KAMERA KORKUSU
İtalya Başbakanı Berlusconi, kapalı bir
mekanda sümüğünü yerken görüntülendi.
Yollar, evler, merdivenler, resmi ve
özel kurumlar, meydanlar, meclisler tamamı kameralarla denetlenmeye başlandı.
Kameraları çok sevdiğimizden değil,
canımızı, malımızı ve mahremimizi çok sevdiğimizden hatta çaresizlikten
kameralarla döşedik yurdu dört baştan.
İnsana yatırılması gereken paraları
eşyaya yatırdık.
Parayı, evi, arabayı çocuğumuzdan daha
fazla sevdiğimizden yatırımı hep maddi şeylere yaptık.
Kazananları, köşe dönenleri, haramileri,
dönekleri öne çıkardık.
Yeni yetişenler de onlara özenmeye
başladı.
Kısa yoldan zengin olmayı hedeflediler
can ve mal talanına girdiler.
Önlemek için de polis sayısıyla, kamera
sayısını artırmaya yöneldik.
Başarılı olduk mu?
Kamera sayısı bizden çok fazla olan
ülkeler başarılı olamadı ki biz başarılı olalım.
Sabancı Center’in 25 inci katı teknik
açıdan güvenli değilse hangimizin evi güvenli sayılır.
İstanbul’a yeni yapılan ve en güvenlikli
mahkeme sayılan yerde savcı vurularak öldürülebiliyorsa güvenlik anlayışımızda
bir sorun var demektir.
Cinayetler ve soygunlar neden hep çok
fazla güvenlikli yerlerde olur hiç düşündük mü?
“Güvenlik” kelimesi “Emniyet”
kelimesinin daha da Türkçeleşmiş halidir.
İl ve ilçelerimizde “Emniyet
Müdürlüğü, Emniyet Amirliği” levhalarını
görürsünüz.
“Emniyet” kelimesi ile “İman” kelimesi
aynı kökten gelir.
İmanın olmadığı yerde emniyet olmaz.
Türkiye’de hala hırsızlığın olmadığı
ilçe ve köylerimiz vardır.
Araştırma kurumları buraları bir
araştırsın.
Yan yana iki ilçe vardır. Aralarındaki
mesafe on kilometreyi geçmez.
Birinin halkı dindardır, öbürünün
halkının bir kısmı İslam’ı yaşamaz ama Müslüman olduğunu söyler.
Dindar olan ilçede hala hırsızlık olmaz.
Bir iki kişi çıkmış onlar da yakın
ilçeden hırsızlık yaparlarmış.
Emniyeti imanda arayalım.
İmansız eğitimden vazgeçelim.
Allah rahmet eylesin Duran Kömürcü
anlatmıştı: “12 Eylül darbesinin ardından ahlak dersleri verilme zorunluğu
olunca Ahlak kitabı yazdırdım. Milli Eğitimin denetiminden geçemedi.
Yetkiliyle görüştüğümde “Kitabın içinde “Allah”
kelimesi olmayacak” dediğini söyledi ve “Allahsız” ahlak kitabı bastım” derken
üzüntüsünü belirtirdi.
Allah’ın koyduğu fizik kanunlarında
Allah’ın adı bir defa geçmez.
Kimyanın bütün kanunlarını Allah koyar
ama adını anmak yasaklanır.
Okutulan bütün ilim dallarının
kanunlarını koyan Allah celle celalühtür.
Onun için güvenliğe yatırılan paraların
İman esaslarının önce özümsenmesi, sonra hayat haline getirilmesi için harcasak
canımız da, malımız da emniyet altında olacak.
Herkesin güvenlikçisi herkesin gönlünde
olacak.
Ekonomiye yatırılan aparalar insana
yatırılsa hem kazanan hem güvenilen adam yetişecek.
Midemizi günde üç defa doyuruyoruz ama
gönlümüzü beş vakit namazla besliyoruz