HAYA/UTANMA İMANDANDIR
20/12/2021
Mahmut Toptaş
Sağlık esastır, hastalık arızidir.
Yıllarca dişimiz sızlamadan yaşarız, farkında olmayız. Ne zaman sızlar işte o zaman farkına varırız.
Suçsuzluk esastır, suç arızidir.
Seksen beş milyon insanımız suç işlemeden yaşarken çok azı suç işler.
Utanmak esastır, utanmaz, arlanmazlık geçicidir.
Utanmazlar, küstahlar ve hayasızlar her çağda rağbet görmüşler.
Sevgili peygamberimiz zamanında bir adam kardeşini fazla hayalı/utangaç olmasından dolayı ayıplıyordu.
Sevgili peygamberimiz, o kardeşini ayıplayan adama:
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما مَرَّ النَّبِىُّ - صلى الله عليه وسلم - عَلَى رَجُلٍ وَهْوَ يُعَاتَبُ فِى الْحَيَاءِ يَقُولُ إِنَّكَ لَتَسْتَحْيِى . حَتَّى كَأَنَّهُ يَقُولُ قَدْ أَضَرَّ بِكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ - صلى الله عليه وسلم - « دَعْهُ فَإِنَّ الْحَيَاءَ مِنَ الإِيمَانِ
Kardeşini ayıplamayı bırak. Haya/utanma imandandır. Haya, hayırdan başka bir şey getirmez buyurmuş. (Buhari, Sahih,K. İman, bab 16, Edep bab 77)
Muhterem okuyucu, bu dünya yolculuğuna çıkarken bedenine elbiseni giymeden önce bütün can ve tenini haya elbisesiyle süsle.
Yürüyüşün, duruşun, oturuşun, konuşman, susman bakman ve dokunman vs.. bütün hal ve hareketlerin haya çiçekleriyle süslenmeli.
Güzel elbiselerimizin kirlenmemesi için oturup kalktığımız, dokunduğumuz, şeylere dikkat ettiğimiz gibi ar damarımızın çatlamaması, haya elbisemizin kirlenmemesi için daha çok dikkat etmeliyiz.
Haya elbisesi kirlenirse ar damarı çatlarsa, yüz suyumuz dökülürse, biz de, soygunu yaptıktan sonra televizyondan sırıtan yüzsüzlere döneriz. Allah korusun.
Kimseye yüzsuyu dökerek şahsiyetimizi sıfırlatmayacağız. Damarımızdaki kan akarsa şahsiyetimiz şehadetle şereflenir ama yüz suyumuz dökülürse suyu çekilmiş gül gibi küllüğe atılmayı hak eder.
Allah bize can vermiş, ten vermiş, kan vermiş, koklanacak çiçekler, koklayacak burun vermiş.
Görülecek güzellikler, görecek göz vermiş.
Bir dil ile milyonlarca tadı ayıracak özellik vermiş, sayısız nimetleri arasında bir ömürlük yolculuk yaparken onun kullarına karşı gelmekten utanırken onun isteklerini yerine getirirken güzel yapamamaktan dolayı Allaha karşı utanç içinde olmalıyız.
Saygı duyduğumuz, sevdiğimiz bir insanın yanında yapmaktan utandığımız bir eylemi yapayalnız olduğumuzda da yapmamalıyız.
Yalnızken de Allahtan utanmalıyız.
İnsanların ve hayvanların haklarını gözetmeyen insan, onlara karşı hayasızlık yapmaktadır.
İnsanlardan utanarak yapmadığı şeyi tek başına kaldığında yapabilen bir insanda kendisinden utanmayan insandır.
Biz, başta Rabbimizden, kendimizden ve kendimizin dışındakilerden utanarak hareket edeceğiz.
Sevdiğine kırmızı gül verirken bile yanakları al al olan insan, verdiği ve veriş şeklindeki kusurların mahcubiyetini dile getirerek sevdiğine Sen daha güzellerine layıksın mesajını vermiş olur.
عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا بَلَغَهُ عَنِ الرَّجُلِ الشَّىْءُ لَمْ يَقُلْ مَا بَالُ فُلاَنٍ يَقُولُ وَلَكِنْ يَقُولُ « مَا بَالُ أَقْوَامٍ يَقُولُونَ كَذَا وَكَذَا
Sanat eserini insanlar ilgi ile izlerken yüzü kızaran sanatkâr, gönül ufkunda kanat çırpan yeni eserler avlamaya çalışan sanatkârdır.
Hayalı/utangaç insanların başarılı olamayacağı kanaati günümüzde bir kısım insanlarda hakim durumda.
Ama bilinsin ki kapalı kapılar ardında Mısırın en güzel, yüzsüz kadınına uçkur çözmeyen Yusuf Aleyhisselâm, Mısıra hem peygamber hem sultan olmuştur.
Mekkenin arsızı, yüzsüzü, hayasızı olan Ebu Cehil malıyla, mülküyle otoritesiyle yok olup gitmiştir.
Ama bekar bir kızdan daha utangaç olan sevgili peygamberimiz, milyarlarca dil ve gönül tarafından rahmetle, salavatla anılmaya devam etmektedir.
عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ - صلى الله عليه وسلم - أَشَدَّ حَيَاءً مِنَ الْعَذْرَاءِ فِى خِدْرِهَا ، فَإِذَا رَأَى شَيْئًا يَكْرَهُهُ عَرَفْنَاهُ فِى وَجْهِهِ
Peygamber, bekar bir kadından daha utangaçtı. Hoş olmayan bir şeyi gördüğünde yüzünden belli olurdu (Buhari, Sahih, K. Edeb, bab 72, Menakıb, bab 23 Sıfatün-Nebi)
Haya ancak hayır/iyilik getirir.
Kasas suresi ayet 25 de bahsedilen kızların hayası/edebi, onlardan birinin Musa aleyhisselâmla evlenmesine ve Kuran okundukça hayırla anılmasına sebep olmuştur.
Sevgili peygamberimiz burur:
عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ قَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ
Utanmazsan, dilediğini yap (Buhari, Sahih, K. Tefsir, Bab 52 Kehf süresi)