ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    HEPİMİZİN GÜNLÜK YAPABİLECEKLERİMİZDEN BİRİ


    HEPİMİZİN GÜNLÜK YAPABİLECEKLERİMİZDEN BİRİ

    14/03/2022

    Mahmut Toptaş

    Şırnak’tan İzmir’e kadar onlarca ilde imamlara yaptığım konuşmalarda, bilmedikleri hiçbir şeyi konuşmadım.

    Bildiklerini hatırlattım.

    Sevgili peygamberimize ilk indirilen Alak süresinin beş ayeti olduğunu bilmeyenimiz yoktu.

    Hatta Güneydoğu hocalarının bir kısmı, Ayetlerin sarf, nahv ve edebi sanatlarını çok çok iyi biliyorlardı.

    Bu beş ayet nazil olduğunda, ilk önce Hazreti Hatice annemize okuduğunu da hepimiz biliyoruz.

    Şimdi imamlarımıza sordum, “Cuma hutbesi Diyanet tarafından gönderildiğinde, içinizden kaç tanesi önce kendi evinde eşine, çocuklarına, anne ve babasına okudu?

    Birkaç tane el kalktı ama cılız.

    Bu okuma, dinleyenlerin hepsine en azından bir Ayet ve bir Hadis öğretmiş olacak.

    52 haftada yani bir senede 52 Ayet ve 52 Hadis öğrenmiş olacaklar.

    On yılda 520 Ayet 520 Hadis.

    İmam arkadaşın kendisi, Minberden önce evde sesli olarak okuduğundan  camide ses tonuna, vurgularına dikkat eder.

    Bir paragrafın sonunda cemaati gözetir, dinlenip dinlenmediğini denetler ve ses tonunu değiştirerek yeniden başlar.

    Evde okurken anlaşılmayan yerlerin tespitinden sonra, yeniden okur ve ses tonuyla veya bir iki kelime ilavesiyle anlaşılır hale getirir.

    Hele hele çocuklarından biri veya eşiniz tekrar okur ve kendisi de dinleyince vurguların nerede, nasıl yapılacağını da daha iyi öğrenir.

    Bu teklifim hem Diyanet İşleri başkanlığına hem cami imamlarımızadır:

    Diyanetten gelen hutbeleri, cemaatin sayısınca A4 kağıda basılıp caminin uygun bir yerinden herkesin alabilmesi sağlanmalı ve öbür haftaya kadar beş vakit namaza gelenlerin de almasına imkan sağlanmalı.

    Kardeşlerim, annenizi, babanızı, eşinizi, çocuklarınızı, kardeşlerinizi seviyorsunuz.

    Onları sağlıklı, huzurlu, mutlu olması için çalışıyorsunuz.

    Neyi nasıl yapacağımız konusunda gönül verdiğimiz Rabbimize kulak verelim:

    يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا قُوا أَنْفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ

    “Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun (ateşin) üzerinde kaba ve güçlü melekler vardır. Allah'ın onlara emrettiklerine karşı gelmezler ve emredilenleri yaparlar.” (Tahrim süresi ayet 66/6)

    وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا نَحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى

    “Ailene namazı emret, sen de ona sabret. Biz senden rızk istemiyoruz. Biz, sana rızk veriyoruz. Sonuç takva (sahipleri) nindir.” (Ta-Ha süresi ayet 20/132)

    İstanbul’un uzak ilçelerinden birinde olan bir dostun evine akşam oturmasına gitmiştik.

    Ev sahibi emekli komşu imamı da davet etmiş.

    Tanıştıktan sonra emekli imam, “Eee hocam, ne  olacak bu memleketin hali, siyaset ne durumda?” çiğnenmekten kokmuş soruyu soruverdi.

    “Sen bana bu şehirde, kendi yaptığın hizmetlerden bahset. Veya hizmetlerine hayran olduğun birinin yaptıklarını anlat. Ben onları başka yerlerde de anlatayım da orada bir şeyler yapmak isteyene faydalı olsun.” Demiştim.

    Bu makaleyi okuyan kardeşim, “Ben imam değilim” diyerek işin içinde sıyrılmaya çalışma.

    Okuması-yazması olmayan babam rahmetli, her Cuma, camide okunan hutbeyi akşam yemeğinde anneme anlatırken biz de faydalanırdık.

    Bir de köy odasında birkaç gün kalan insanlardan duyduklarını anlatırdı.

    Katır tüccarı Bozkırlı Mustafa’nın dini sohbetleri de birkaç gün köyde konuşma konusu olurdu.

    Ben çocuktum ama köylü onun gelmesini ve sohbetini özlerdi.

    Yani, okuduğunuzu evinizde ailenize, dükkan komşularınıza, daire arkadaşlarınıza, kahvehane dostlarınıza…anlatınız.

    Bu anlatmada size sorulan sorularla siz daha iyi anlarsınız ve eksiğinizi tamamlarsınız.

    Sizi dinleyenler orada aldıklarını sizden uygularsa onun uygulamasının sevabı kadar size de yazılır.

    Onun anlattığı kişinin uygulaması da sizin hesabınıza yazılır ve bu zincirleme sevap yazımı devam eder.

    Yüzdeyle yazılmaz, ona yazılan kadar size de yazılır.

    Bu konuda kolaylık olsun diye bir kitap yayınladım.

    365 konuda Allah’a imandan, İslam’da eşcinseller hukukuna kadar 365 sohbetin her birinde Ayet, Hadis, bir şiir beyti, bir Atasözü ve bir tekerleme vardır.

    Kitabın adı: “Gönül Sohbet İster Kahve Bahane 365 güne 365 sohbet”

    Cantaş yayınevi, telefon: 0 216 344 98 87 veya 0 530 258 60 58