GAVURU
GÖRÜNCE İMANIN TADINA DAHA FAZLA VARIYORUZ
28/04/2017/Cuma
2003
yılında İngilterede bir tıp profesörü, para karşılığında beş yüz kadar hastayı
öldürüverdiği ve ortaya çıkınca tutuklandığı haberi yayınlanmıştı.
O
günlerde kendi kendime Bu nasıl olur? demiştim ve peyce kafa yormuştum.
Daha
sonra bir çok habere baktıkça ve kötü olayların bile o suçlu adam tarafından
kendince mantıklı bir açıklamasını duydukça İslamın değerini daha iyi anladım.
Kral,
çaresiz bir hastalığa tutulur.
Doktorlar
ümidi keserler. Yunanlı bir doktor, bir çocuk öldürülür ve onun ödü krala içirilirse
iyi olacağını söyler.
Yeni
doğan bir köylü çocuğu bulunur ve adil kral, çocuğun anne-babasına hayal
ettiklerinin üstünde para teklif eder.
Aile
kabul eder.
Yüksek
mahkeme reisi, Sultanın sağlığı, bütün ülkenin ve vatandaşların sağlığı
demektir. Vatan ve vatandaşların huzur ve mutluluğu için bir tek canın alınması
kanuna uygundur der.
Çocuk kesilmek
üzere masaya yatırılınca gözlerini göğe diker ve güler.
Kral neden
güldüğünü sorunca,
Çocuk: Ailem, dünyanın
geçici malı için beni ölüme teslim etti.
Mahkeme başkanı, kanımın dökülmesinin
kanuni olduğunu söyledi.
Kral, kendi sağlığını ölümümde
gördü.
Allahtan başka sığınağım kalmadı.
Bu yüzden göğe baktım ve esirgeyiciliğine sığındım, acıyacağını ve adaletle
davranacağını bildiğim için sevindim. Dedi.
Kralın gözleri nemlendi, çok
etkilenmişti, Ölümüm, böylesi bir masumun kanının dökülmesinden iyidir dedi. Kucakladı,
çocuğu gözlerinden öptü. Servet sayılabilecek bir lütufta bulundu ve çocuğu bıraktı.
Şeyh Sadi derki: Bu hikâyeyi
anlatanlar, birkaç gün sonra Sultanın iyileştiğini söylerler.
Gülistanın bu hikayesini şunun
için hatırladım, sen bir kötülüğü işlemeye karar ver, gerisini, gerekçesini, mantığını,
hukukunu buluverecek çok insan çıkar.
Hitlerin öldürdüğü ve yaktığı beş
milyon insan, generaller, doktorlar ve hukukçularla gerçekleşmişti.
Ahiret yoksa, yapılamayacak kötülük
de yoktur.
Ülkeleri soyanların, soyulmamakta
direnenleri öldürenlerin, organ ticaretiyle nice demokrasi krallarının ve
patronlarının sağlına kavuşması için nelere katlandıklarını ve topluma nasıl
bir iyilik yaptıklarını onlardan bir dinleseniz.
Amerikanın en zenginlerinden David
Rockefeller, 6 defa kalp nakli, 3 defa böbrek nakli, iki defa ciğer nakli yaptırdıktan
sonra 20 Mart 2017 de 101 yaşında ölür.
Kalpler de, böbrekler de, ciğerler
de, çocuklar da ona feda olsun diyen nice kapitalist, eğitimli insan vardır.
Sanayiye katkısı, yüz binlerce
insana ekmek kazandırması gibi..sözlerle organ mafyası da hayır kuruluşları
arasına alınabilir bu mantıkla.
Adam dünyanın jandarmalığını
yapıyor. Dilediği devlete girmeye, arama yapmaya, tutuklamaya, para trafiğini
kontrol etmeye hakkı vardır mantığıyla
yetiştiriliyoruz.
Yüzbinlerce insanı ekmek derdine
düşürerek emeğini sömürdüğü, milyarlarca insanı açlığa mahkum eden bir sistemi
savunduğu, ahlaksız bir eğitimden sonra insanlığı tabutlarla cehenneme taşıma
işi yaptığı gözlerden ve gönüllerden uzak tutuluyor.
Ve biz:
الْحَمْدُ
لِلَّهِ الَّذِي هَدَانَا لِهَذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْلَا أَنْ
هَدَانَا اللَّهُ
"
..Bizi buraya kavuşturan Allah'a
hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet
vermeseydi, biz doğru yolu bulamazdık
. (Araf süresi ayet 7/43) ayetini
okuyarak teselli buluyoruz.