ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    GAVURUN KUCAĞINDA OTURU


    Son günlerde Nusayri Beşşar Esad’ın zulmünü desteklemesi nedeniyle Suriye’de Muhammed Said Ramazan el-Buti’in (d: 1929) kitaplarını yakmışlar.

    Türkçeye de birçok eseri terceme edilen ve güvenle okunan Buti’nin, Suriye’deki çatışmalarda mazlum mücahitlerin yanında değil de zalim Nusayrilerin yanında yer alması, Müslüman halkı terörist, baği olarak nitelemesi dünyadaki bütün Müslümanların tepkisini çekmeye devam ediyor.

    Maillerle Buti’nin eserlerini yakmayı soranlara cevabımdır:

    Aslan, tilkinin yavrularını mağarasına koymuş.

    Tilki yavrularını istemeye gelince Aslan, köyden tavuk getirirse yavruları bırakabileceğini söylemiş.

    Çaresiz kalan tilki, bir tavuk getirmiş, aslan bir lokmada yutmuş.

    Yeniden getirmiş o yeniden yutmuş.

    Köyde tavuk kalmamış tilkide derman kalmamış.

    Zalimin kucağı güvenli ve konforlu diye kucağına oturmamak lazım.

    Ne niyetle olursa olsun evladımızı zalimin inine göndermemek gerekir.

    Aslan, yiyecek tavuk gelmeyince tilkinin yavrularını iki lokmada yutuvermiş.

    Zalim, senin öğrencilerini korurum ama diğer öğrencileri yok etmek şartıyla diyorsa, bil ki önce başka öğrencilerin işini bitirdikten sonra sıra Buti’nin öğrencilerine de gelecektir.

    Çünkü onları öldürmede tek sebep onların Müslüman olmalarıdır.

    Buti’nin eski eserlerini yakmayınız.

    Yeni eser yazmışsa terceme edilmesin.

    Bulunduğu yeri hesaba katarak karar verelim.

    Yaşı sekseni aşmış bir insanın dediklerini de biraz kaygıyla dinleyelim.

    Bir de gaza getirme olayları varır.

    Benzeri bir olay Türkiye’de de olmuştu.

    Çok alim ve takva sahibi bir zat (Allah rahmet eylesin) bir hafta içinde üç defa karar değiştirmiş iki ayrı gençlik gurubuna “Sizi destekliyorum, onları desteklemekten vazgeçtim” anlamında üç makale ve röportaj yayınlamıştı.

    Bu iki ayrı gençlik gurubu onun hassasiyetlerini bildiklerinden her ikisi de ayrı zamanlarda gelip hocayı gaza getirip makale alıp yayınlıyorlardı.

    Hoca efendinin o üç makalesinin dışında yazdığı ve terceme ettiği eserler hala değerlerini korumaya devam ediyorlar.

    Bundan sonra Buti, zalimleri desteklemekten pişman olduğunu anlatan konuşma veya makalesi yayınlanmadığı sürece “Allah birdir” dediğinde bile o dediği için değil Rabbimiz, Kur’anında bir olduğunu haber verdiği için Rabbimizin haberine inandığımızı söyleyeceğiz.

    Onun bulunduğu yerde ben bulunsam ben, kendimden emin olamam.

    Onun için İslam düşmanlarından uzak durmaya çalışırım.

    Servet, şöhret, şehvet ve saltanat sahipleriyle arama devamlı mesafe koyarak korunmaya uğraşırım.

    “Ben, lağım çukuruna girerim ama mikrop kapmam” demeyiniz.

    Şehrin küllüğünde saray yaparım ama çağdaş teknolojilerle kötü kokudan kurtulurum” demeyiniz.

    Rabbimiz: “Allahtan sakının, sadıklar/doğrularla beraber olun” buyurmuş. (Tevbe süresi ayet 119)

    Mısır’a hem peygamber hem sultan olan Hazreti Yusuf aleyhisselam: Rabbine dua ederken “Beni salihler arasına kat” diye dua etmiş. (Yusuf süresi ayet 101)

    Rüzgarlara hükmeden, karıncaların bile gönlünü alan Süleyman aleyhisselam da: “Beni salihler arasına kat” diye dua etmiş. (Neml süresi ayet 19)

    Zalimler mahallesinde kalan ve sizin de sevdiğiniz bir adam, İslam’a aykırı şeyleri söylüyorsa siz, yine de onu bir kalemde silmeyin ama söz ve eylemlerine de katılmayın.