ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    KAFİR KORKUSU CENNET KOKUSUNU ENGELLEYEMEZ


    KAFİR KORKUSU CENNET KOKUSUNU ENGELLEYEMEZ

    “Ben şahitlik yaparım ki Allah’tan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur. Ve ben yine şahitlik yaparım ki Muhammed, Onun kulu ve elçisidir” Kelime-i şehadetine yürekten inanan ve bu imanını Dünyanın Tevhid Meydanında herkese haykıran bir Müslüman, her şeyi göze almış demektir diyemem.

    Muhammed süresinde altıncı ayette Rabbimizin tarif ettiği bir başka anlamaya göre Rabbimizin koklattığı Cennete gözü kilitlenince artık hiçbir gavurun gücü de, serveti de, askeri ve silahları da onun gözünde sinek pisliği kadar değeri yoktur.

    Şairin “Gözü dünya mı görür aşık-ı didar olanın” dediği gibi gözü Rabbinin rızasından başkasına bakmaz.

    Örnek ve önder olarak, Bushu, Natanyahu’yu, Putin’i değil, bu yolda görevini hakkıyla yaparak Rabbin huzuruna giden sevgili peygamberini alır.

    Başkasını mı örnek alıyoruz da sen şimdi bunu yazıyorsun? Diye soru akla gelebilir.

    Bu gün, 24 saat içinde gazete ve televizyon haberlerini değerlendirirken  bu üç kişiden birinin adı mı yoksa “Örneğim ve önderim sevgili peygamberim” dediğinin bu günkü olaylarla ilgili getirdiği Kur’an ayetleri ve hadisleri mi hatırınıza gelip onu konuştunuz.

    Tevhid meydanında Kelime-i Şehadet getirirken bu yola baş koyan kadın ve erkeklerin kulaklarında, yadi kat semanın ötesinden, arş-ı a’ladan gelen, dünyadaki bütün sesleri, nağmeleri yaratan Rabbin kelamı yankılanır.

    Bülbül sesi dinleyen birinin karga dinlemeye ihtiyacı olmaz.

    Uhud meydanında cihad eden Enes bin Nadr, Sa’d bin Muaz’ı görünce:

    إِنِّي لَأَجِدُ رِيحَ الْجَنَّةِ ، دُونَ أُحُدٍ

     “Şu anda ben, Uhud’da, Cennetin kokusunu alıyorum, (başka bir rivayette “oooh Cennet kokusu ne güzel”)” demiş ve Peygamberimi öldürmeye gelenlerin üzerine saldırmış.

    Ok, mızrak ve kılıç darbelerinden tam seksen küsur darbe almış ve şehid olmuş.

    (Ahmed, Müsned, Enes bin Malik hadisi, Beyhaki, Sünen-i Kübra hadis no18375, İbni Hıbban, Sahih, babü farz’ıl Cihad)

    Eceli gelen kuş tüyü yatağında da ölür, kara toprak üstünde de ölür.

    Tevhid meydanında kulaklarında Rabbin kelamı, dilinden dökülürken, burnundan cennet kokusu girerken, gözlerin cennetin güzelliklerini görür gibi hissederken bu İslam milletini durduracak silah, bu güne kadar yapılmadı, yapılamaz da.

    Pers imparatorluğunun güçlü komutanı Zaloğlu Rüstem bile Hazreti Ömer’in askerlerini görünce Kisra’ya “Gel bu adamlarla anlaşalım. Bunlar, Romalı askerlere benzemiyorlar. Ölüme doğru koşuyorlar. Bunları kimse engelleyemez” der ama teklif kabul edilmez ve Pers İmparatorluğuna son verilir.

    Çağdaş İmparatorların da sonu gelecektir.

    Bülbül göçmen kuşlardanmış.

    Dünyada en ağırı 25 gram gelmiş.

    Üç bin kilometre uzaklıktaki güllerin açıldığını hisseder ve oraya doğru göç ederken kartalın, akbabanın, şahinin ve bütün yırtıcı kuşların korkusu, güllerin kokusunu gelip geçerek gönlüne yol bulamaz.