GERÇEK
ENGELLİLER KİMLERDİRLER
04/12/2018/Salı/Milligazete
Başlığı
okuduğumuzda hemen aklımıza çevremizde tanıdığımız sağıR, dilsiz, kör, topal
gibi bedeni arızası olan kişiler gelir.
Mesela, Çin
devlet başkanı Şi Cinping, Amerika
başkanı Trump, Rus başkanı Putin
aklımıza gelmez.
Kuran-i
Kerimde Abese süresinde bir körün, Mekkenin ilk yıllarında sevgili peygamberimize
gelip İslamı kendisine de anlatmasını istediğinde sevgili peygamberimizin,
Mekkenin ileri gelenleriyle meşgul olduğundan o köre ilgi göstermemesi
nedeniyle uyarılmış.
O günden beri
bütün Müslümanlar özürlü, özürsüz, zengin fakir, rütbeli rütbesiz
hiçbir ayırım
yapmadan her insana değer verip onlara İslamı öğretme işine devam etmiştir.
O iman
ettiğimiz, yoluna baş koyduğumuz Kuran, asıl özürlülerin İslama iman
etmeyenler olduğunu birkaç defa ayrı süre ve ayetlerde tekrarlar.
صُمٌّ بُكْمٌ
عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَ
(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler.
Artık onlar dönmezler. (Bakara süresi ayet 2/18)
Bedeni arızası
olanlarımızın topluma hiçbir zararı yokken inkarla gönül gözü kapananların kör
düğüşü, dünyanın her yerinde her gün yüzlerce insanın kanını akıtıyor.
Film de rol
icabı kör ve dilsizi oynayan artistin o durumu çekim bitince özrü sona erer.
Dünyanın kuruluşundan
beri ilk inkarcılık yapanlar hala kabirlerinde azabı tatmaya devam ederler.
Hala
yaptırdığı Ehramların yapımında yüz bin köleyi çalıştıran Firavun, hazreti
Musaya ve onun getirdiği Tevrata iman etmediğinden o günden bu güne kadar
azabı tatmaya devam ettiğini şöyle haber verir:
فَوَقَاهُ اللَّهُ سَيِّئَاتِ مَا مَكَرُوا
وَحَاقَ بِآَلِ فِرْعَوْنَ سُوءُ الْعَذَابِ
Allah
onu (Firavunun ailesinden olup da iman edeni), yaptıkları hilelerden korudu
ve Firavun ailesini kötü bir azap kuşattı.
النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا
وَعَشِيًّا وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آَلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ
الْعَذَابِ
Sabah
akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet günü geldiğinde ise, "Ey Firavun ailesi,
azabın en şiddetlisine girin!" (denir). (Mümin süres ayet 40/45-46)
Yetmiş-seksen
yıllık bedeni arızalar ahiretin ömrüyle karşılaştırıldığında bir saniye gibi
olamaz.
Onun için asıl
engelliler inkarcılardırlar.
Bu dünyada,
kendilerine göz, kulak, dil, kalp, kalıp, can, ten veren ve onun kendisinin
farkında olmadan onun hayatını devam ettiren Allahın (celle celalüh) tabiat
kanunlarından yararlanarak havada, denizde, karada rahatını sağlarken, Allahın
yarattığı tabiat kanunlarına öküzün karpuz kabuğuna baktığı gibi bakan, onu
araştıran, tabiat kanunlarına uyduğu oranda rahat ettiğini gördüğü halde bütün
bu tabiat kanunlarını yaratanın Şeriat kanunlarını kabule yanaşmamak için gönül
gözünü kapatan, Hak kelamına karşı kulağını tıkayan, onun kanunlarının kendi
kanunlarından daha doğru olduğunu gördüğü halde çıkarlarını soygunlarını,
sömürüsünü engellediği için inkar tarafına gidenler, kendilerini kendi akılları
ve elleriyle ateşe atanlardırlar.
Asıl acınması
gerekenler bunlardır.