GÜZEL HAVADA MİKROP YAŞAMAZ
10/06/2022
Mahmut Toptaş
Ortaokul ve lise seviyesinde eğitim gören öğrencilerden bir tanesinin İslama, Kurana hakareti hemen gündem oluveriyor.
Vay beee diyoruz.
Yirmi milyonun üzerindeki öğrencilerin İslama ve Kurana saygıları gündem olmuyor.
Diyanet İşleri Başkanlığına ait Kuran kurslarında Kuran okumayı öğrenmeye, hafız olmaya çalışan milyonlarca öğrenci gündeme gelmiyor, bir tek hayırsız öğrencinin hareketi gündem oluyor.
Bir kere şunu bilelim,
Mushaf yanar ama Kuran yanmaz.
Geçen günlerde İsveçte bir meydanda Kuran yaktığını zanneden İsveçli, aslında Kuran yakmadı.
Sekanın kağıdını, Hattatın hattını, cilt ve cilt kabını yaktı.
O kafir, Kurana hakaret olsun diye yapığından cezasını çeker o başka.
Hazret Ebubekirin toplattığı kitaba Mushaf dendi.
Hazreti Osmanın çoğalttığı Mushaflara Mushafın çoğulu Mesahıf dendi.
Elli yıl önce dedeniz ve ebeniz çocuğuna veya torununa Mushafımı ver kuzum derdi.
Abdestle alınır ve okunurdu.
Kitapçılar, büyük boy, orta boy, küçük boy Mushaf basarlardı.
Toptancıya gelen bir kitapçı, siparişini Mushaf diyerek yapardı.
Şimdilerde ise Kitapçı, toptancıya Elli tane büyük Kuran, kırk tane küçük Kuran, otuz tane orta Kuran diyerek sipariş veriyor.
Büyük Kuran, küçük Kuran diye bir şey var mı?
Kitap satış yerlerinde bile cehalet sel gibi akıyor.
Biz, Rabbimiz tarafından Cebrail aracılığıyla sevgili peygamberimiz Muhammet Mustafaya indirilen söz ve manaya iman etmişiz.
Kuran-i Kerim, yazılı olarak indirilmediğinden söz ve mana mucizedir, ama hat/yazı, mürekkep ve kağıt mucize değildir.
Yazanlar insandırlar.
Zeyd radyellahünün hattı, Şeyh Hamdullahın hattı, Aliyyül Karinin hattı, Hasan Rıza hattı, Hamid Aytaç hattı, Hüseyin Kutlu hattı, Davut Bektaş hattı, Mehmet Özçay hattı
diye yazarların adıyla anılırlar.
Okunan şeydir Kuran-i Kerim.
Ve onu yakmak da mümkin değildir.
Söz ve mana yanmaz, sınırlar ona engel olamaz.
Biz, her bir ayeti, dünya ve dünyadakilerin hepsinden daha değerli olan bu Kuran-i Kerimin üzerine yazıldığı kağıda, yazan kaleme, hattata, hafıza, okuyana, dinleyene, okutana, yardım edene.. saygıda kusur etmemeye dikkate ederiz.
Türkiyede münferit bir tek kişinin veya bir gurubun yaptığı da hafife alınamaz ama 84 milyarın Kuran sevgisi ve saygısı gözardı edilmemeli.
Günahın her çeşidini işleyenlerin bile Kuran sevgisi ve saygısı üst seviyededir.
Bu münferit olaylar da mikrop gibidir.
Mikrobun küçüklüğüne bakılmaz, baksan da göremezsin ama tedbir alınabilir.
Mushafa saygısızlık yapan çocuk tedavi edilmeli ama çocukların Kuran okuma yasağına imza atanların suçu o gencinkinden daha fazladır.
Mushafa saygısızlık yapan bir tek kişi bile olsa ona tepki gösteren halkımızın, basın mensuplarının tepkisi Kuran sevgisinden kaynaklanır.
Ama Kuran okuyan ve okutan milyonların gayreti 84 milyonun Kuran sevgisi gündemde tutulursa, o bir tek kişinin de o yanlışa girmesini engelleyecek bir hava oluşturur.
Hava güzel olursa, içinde mikrop barınamaz.