KAFİR KOKULU DÜŞÜNCEYE İLAÇ, İSLAM KRİTERLERİ
01/09/2020
Mahmut Toptaş
Allahımıza hamdolsun, uzun yıllardır, dünyanın her tarafında yaşayan Müslümanlara ve Müslümanlara komşu olan gayri Müslimlere her türlü yardımı yapan bizim insanlarımızın kurduğu vakıflar ve derneklerdir.
Oralara gidip-gelenlerden dinlediklerimden bir kısmı:
1- Yetim yurdu açmak
2- Susuzluğun hüküm sürdüğü yerlerde kuyu açmak
3- Gıda yardımı yapmak,
4- Hastahane yapmak ve sağlık desteği vermek,
Bu dört maddede Müslüman-kafir ayrımı yapılmadan yardım ulaştırılıyor.
5- Müslümanlar için din dersleri verecek okul açmak,
6- Kitap desteği vermek
7- Kurbanları buralarda kesmek.
Benim duymadığım daha bir çok hizmet de veriliyordur.
Yardım verenden, oralara götürenden, dağıtandan zerre kadar hizmeti geçenlerden Allah razı olsun.
Üniversitede iken sohbetlerime katılan, Milletvekili de olan bir dostum anlattı, Moro mücahitleri 1946 dan beri verdikleri mücadele sonunda Özerklik kazanmışlar. Dış işlerinde Filipinlere bağlılar ama içişlerinde özerkler.
Filipin devletiyle aralarında yaptıkları sözleşmeye göre içişlerinde İslam Hukukuna göre hareket edeceklermiş.
Biz, açlığa çözüm buluyoruz, susuzluklarına çare bulup yardım ediyoruz, yol da yapıveriyoruz ama İslami kriterlere göre hükmedecek Hakim bulamıyoruz.
O mücahitler yıllarca dağlarda İslam Gelecek Dertler Bitecek demişler, gelmesi için çalışmışlar ama gelecek olanı henüz görememişler.
Silahın her çeşidini kullanmasını bilen bu yiğitler Hakimlik konusunda çaresiz kalmışlar.
Sağlıkları için doktor, hemşire takviyesi yapabiliyoruz ama Hakim takviyesi yapamıyoruz diye anlattı.
Hakimleri yokmuş ama halkın Müslüman olması, İslamın hukuki ve ahlaki hükümleri halk tarafından gelenek haline geldiğinden, batı hukukunu da tanımadıklarından, suç oranı gayet azmış.
Eline, diline ve beline sahip olan Edeb/li insanların olduğu yerde suç oranı çok az olur.
Torosların tepelerinde 1960 lı 70 li yıllarda bazı köyler görmüştüm, kırk elli yıldır mahkemeye giden olmamış.
Laik eğitim alan okumuş insanlarının çoğalmasıyla her türlü suç da dağın tepelerine doğru öğretilmiş insanlar aracılığıyla tırmanmış.
Suçlu sayısını her geçen gün artıran İtalyan ceza yasası, İtalyada ve Türkiyede kadın ve erkek öldürülmeleriyle, kadın tacizleriyle, cinayetlerle, hırsızlıklarla, rüşvetlerle, dolandırıcılıklarla
insanları rahatsız etmeye devam ediyor.
İsviçre medeni hukuku, İsviçrede ve Türkiyede, kadınların sokaklarda satışını engellemek yerine çoğaltmaya devam ediyor.
Anayasadaki değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Maddesinden korktuğum için dünya genelinde batı hukukundan zarar görmüş, sömürülmüş, suça itilmiş ve çıkış yolunun İslamdan geçtiğine karar vermiş ülkelere ihraç edilmek üzere İlahiyat Fakültelerinin dışında, İslami kriterlere göre Hakimlik yapacak insanlar yetiştirip ihtiyacı olan ülkelere ihraç edilmelerini sağlayacak yeni birkaç tane Fakül veya Medrese açılmasını istiyorum.
Bu ülkelerden biri de Moro Müslümanlarıdır.
1890 lı yıllarda Amerikan sömürgesi altında inim inim inletilmiş.
Çaresiz kalınca dağa çıkmış insanlara ve onlara destek verenlere neler yapıldığını Amerikan Senatörlerinden Bob Graham tarafından yapılan bir konuşmayı, 30 Ekim 2001 tarihli Hürriyet gazetesinden beraber okuyalım:
Amerika domuz yağlı kurşunla İslami ayaklanma bastırmıştı
Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Bob Graham, geçen hafta bir yemekte 20 inci yüzyıla girerken Black Jack Pershing isimli Amerikalı komutanın Filipinler'deki Mindanao Adası'nda İslami ayaklanmayı nasıl bastırdığının gündeme geldiğini belirtiyor.
Graham'a göre ABD'li istihbarat yetkilileri, 1900 lü yıllarda 12 Müslüman'ı kaçırmış. 6'sını domuz yağına batırılmış mermilerle öldürmüşler.
Sonra da Domuzların iç organlarını da üzerlerine atmışlar. Diğer 6 kişiye ise zorla bunu izletmişler.
Graham, Ve bu da Mindanaodaki isyanın sonu oldu' diyor.
Ancak Bob Graham, dünyadaki tüm Müslümanları kızdıracak bu tür bir taktiğin savunucusu olmadığını vurguluyor. Müslümanları domuz derisinden kefenlere sarıp, Kıble'yi göremesinler diye yüzüstü gömmüşler.
2001 yılında Amerika medeniyetinin seçimle senatör yaptığı adamın kafirlik kokulu düşüncesi işte bu.
1900 lü yıllarda Filipinlerde yüzde yüz Müslüman nüfusun yaşadığı Mindaneoda gerçekleşen Amerikan işkencesinin sonu ne oldu?
140 bin kilometre karelik toprağa sahip, 15 milyonluk Müslüman Moro kurtuluş cephesi, Filipin hükümetiyle barış masasına oturdu ve dış işleri ile para biriminde birlikte olmak, iç işlerinde Müslümanların Müslümanca yaşamasını sağlamak üzere Özerk bir devlet kurdular.
Bu kurtuluş ve kuruluşta Türk Mücahitlerin de desteği olmuştur.
İhraç edilecek Hakimlerimizi, en üst seviyede Üniversiteye giriş puanı almışlar arasından seçmeli.
Ailesinin de bu şartlar altında mümkün mertebe İslami yaşantıyı sürdürmüşlerden alınmalı. Yani, dürüstlük şartı aile geleneğinden de gelerek huy haline gelmeli.
Ayei kerimeleri Sünneti seniyyeleri bilmeli,
1400 yıllık fıkıh birikimine hakim olmalı,
Ayet ve Hadilserin hikmetini kavramalı.
Dünyanın tamamı altın olsa ve rüşvet olarak teklif edilse, dünya güzeliyle kandırılmaya çalışılsa dönüp bakmayacak kadar Müstekıym olmalı.
Gözümüzde büyütmeyelim.
Hala helal ve harama dikkat eden aileler var.
Bir şehrin dükkanlarının mallarının dükkan önünde, üzerine bir naylon örtü çekilmiş durumda çalınmadan geceleyen şehirlerimiz var. Gördüm.
Amerika, çocuğu olduğunda kesilen göbeğini Amerika toprağına gömdüren, gönlü kararmış insanlarımızla beraber seyrediyoruz televizyonda, Amerika da olan bir olay sonunda dükkanların, marketlerin talan edildiğini.
Hatta bir gün Amerika devleti, ülkesinde yaşayan Müslümanların, İslam mahkemeleri açmasına izin vermek zorunda kaldığında, çelik gibi sağlam Hakimler ihraç ederiz Amerikaya.