıklamalar
da var. Ve en taze tecrübe olarak ben de bir şey anlatayım; bana bu kitabı
ileten, kardeşimin komşusu birkaç gün önce kaynar suyla haşlanan ellerinde
denemiş idrarı... Sonuç: Yanık falan yok ortada.
Ama siz yine de
temkinli olmaya devam edin. Doktorunuza sorun, şu idrar denen şey neyin
nesidir.
Son olarak şunu söylemek isterim, bu kitap elime geçtikten sonra sifonu çekerken
vicdan azabına benzer bir şey duyuyorum. Hani değer bilmez biri olduğuma dair
bir his. Klozet yerine kavanoz mu kullanmalı ne... Pakize hanımın makalesi
bitti.
Filozofumuz, Doğan yayınlarında çalışanlara, Hürriyet yazarlarına, okurlarına,
destek verenlerine birer şişe sidik gönderip İçer misiniz deme cesaretini
gösterebildi mi?
Deve sidiği hadisi Sahihtir. Ukl veya Urayne kabilesinden Müslüman
olduklarını söyleyen ve hastalanan bir gurubun İstiskâ (la
Hydropisie, Dropsy) hastalığına uygulanmıştır.
Şahsa özel olduğu için sahabenin, tabiinin, 1400 yıllık zaman içinde bütün
Müslümanların deve sidiği içtiğiyle ilgili bir tek haber de yoktur.
Her gün sünnet namaz kılan, çocuğunu sünnet ettiren, 80 milyon
Müslümandan bir tek Müslüman sidik sünnettir diyerek içmiş de değildir.
Bir bahçeyi gezenlerden birileri gülleri, ömürleri sümbülleri,
menekşeleri.. görüp koklarken bazıları da gülü görmez, yalnız gülün dibindeki
gübreyi görür.
Pis fikirler, pisliği kendine çeker.