ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    FİRASET (2)


     

    FİRASET (2)

    Öngörüde bulunmak, olacak bazı şeyleri önceden sezmek için illa Müslüman olmak gerekmez.

    Müslümanın firasetinin bunlardan ayrı olduğunu açıklamıştım.

    Bunu Ashabı kiramdan Abdullah bin Mesud (Allah ondan razı olsun) bize Firasetle ilgili üç tane örnek vermiş:

    قال ابن مسعودٍ : « أفرْسُ النَّاس ثلاثة :

     العزيزُ في يوسف حيثُ قال لامرأته : { أَكْرِمِي مَثْوَاهُ عسى أَن يَنفَعَنَآ } [ يوسف : 21 ]

     وابنة شعيب حين قالت لأبيها في موسى : { استأجره إِنَّ خَيْرَ مَنِ استأجرت القوي الأمين } [ القصص : 26 ]

     ، وأبو بكر في عمر حين استخلفه وفي رواية أخرى : وامرأة فرعون حين قالت : قرة عين لي ولك لا تقتلوه عسى أن ينفعنا أو نتخذه ولدا القصص : 9

    Bir- Yusuf aleyhisselamı çocukken satın alan Mısır Azizi, hanımına dönerek

    وَقَالَ الَّذِي اشْتَرَاهُ مِنْ مِصْرَ لِامْرَأَتِهِ أَكْرِمِي مَثْوَاهُ عَسَى أَنْ يَنْفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا

    21- O’nu Mısır'da satın alan, hanımına: "O’nun ye­rini güzel eyle. Belki bize fay­dası olur, veya onu evlat ediniriz" dedi.” (Yusuf süresi ayet 21) dediğini delil getirerek Müslüman olmayan Mısır Aziz’inin derin tecrübesiyle çocuğun kabiliyetini keşfettiğine,

    İki- Şuayb aleyhisselamın kızının Musa aleyhisselamı ilk görüşte keşfetmesi ve babasına,

    قَالَتْ إِحْدَاهُمَا يَا أَبَتِ اسْتَأْجِرْهُ إِنَّ خَيْرَ مَنِ اسْتَأْجَرْتَ الْقَوِيُّ الْأَمِينُ (26)

    26- İki kadından biri: "Babacığım onu ücretli ola­rak tut. Şüphe­siz ücretle tuttuk­larıyın en hayırlısı, bu güçlü ve güvenilen adam­dır" dedi.” (Kasas süresi ayet 26) Tabi bu kadın, peygamber kızı ve Müslüman.

    Üç- Hazreti Ebu Bekir, vefatı yaklaşınca Halife olarak Ömer’i tavsıye etmesi. (Allah onlardan razı olasun)

    Bir başka rivayette Firavun’un hanımının, suda bulunan kundaktaki çocuk için,

    وَقَالَتِ امْرَأَةُ فِرْعَوْنَ قُرَّةُ عَيْنٍ لِي وَلَكَ لَا تَقْتُلُوهُ عَسَى أَنْ يَنْفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ (9)

    9- Firavun'un hanımı: "Benim ve senin gözün ay­dın olsun. Bu ço­cuğu öldürme­yin. Umulur ki O bize faydalı olur veya Onu evlad ediniriz" dedi. Onlar (planımızı) bilmi­yorlardı.” (Kasas süresi ayet 9) Firavun’un hanımı da Müslüman değil ama gelecekle ilgili gönlüne bir şeyler doğmuş.

    (Said bin Mansur, Sünen, babü tefsiri süreti Yusuf, Hakim, Müstedrek, babü tefsiri süreti Yusuf, İbni Ebi Şeybe, musannef, 14/574, hadis no 38213,

    Firavun’un hanımı daha sonra o çocuğun Peygamber olduğunu gördü ve Musa aleyhisselama iman etti.

    Bilgiye, beceriye, tecrübeye dayalı firaseti Allah celle elalüh, yedi milyara vermiştir ve diğer canlılara da zararlı ile zararsızı ayırt etme özelliğini lütfetmiştir.

    İmanının gereğini yerine getiren ihlaslı Müslümanlar, bu bilgi, beceri ve tecrübeninin yanında Rabbin lütfu olan Kur’an ayetleriyle parlattığı gönül gözüyle de görmeye başlarlar.

    Enes bin Malik anlatıyor:

    وقال أنس ابن مالك رضي الله عنه : دخلت على عثمان بن عفان رضي الله عنه وكنت رأيت امرأة في الطريق تأملت محاسنها فقال عثمان رضي الله عنه : يدخل علي أحدكم وأثر الزنا ظاهر في عينيه فقلت : أوحي بعد رسول الله فقال : ولكن تبصرة وبرهان وفراسة صادقة وفراسة الصحابة رضي الله عنهم أصدق الفراسة

    Hazreti Osman’ın yanına girmiştim. Girmeden önce caddede güzel bir kadın dikkatimi çekmişti.

    Hazreti Osman, “ İçinizden biri gözlerinde zina izi olarak buraya gidi.” Dedi

    Ben de ona Peygamberden sonra hala vahiy mi geliyor? Deyince Hazreti Osman, “Hayır, vahiy gelmiyor ama Firaset, bürhan ve tebsıra vardır” dedi

    Büyükler yanında diline sahip olduğun gibi gözüne ve gönlüne de sahip ol.