ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    HİÇ KİMSEYE TOKAT VURMADI


     HİÇ KİMSEYE TOKAT VURMADI

    18/09/2018

    Sevgili peygamberimizin yirmi üç yıllık peygamberlik hayatının harp meydanlarında geçen günlerinin tamamı üç ayı bulmaz.

    Bunun dışında kalan 273 ayını İslamı tebliğ etmek, tebliğ ettiğini açıklamak, emredilenlerin nasıl yerine getirileceği konusunda hayatıyla örnek olmakla geçmiştir.

    Oturması, kalkması, yürümesi, yatması, gülmesi, güldürmesi, üzülmesi, selam vermesi, yardım etmesi, teselli etmesi, gönül alması, ara bulması, cimrileri cömert yapması, yetimlerin başını okşaması, fakirlerin karnını doyurması… gibi insanca yaşamanın İslami yollarını gösteriyor ve en önde de o yürüyordu.

    En azılı düşmanlarının şahsını, ailesini üzecek hakaret sayılacak tek kelime kullanmamıştır.

    Rabbimiz, gökyüzünü, yeryüzünü ve içindekileri yaratanın Allah olduğunu ve bunlardan hiç birini boşuna yaratmadığını haber verir:

    الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

    “Onlar (akıl sahipleri) ayakta, otururken, yanları üstünde (yatar) iken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı hak­kında düşü­nürler: "Ey Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın, sen mü­nez­zehsin, bizi ateşin azabından koru." (derler)” (Al-i Imran süresi ayet 3/191)

    İnsanlardan hiç biri için aşağılamak kastıyla “Allah bunu neden yaratmış” demeyiz ve onu hakir, hor görmeyiz.

    Üzerinde pislik olan birine haber verdiğimiz gibi, kafirlik pisliğini de haber verir ve temizlenmesi için yardım ederiz ve cehennemde yanmaması için çalışırız.

    Cehennem doğru koşan ve halkını koşturan yöneticilerin cehennem düşmemesi ve düşürmemesi için çalışırız.

    “Özgürlük hakkını kullanıyor, düşsün ve sonsuz senelerde yansın” diyenler gibi merhametsiz değiliz.

    Sevgili peygamberimizin, “Allah, lanet etsin” dediği vardır.

    O Hadislerde de şahıs ismi yoktur.

    Mesela, faizi alan, veren, yazan ve şahit olana Allah lanet etsin” derken şahıs yoktur ve toplumun ekonomik ve ahlak dengesini bozan faiz mikrobu ve o mikrobu taşıyanlar Allah’ın rahmetinden uzak kalmakla uyarılmaktadırlar.

    “Anne ve babasına lanet edene Allah lanet etsin,

    Fitneyi uyandırana, hırsızlık yapana, şarabı yapana, alana, satana, taşıyana Allah lanet etsin demiş ama “Lanet” kelimesi, Allah’ın rahmetinden uzak kaldılar/Uzak kalsınlar manasınadır.

    Kur’an-i kerimde de birkaç yerde geçer.

    Rabbimiz:

    إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَمَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ اللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ

    “Küfredip kâfir olarak ölenlere gelince, Allah­'ın, meleklerin ve in­sanların hepsinin la'neti işte on­laradır.” Buyurur. (Bakara süresi ayet 2/161)

    Dikkat ediniz, Ayette, kafir olarak yaşayan ve kafir olarak ölenler için Allah’ın rahmetinden uzak olacakları bildirilirken yine şahıs ismi değil, kafirlik pisliğini kalbinde taşıyanlar için söyleniyor.

    Hani sevgili peygamberimizin “Sarımsak yiyen camiye gelmesin” dediği gibi.

    Nezih bir toplantıya pis kokularla gelenlerin uyarılması gibidir.

    Cennet temizdir ve oraya temiz insanlar Allah’ın rahmetiyle gireceklerdir.

    Biz de Rabbimizin kulu, peygamberimizin ümmeti olarak annemize, babamıza, eşimize, çevremize, dostumuza düşmanımıza kötü söz söylemekten uzak duralım.

    Kötü kelimeleri söylersek, bir gün dost olduğumuzda o kötü kelimeler hep ara bozan olarak iş görür.

    Sevgili peygamberimiz, harp sahasının dışında hiçbir insana tokat, tekme veya yumruk vurmamıştır.

    Ona göre hareket edelim.