ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    GAVURA KÜL YUTTURMA İŞLEMİ


     GAVURA KÜL YUTTURMA İŞLEMİ

    03/09/2020/Prşmb/Milligazete

    Bütün insanlar, Hazreti Adem’den kardeştirler.

    Bütün Müslümanlar, hem Hazreti Adem’den kardeştirler hem din kardeşidirler.

    Habil ile Kabil olayında olduğu gibi günümüzde devletler Habil-Kabil rolünü üsleniyorlar.

    İyilik yapan kardeşe karşı kötülük yapanın durumunu anlatırken sevgili peygamberimiz, iyilik yapan bu halini devam ettirddiği takdirde Allah yardımı ile kardeşini de sıcak külde yumuşatılan ve olgunlaştırılan patlıcan, patates gibi kötülükte katılık yapanların da o ilikleri göre göre yumuşayacağını, yumuşamazsa sıcak kül yutmuş adam gibi içinin yanacağını haber verir.

    İki yüz daireli bir site gibi olan dünyanın yönetimi için seçim yapılacak olsa ve adaylar, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Budist, Ateist adaylar, site meydanında bir araya gelip herkes konuşma yapsalar, Müslüman kazanır.

    Müslüman adayın dışında kalan bütün adaylar, ellerinde Kur’an’ın yazılı hali Mushafı alıyor ve dünyanın gözü önünde onu yakıyor.

    Müslüman aday ise, “Biz, Tevrat ve İncil’in aslına iman ederiz.

    Tahrif edilmiş Tevrat ile İncilin içinde Rabbimizin kelamından terceme olarak kalanlar olduğu için, onun yere atılmasına ve hakaret edilmesine izin vermeyiz” diyor.

    Gayri Müslim adaylar, Müslümanların insan olarak en çok sevdiği, onun getirdiği din uğrunda mal ve canından geçmeyi makamların en değerlisi kabul ettiği son peygamber hazreti Muhamme’de hakaretler ediyor, karikatürler yayınlıyor.

    Müslüman aday ise, hazreti Adem’den son peygambere kadar bütün peygamberlere Musa aleyhisselama, İsa aleyhisselama salatü selam getirerek saygı ve sevgisini bildiriyor.

    Gayri Müslim adaylar, Camileri yaktıracağız, yeniden yaptırmayacağız, tarihi olanlarda da ibadet yaptırmayacağız. Medeniyetimizin beşiği Yunanlıların Başkenti Atina’da 180 caminin yıkılıp yok edilemeyenlerin kapalı olduğu gibi olacak” derler.

    Müslüman aday, “Allah katında din İslam’dır” “Dinde zorlama yoktur” isteyen istediği gibi tapınmasına tapınağında devam edebilir, Endülüs Devletinde Müslümanların idaresinde, İstanbul’da Fatih ve neslinin idaresinde Yahudi ve Hristiyanlara verilen özgürlük devam edecek” der.

    Gayri Müslim adaylar, “Dünya para üzerinde döner. Hepinizin, halkın yüzde doksan dokuzunun zengin olmasına gerek yok. Paralar, yüzde bir-iki zengin elinde olursa tek elden yönetim daha kolay olur, verdiğimizi yutarsanız, dediğimizi tutarsanız hem laik hem demokrat olursunuz ve medenileşirsiniz” der.

    Müslüman aday, “İki dünyamızı da yaratan Allah’tır. İki dünyamızı da güzelleştirmek için biz, namazımızda dua ederken namazdan sonra çalışacağız.

    Bütün çalışmalarına rağmen kazanamayanlar olursa, “Kazananların kazancı içinde fakirlerin hakkı vardır” ayetine göre iki yüz daireli bu dünya genelinde iki yüz devlette her ev, diğer zenginlerin yediğinden yemeleri, giydiğinden giymeleri için çalışacağız ve bunun parasını da zekat ve sadaka fonundan bulacağız” der.

    Birleşmiş Milletler 2013 yılında, 19 Kasımı “Dünya Tuvalet Günü” ilan etmiş.

    Bu ilandan önce yapılan konuşmalarda Tuvalette su olsun mu, olmasın mı? Tartışmasında herkes diyeceğini demiş,

    Kağıtla silme ile, su ile yıkama tartışmasında taharetsiz batılılar, silmeyi tercih etmişler

    Bir gram dışkıda on milyon (10000000) virüs olduğunu tespit eden batılılar, kağıtla silerek temizleneceklerine nasıl inanabilirler?

    Müslümanlar ise temizliği tercih ederek “suya devam” demişler.

    Ama bu sene COVİD- 19 (Coronavirüs) nedeniyle Birleşmiş Milletlerde hazreti Peygamberin temizlik kuralları öne çıkmıştır.

    2013 de  Birleşmiş Milletlerde yapılan tartışmalarda, kağıtla silerek temizlenmeyi savunan gayri Müslümlere karşı,

    “Doktor ameliyattan sonra, araba tamircisi, tuvalet temizlikçisi…işi bittikten sonra silinmeli mi yoksa yıkamalı mı? Sorusu karşısında boynu bükük kalıvermişler.

    200 dairelik dünya sitesinin başkanlığına talip olan gayri Müslüm kişiler, bütün evler aranacak, tuvalete su şebekesi taktıranlar, söktürülecek” deseler ne olur?

    Böyle şey olmaz ki demeyin.

    Bu gün 03 Eylül 2020 Perşembe günü. Avrupa’daki yakınlarınıza telefonla sorun, Belediye evlerinde kirayla oturanlar, tuvalete su şebekesini çekmenin yasak olduğunu, taktığı takdirde kira sözleşmesine aykırı davranmaktan evden çıkartıldığını  ve bu gün tuvalette naylon ibriklerle temizlendiklerini öğreneceksiniz.

    Kendi evinize karışmadıkları gibi 1965 ten bu yana, Almanya’da yüzde 15 oranında Almanın Müslümanlardan etkilenerek tuvalete su şebekesi taktırdığını biliyoruz.

    200 daireli site gibi oldu dünya.

    Katın birinde mafya babasının adamları gibi diğer kata soygun için girse, direnenleri öldürse ve sonra parayı çalıp gitse hemen duyulduğu gibi, 200 devleti mafya babası gibi de demeyeyim- mafya babalarının da bir raconu varmış- bu medeniyyet maskarası yöneticilerin raconu da yok- bunlar da cinayet şebekesi askerleri ile ülkelere girip servetlerini sömürürken direnenleri de öldürüyorlar.

    Şimdi bu iki yüz daireli/devletli sitenin yönetimine kim seçilsin diye seçim yapılsa:

    Gayri Müslim adaylar, her evin/devletin uzaydan ve yerden aranacağını, petrol, altın, elmas, inci, mercan, buğday…gibi değerli eşyaları evlerinde saklayanlardan zorla alınacak, vermeyenler terörist ilan edilecek ve öldürülecek” der.

    Olmaz, bu da olmaz” diyenlere derim “Afganistan’da Suriye’de, Irak’ta Amerikan askerleri ne ararlarmış, Fransız askerleri Doğu Akdeniz’de ? işi neymiş?

    Müslüman aday ise, “Zerre kadar haksızlığa izin verilemeyecektir.

    Herkes malının sahibidir ve rızası olmadan kimse alamaz” der.

    Gayri Müslim yöneticilerin, saldırganlıklarına engel olalım ama saldırgan olmayalım.

    Ülkelerden servet çalmalarını engelleyelim ama “O çalıyor, ben de çalayım” aklıyla hareket etmeyelim ve onların hırsızlık yapmak için çeteyi devlete dönüştürenlerin hırsızlığını engelleyelim.

    Dünyanın daha güzel olması için kafa yoran şahıslar, kurumlar ve kuruluşlar var.

    Onlar, doğruyla eğriyi ayırt ederler.

    Özellikle doğuştan getirdiği ve Rabbimizin lütfettiği Fıtrat dini bozulması tamamlanmayan otuz yaş altı insanlar, hangi ırk, renk ve dilden olurlarsa olsunlar doğruyu onaylayacaklardırlar.

    Öldürerek, sömürerek semirmeyi huy haline getirenler de yaptıklarının kötü olduğunun fakına varacaklar ve yüzüne sıcak kül serpilmiş gibi renkten renge girerken, sıcak kül yutmuş gibi içten içe yanarken veya sıcak külde olgunlaştırılan patlıcan, soğan, patates gibi olgunlaştırılabilir.

    Siz bireysel olarak deneyin. Size, küsen akraba ve arkadaşlarına siz küsmeyin. Güler yüz tatlı dille ziyaretlerine gidin. Gücünüz oranında bir sakızdan servete kadar hediyeler verin.

    Verdiğiniz hediyeynin çöpe atıldığını göresniz bile yine siz küsmeyin ev iyilik yapmaya devam edin.

    Sert yiyeceklerin eskiden odunla yemek pişirildiği dönemlerde ateşin sıcak külü içine koyularak yumuşatıldığı ve tatlandırıldığı gibi o katı yüreklileri de yumuşatmak mümkindir.

    Ebu Hüreyre (R.A.) den dinleyelim:

    6689 - حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سمِعْتُ الْعَلاَءَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَجُلاً قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِى قَرَابَةً أَصِلُهُمْ وَيَقْطَعُونِى وَأُحْسِنُ إِلَيْهِمْ وَيُسِيئُونَ إِلَىَّ وَأَحْلُمُ عَنْهُمْ وَيَجْهَلُونَ عَلَىَّ. فَقَالَ « لَئِنْ كُنْتَ كَمَا قُلْتَ فَكَأَنَّمَا تُسِفُّهُمُ الْمَلَّ وَلاَ يَزَالُ مَعَكَ مِنَ اللَّهِ ظَهِيرٌ عَلَيْهِمْ مَا دُمْتَ عَلَى ذَلِكَ

    “Bir adam, ‘Ya rasülellah, benim akrabalarım var. Ben onları Sıla- ahim/ziyaret ediyorum onlar bana gelmiyor, benimle ilişkilerini kesiyorlar.

    Ben onlara iyilik yapıyorum, onlar bana kötülük yapıyorlar.

    Ben onlara yumuşak davranıyorum, onlar bana cahillik/kötülük yapıyorlar”  dedi.

    Bunun üzerine Allah’ın Rasülü, “Eğer sen, dediğin gibiysen, onlara kül yutturuyorsun (veya sıcak külde pişirilen patlıcan, patates benzeri katı yiyecekleri sıcak külde pişirerek onları olgunlaştırıyorsun.) Sen bu halini devam ettirirsen Allah tarafından, onlara karşı, senin yanında bir yardımcı bulunmaya devam edecektir” buyurmuş.(Müslim, Sahih, K. Birr ve sıle, bab 6)

    Rabbimiz ise şöyle buyurur:

    وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ

    “İyilikle kötülük denk değildir. Sen kötülüğü en güzel olanla defet. Bir de bakmışsın ki, seninle arasında düşmanlık olan kişi sanki sıcacık bir dost oluvermiş.” (Fussılet süresi ayet 41/34)