ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    HARP DEĞİL DARB OLSU


    Katil oğlu katil olan Beşşar Esed’e karşı batılı devletler güya ambargo uyguluyorlar ama zararı Beşşar’ın öldürdüğü insanların geride kalan dul ve yetim çocukları görüyor.

    Suriye halkının yüzde onunu oluşturan Nusayriler, bu tür ambargolardan hiçbir zaman etkilenmezler ve saraylarının sığınma yerlerindeki sofralarından kuş sütü de eksik olmaz.

    Siyaset, ticaret, servet ve ordu kudreti onların elinde.

    Elli yıldır Suriye halkına kan kusturan bu aile bu ateş çemberinden çıkılamayacağını, demokrasiye geçilse de krallık devam etse de sonlarının ölüm olduğunu, kendilerini İran’ın Kum kenti dahi,l kabul edecek bir ülke veya şehir olmadığını bilirler.

    Ateş çemberi içinde kalan akrebe benziyorlar.

    Bizi bir an önce öldürsün de daha çok acı hissetmeyeyim diye sağa sola ateş eden intiharcıya benziyor.

    Onun için halkın yüzde doksanını Beşşar’ın kurşunlarından kurtaracağız diye açlığın kucağına itmemeli.

    Türkiye’den giden elektrik kesintisinde en çok kimin zarar göreceği hesap edilmeli.

    Beşşar ve avenesinin bu kesintiden zarar göreceğini zannetmiyorum.

    Para sorunu olmayan bu aile, kendilerine ait her yeri jeneratörlerle donatmış durumdalar.

    Elektrik kesintisi, Suriye muhalefetine destek değil köstek olabilir.

    Bu konuda Suriye’de yaşayan ve çatışmanın ortasında olan muhalefetin görüşü alınmalı.

    Elektrikler kesildiğinde gecenin karanlığında dostla düşman ayırt edilemez.

    Bu yazıyı yazdığım saatlerde NATO, Brüksel’de toplantı halindeydi.

    Uluslar arası hava sahasında Suriye’nin düşürdüğü Türk savaş uçağını görüşecekler.

    28 NATO ülkesine her hangi bir saldırı NATO’ya saldırı anlamına geldiğinden ne yapacaklarına karar verecekler.

    Bir saat sonra verilecek karar şimdiden belli.

    Uluslar arası sularda Mavi Marmara gemisine saldırıda ne demişlerse bu saldırıda da aynı şeyi söyleyecekler.

    Çünkü her iki durumda da saldırıya uğrayan 28 ülke arasından tek Müslüman ülke olan Türkiye’dir.

    Birleşmiş Milletlerin yüzlerce defa İsrail’i kınayarak destek verdiği gibi, NATO da Suriye’yi kınayacak

    Bush oğlu Bush, Afganistan’a saldıracağında “Crusade” kelimesini kullanarak Haçlı Seferlerinin başladığını basın önünde açıklamıştı.

    Amerikan sever bazı duayen yazarlarımız hemen hemen bütün televizyon kanallarını ziyaret ederek “Crusade” kelimesinin Haçlı Seferleri anlamına gelebildiği gibi “Topyekun savaş” anlamına da geldiğini, Sayın Bush’un bu anlamda kullandığını bu millete anlatarak hem bizin ayranımızın kabarmasını engelliyor, hem de Müslüman bir ülkenin ilk defa Haçlı Seferleri tarafında yer almasını kolaylaştırıyordu.

    NATO, Suriye’ye karşı bir savaşa girmeyecek.

    Türk hükümetinin mülayemeti övülecek.

    “Aferin Mülayim” denilecek.

    Ben bu karardan memnun olacağım.

    Çünkü eğer bir saldırı olursa asıl öldürülecek olanlar muhalefet olacak.

    Beşşar ailesinin kaldığı yerlerin koordinatları ellerinde olduğundan o taraflara saldırı emri verilemez.

    Verirse de zayiat az olur.

    Çünkü katillerin sağlam, korunaklı sığınakları var.

    Korunmasız Müslüman halka yazık olur.

    Suriye halkının içinde olduğu bir harbe kalkılmamalı.

    Saddam’ın gaza gelerek Kuveyt’e saldırdığı gibi Suriye halkını kurşunların hedefi yapmamalı.

    Ama bu saldırı da karşılıksız kalmamalı.

    Mesela, uçağımızı vuran ve vuracak olan radarlar hemen imha edilmeli.

    Yetmiş yıldır bütün gücünü Ülke içindeki Müslümanlara ve solcu vatandaşlara karşı kullanan MİT, hemen harekete geçip tere yağından kirli, siyah kıl çeker gibi Beşşar’ın katiller çetesini yok etmeli.