HOCAYI/İMAMI
TELEVİZYONDA GÖRMÜŞLER
18/10/2019/Cuma/Milligazete
Sosyal
devletten yana olduğunu söyleyen, yazan bir tanıdığımın yanına vardığımda,
kapıda karşıladı, yerime oturuncaya kadar da kendisi oturmama nezaketini
gösterdi.
Ben içeri
girdiğimde yanında oturan bir adam vardı.
Onu tanıyacak
gibi oldum ama tanıyamadım.
Sosyalist
yazarımız ona dönerek, Bak, camiye gitmezsin, namaz kılmazsın, hoca nedir
bilmezsin. İşte bu, hocadır. Hem de Ayasofya cami imamıdır. Bundan sonra bana
Ben hiç hoca görmedim deme dedi.
O Prof da bana
dönerek, Bak hoca, buralara gelerek, bu aydınları ikna ederek, şeriat
getirmeyi düşünüyorsanız, sakın aklınızdan bile geçirmeyin dediğinde, ben de
biraz boynumu bükerek ve ses tonumu kısarak, Efendimiz, izin verin de hayal
bari edebilelim dediğimde, biraz anlayışı varmış ki bozuldu ve büronun sahibi
Aldın mı dedi.
O da Söz
gelimi öyle söyledim diyerek kurtarmaya çalıştı ama ben ona bizim isteğimizin
olabileceğini, kendisinin okuduğu Siyasaldaki İslami hassasiyeti fazla
olanların artışını, rakamlarıyla anlattıktan sonra oturduğumuz büronun sahibi
gazeteden örnekler vererek, kanaatlerini değiştirmiştim. Ve bunu da o günlerde
bu sütunda yazmıştım. Konum o değil.
Şimdi,
bayramdan bayrama, bayramdan bayrama devamlı camiye giden, sonradan gittiğinden
camide yer bulamadığı için dışarda kılan ve hocayı hiç göremeyenler, Hoca/İmam
dendiğinde akıllarına televizyonlarda kadınlarla oynayan hocalar, Kuran
okumasını bilmeyen, cincilik üzerinden köşeyi dönen, seks ihtiyacını parasız
elde etmek için milletin cahilliğinden yararlanan hoca müsveddeleri ekrana daha
çok çıkarıldığından, hocalar en güvenilmez insanlar olarak çıkmış bir ankette.
Ben, o anketi
yapan araştırma şirketini tanımadığımdan internette ekşisözlük e sordum, seçim sonrasındaki sallamasyon anketleri doğan grubu medyasında sanki
mutlak doğruymuş gibi yayınlanan, üstelik saçmasapan şekilde tartışılan
şirket
diyor. Günahı onun üzerine. Ben araştırmadan naklediyorum, benim
görüşüm değildir.
Telefonla araştırma yapanın kendisi,
Hoca veya İmam kelimesini televizyonda, haltlarıyla görenlerden ise ve anket
yaptığı kişiler, bayramdan bayrama, bayramdan bayrama namaz kılanlardan iseler,
Cuma kılanları da, camiye geç gittiği için caminin dışında yer buluyorlarsa, o
ankette sorulan Hoca veya İmam kelimesini duyduğunda akıllarına ilk önce
televizyondakiler gelirse en güvenilmez adam olarak Hoca veya İmam lar çıkar.
Aydınlarımızın 12 Eylülde
postal yaladıkları günlerde, cahilliklerini gidermek için toplu halde
salonlarda generallerden çıkan ışıklarla aydınlandıkları zamanlarda, devlet
ricali bazen halkı sakinleştirmede sıkıntıya düştüğünde ilk aklına gelen,
Erzurumlu Naim hoca gibi halkın tamamının güvenini kazanan hocaları meydanda
konuşturup sakinleştirerek, arabaların tahribi, camların kırılması engellenir.
Asıl anket bunlardır.
Gayri meşru doğurduğu veya
bakamayacağına inandığı çocuğunu o yürekler yakan, gariban, kimsesiz,
sığınmasız, kol ve kanattan mahrum kadınlarımız, o çocuklarını hala cami önüne
bırakıyorlar da, locaların, meyhanelerin, üniversitelerin
önüne bırakmıyorlarsa
hala imamlarımıza ve cemaate güvendiklerini sessiz çığlıklarıyla duyuruyorlar.
Bizim de merhamet
damarlarımızı daraltmaya başladıkları günlerden beri çöp bidonlarına
bırakıyorlar.
Ben haberlerde çöp
bidonundan çıkarılan o çocuklardan önce onu oraya bırakan gariban kadınalar ağlarım.
Haydi o çocuğu esirgeme
kurumuna aldılar, ya o kadın, ya o kadın, ya o kadın ne olacak.
Emniyetimiz, Allah aşkına o
kadını ararken cezalandırmak için aramasın.
Varsa, devletin şefkatli
kanatlarına almak için arasın, bulsun ve çocuğunu da anasının kucağına versin,
savcılığa sevk etmeyerek, savcının işini de kolaylaştırsın.
Sultanahmet cami imamı
Gönenli Mehmet efendi, yalnız Türkiye vatandaşının değil, bütün yabancılardan
parasını kaybeden veya harcayıp ülkesine dönemeyenlerin güvenli sığınağı idi.
Not: Gönenli hocanın bu
yaptığı, Şeriatın ana kitabı Kuran-i Kerimle, yolda kalanlara yardım fonu
olarak düzenlemişti.
Ben, Gönenlinin kendisinden bir
İtalyan turistine yaptığı yardımı ve yıllar sonra bir çanta parayla gelip Hoca
efendiye verdiğini dinlemiştim.
On iki milyonluk İstanbul
şehrinde güveneceği tek insanın Hoca olduğunun farkına İtalyan varmış.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi
kalabalık illerimizde bazı aileler,
televizyonda sayıları elliyi geçmeyen, hocalıkla da uzaktan yakından hiçbir ilgisi
olmayan insanların adının hoca diye anılması nedeniyle baba ve anneler, okula
giden çocuklarına Aman yavrum, hocalardan uzak durun diyorlar.
Hoca müsveddesini
televizyonda halt ederken görmüşler.
Bu olaylar da yeni bir şey
değil.
Sevgili peygamberimizin
zamanında kendisini peygamber olarak ilan eden Müseyleme denilen adamın
etrafında bir ordu meydana gelmişti.
Anketi, sahte peygamberin
sahte ümmetleri arasında yaparsanız, Alemlere rahmet Hazreti Muhammet
sallallahü aleyhi ve sellem, Güvenilmez olarak çıkar.
Amerikada İsa
(aleyhisselam) Allahın oğlu mudur, değil midir anketinde Oğludur diyenler yüzde
doksan dokuz çıkar.
Tuzaklara dikkat ediniz.