FİTNE

Terör saldırılarında öldürdüğü insan sayısı itibariyle rekor yine Amerika’nın elinde tahmin ediyorum.

Amerikan ajanlarının görev yaptığı devlet dairesine yaptığı saldırıda Timothi Mc Veigh (33) 168 kişinin ölümüne sebep olmuştu.

Amerikan literatürüne göre sıradan bir serseri de değildi.

Amerikan ordusundan ödül almış, Irak’ta öldürdüğü kadın, çocuk, yaşlı genç insan sayısına göre tebrik edilmiş, Amerika’nın gurur duyduğu bir askerdi.

Eğitim gıdamızın eksik bir tarafı olduğu kesin.

Dünyanın her tarafında terör estiren insanların hemen hemen hepsi bir şekilde eğitim kurumlarından geçmişler.

Hani ilaçların karışımında eksik kalan bir madde olduğunda hesap edilemeyen hastalıklara sebep olduğu gibi dünyanı her tarafında verilen eğitimin mantığı hepsinde aynı olduğundan eksiklik hepsinde vardır ve bu eksikliğin oluşturduğu hastalığa da “Fitne” ismi vermiştir.

وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

“Öyle bir fitneden sakının ki (gelince) sizden yalnız zalimlere isabet etmez. İyi bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” (Enfal süresi ayet 25)

Kafirlerin, Müslüman olanları dinlerinden döndürmek için kullandıkları öldürmek, sürgün etmek, hapsetmek gibi yolları uygularken, Rabbimiz, bu hareketin, yani Müslümanları dinden döndürme hareketinin adının “Fitne” olduğunu ve bu hareketin insan öldürmekten daha kötü olduğunu ifade etmek için:

وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ

“Fitne (zorla İslam dininden döndürmeye çalış­mak) öl­dürmeden beterdir.” (Bakara süresi ayet 191)

“Fitne” neden insan öldürmekten beter?

Fitne, adam öldürme merkezi olarak işlevini sürdürür.

Yani, katil, hırsız, kapkaççı, rüşvetçi, soyguncu, arabozucu….yetiştirir.

Delikanlının biri almış eline tabancasını, annesiyle zina eden adamı öldürmeye gidiyormuş. Bunu öğrenen adamın biri “Oğlum, illa öldüreceksen ananı öldür. Çünkü yarın bir başkasını öbür gün daha başkasını öldürmek zorunda kalacaksın” demiş.

Rabbimiz, bizi yanlışa sürükleyenlerin bize en yakın olanlarımız olduğuna da dikkatimizi çeker:

إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللَّهُ عِنْدَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

“Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir. Büyük mü­kâfat Allah katındadır.” (Teğabün süresi ayet 15)

Büyük servet sahiplerinin, servetlerini korumak için iktidara gelme, iktidara ortak olma ihtimali olanlarla olan ilişkilerinde neler çektiklerini duyarız.

Çocuklarımızın küçücük makamları için ne kadar küçüldüğümüzü göremez hale nasıl getirildiğimizi biliriz.

O Raman ve Rahim olan Rabbimiz bizi uyarır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ (9)

 9- Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ın zik­rinden alı­koymasın. Kim bunu ya­parsa, işte onlar zarara uğra­yanlardır.” (Münafikun süresi ayet 9)

“Suç işleyen insanların bir kısmı da İslami eğitimden geçenler” denebilir ve doğrudur.

Kendimden örnek evreyim. Ben bu ülkede resmi ve resmi olmayan medrese ve mekteplerde İslami ilimler okudum, İmam-Hatip, İlahiyat eğitimi aldım, Haseki Eğitim Merkezini bitirdim.

Ama kendi içime baktığımda yirmi dört saat, çarşıda, evde, salonlarda, sokaklarda, gazetelerde, televizyonlarda, sohbetlerde içime akan kirli bilgilerin yanında aldığım İslami eğitim yüzde onu geçemiyor.

Büyük Sahra çölünde, terkedilmiş kuyunun başında, yüzme üzerine yüz kitap okutulmuş adam gibiyim.