KİMSEYİ AĞLATMAYIN, AĞLATIRSANIZ DA GÜLDÜRÜN
12/10/2020
Mahmut Toptaş
Bu gün kaç kişiye selam verdiniz?
Sevgili peygamberimizin Tanıdığına, tanımadığına selam ver hadisine göre hareket ettiniz.
Evinize girerken selam veriyor musunuz.
Gülümsemenin sadaka olduğunu bilerek, başta aile fertlerinden başlayarak gül kokusunun etrafa yayılışı gibi gülümseme yaydınız mı evinizin içine.
Toplumun birbirine çatık kaşlarla, kuşkulu gözlerle baktığı bugünlerde en fazla ihtiyacı gülümseme ve selamlaşmadır.
İlaç gibi de değildir.
İlaç deyince çocuklar bile kaçar.
Dinimizin sosyal ilaçları hem derde devadır, ham gönüllere saadet, huzur, güven verir.
Daraldığınız, bunaldığınız, çaresiz kaldığınız bir anda karşınıza biri geçse ve gülümsese, ardında da Selamün aleyküm dese, kaynayan gönül kazanına, şeker pınarından bir bardak su dökülmüş gibi gelir mi desem, yoksa cennetten bir rüzgar esdi mi desem?
Sevgili peygamberimize bir delikanlı gelir ve
عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ ، قالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُبَايِعُهُ ، قَالَ : جِئْتُ لأُبَايِعَكَ عَلَى الْهِجْرَةِ ، وَتَرَكْتُ أَبَوَيَّ يَبْكِيَانِ ، قَالَ : فَارْجِعْ إِلَيْهِمَا فَأَضْحِكْهُمَا كَمَا أَبْكَيْتَهُمَا
Ya rasülellah, ben de seninle hicret etmek üzere sana biat etmeye geldim, geride ağlayan anne ile babamı bıraktım (Bazı rivayetlerde Cihat etmeye geldim dedi. Allahın rasülü Geriye git ve o ikisini ağlattığın gibi güldür dedi (Ebu Davud, Sünen, K. Cihad, bab 33, Ahmet, Müsned, Abdullah bin Amr bin As hadisi)
Buharinin rivayetinde, Allahın Rasülü, Annen ve baban sağ mı dediğinde evet deyince,
فَفِيهِمَا فَجَاهِدْ
Git, onlara hizmet ederek cihat yap buyurdu. (Buhari, Sahih, K. Cihat, baba 138)
Sosyal hayatımızın bozuk taraflarını yaymakla, bağırmakla, Buraya biri pislemiiiiiiş demekle temizlenmez.
Temizlikçiye haber vermekle ve eğitimle her bireyin temiz ve temizleyici olarak yetişmesini sağlamakla toplum temizlenir.
Hani bir salonda konuşurken birisi gelip konuşmayı engellemek için şartele basıp elektriğini kestiğinde salondakilerin sabaha kadar karanlığa ve karanlığı meydana getirene küfretmelerinin faydası olmaz.
İçlerinden bir yiğidin çıkıp şarteli kaldırıvermesi yeterli.
Kuran-i Kerim ve Hadisi şerifler, İslam dininin kolaylık dini olduğunu, bizim de kolay olan bu dinin kolay olduğunu anlatmamız gerekirken, sabaha kadar karanlığa taş atmaya devam ederek işimizi zorlaştırırız ve kendimizi yorarız.
Uyduruk Şeyh Ahmedin vasıyyetnamesinde yalanın özeti şu: Güya Peygamber efendimiz, Şeyh Ahmete Bu gün 16 bin Müslüman öldü bir tanesi imanla gelemedi bari şu duyaı okuyun da imanla gelin Kimin yazdığı, kimin yaydığını bu güne kadar ortaya çıkaran biri çıkmadı diye yazar ve çizerler ama günümüzde herkes Şeyh Amet olup çıktı:
Şu kadar hırsızımız var,
Bu akdar katilimiz var
Bu kadara hortumcumuz var,
Bu kadar ateistimiz var,
Şu kadar deistimiz var,
83 milyonluk Türkiye için verilen rakamları topluyoruz yüz milyonu geçiyor.
Attıkları buradan belli.
Bu millet, iki yüz yıllık inkar fırtınasına ancak bu kadar dayanabildi.
O söylenen günahlar, inkar fırtınasının açtığı yaralardır. Tedavisi teşhirden geçmez.
Doktor hassasiyeti içinde İlahi eczahaneden alınan Ayetler ve Hadislerle tedavi ederken bembeyaz pamuk yumuşaklığıyla yaraları kapatarak mikroplara açık yerler bırakmamak gerekir.
Selam, kelam, gülümseme, yardımlaşma, kucaklaşma, hal-hatır sorma, derdini dinleme, ve çareler bulma tarafında olalım.
Ashabın en zor günlerinde sevgili peygamberimizin, gülümsediğini,
Neden güldüğünü sorduklarında Gemilerle (Kıbrısa) sefer olacağını ve Ümmü Haram binti Milhanın da (Kıbrısta şehit olan Allah rasülünün süt teyzesi) onların arasında bulunacağını gördüğünü söyler.
Yani zor günlerde iyi haberler yaymalı. Milletin maneviyatını güçlendirecek şeyler söylemeli ama yalan olmamalı.