KANUNLARLA KORUNAN UYUŞTURCU BATAKLIĞI
15/10/2020
Mahmut Toptaş
Sahte içkiler nedeniyle son on günde ellinin üzerinde insanımızın öldüğünü ve öldürmeye devam ettiğini televizyon ve gazetelerden öğreniyoruz.
Sahte içkilerin öldürdüğü haber oluyor ama kanunlara uygun olarak üretilen içkilerin öldürdüğü insanlar, fazla haber olmuyorlar.
Emniyet Genel Müdürlüğünün Trafik kazaları raporlarının yıllara göre ortalaması alındığında, yılda 1500 (Bin beş yüz insanımız trafik kazalarında sarhoşlar tarafından öldürülüyor.
Uyku, kırmızı ışık ihlali, hız
.gibi suçlarla alkol baş başa yarışıyorlar adam öldürmede.
Silah zoruyla soygun yapan mafya, soygun yaparsa suç sayılır. Aynı suçu aynı adamlar devletleşerek yaparlarsa ve de çaldıkları bütün servet, dünyadaki mafyaların çaldığından daha fazla çalsalar hırsızlık sayılmaz, öldürdükleri de milyonları bulsa suç sayılmaz.
Batının değerlerine göre hareket edenler, okuyun: Dünya sağlık örgütü (WHO) Önüne geçilmez gereksinme yahut arzu, kullandığı miktarı artırma eğilimi, ruhsal, fiziksel bağımlılık hali yaratan maddeler, uyuşturucu madde kavramı içine girer diyor.
Bilim adamları ne diyor, diye Türkiyedeki 170 bin doktorumuzu Konya ovasına alsak, pandemi nedeniyle ön, arka, sağ ve soldan ikişer metre arayla birer masaya oturtsak ve ellerine birer kağıt ve kalem versek de Uyuşturucunun zararlarını yazınız desek içenleri bile yazarlar.
Sosyologlarımız, psikologlarımız ve de bütün
.loglarımız da aynı şeyleri kend açılarından zararlıdır raporu verirler, kendileri içseler bile.
İslam dini haram diyor.
Bilim zararlı diyor.
Çevreciler Pislik diyor.
Ormancılar Yangına sebep diyor.
Dağlarda nerde bir su başı ve ağaç dibi varsa uyuşturucu şişesi kırıkları hem pislik oluşturuyor, hem cam kırıkları güneşle karşılaşınca yangına sebep oluyor.
Biz, Müslümanlar olarak, bizi yaratan, yaşatan, taşıdığımız organların sayısını bilmediğimiz tenimiz ve canımızı 24 saatin her saniye ve salisesinde her hücrenin ısı, hava, su, gıda ihtiyacını veren Rabbimizin biz everdiği kulağı yerinde kullanarak Rabbimize kulak verelim:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنْصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Ey iman edenler, şarap (Sarhoş edenler), kumar, putlar ve fal okları şeytanın işinden olan birer pisliktir, ondan sakının, ola ki kurtulursunuz.
إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنِ الصَّلَاةِ فَهَلْ أَنْتُمْ مُنْتَهُونَ
Şeytan, şarap (Sarhoş edenler) ve kumarla, aranızda ancak düşmanlık ve kin bırakmak, Allah'ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُوا فَإِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا أَنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ
Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve (isyandan) sakının. Eğer yüz çevirirseniz iyi bilin ki, Rasülümüze düşen apaçık tebliğdir. (Maide süresi ayet 5/90-92)
Bizi bizden daha fazla koruyan sevgili peygamberimize kulak verelim:
عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : سَمِعْتُ عُمَرَ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، عَلَى مِنْبَرِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ أَمَّا بَعْدُ أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّهُ نَزَلَ تَحْرِيمُ الْخَمْرِ وَهْيَ مِنْ خَمْسَةٍ مِنَ الْعِنَبِ وَالتَّمْرِ وَالْعَسَلِ وَالْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالْخَمْرُ مَا خَامَرَ الْعَقْلَ
Sevgili peygamberimiz de bu ayeti açıklamak için Minberde şöyle dedi: İnsanlar, Hamrın haramlığıyla ilgili ayet nazil oldu. Hamr, beş şeyden yapılır: Üzüm, hurma, bal, buğday, arpa. Hamr: Aklı örten şeydir (Buhari, Sahih, K. Tefsir, bab 110, Müslim, Sahih, K. Tefsir, bab 6 fi nüzüli tahrimil hamr)
Mealci kardeşimle tartışan kardeşime mealci, Kuranda içki haramdır diye bir şey yok demiş.
İkisi beraber telefonla bana soruyorlar. Ben de Ayette, İçkinin şeytan işi olduğunu, düşmanlığa ve kinlenmeye sebep olduğunu, onun için ondan kaçının, sakının, geri durun diye terceme edilen İctenibühü emri, haramı gerektirir deyince ikna oluvermiş.
Tarihselcinin biri de, Medinede bilinen bu beş şeyin dışındakiler helaldır demeye kalkmasın.
sevgili peygamberlerimizin sıfatlarından biri de Fetanet sıfatıdır.
Hadisin sonundaki Hamr: Aklı örten şeydir Hadisi, kıyamete kadar üretilebilecek bütün uyuşturucuları, aklı örtmek için kullanmak haramdır anlamınadır.
Tıpta Narkoz olarak veya bir başka tedavide kullanmak konumuz dışındadır.
Uyuşturucunun bütün zararları bilinmesine rağmen batı, önüne geçemeyeceğini anlayınca, uyuşturucu kullananlar parlamentoda çoğunluğu elde edince, belirli yerlerde uyuşturucuyu, almayı, satmayı, içmeyi, içecek kadar taşımayı çaresizlikten suç olmaktan çıkarmışlar.
Yani uyuşturucu bataklığının koruması ve korunması kanunları bile var.
Ülkemizde parlamentoda 600 milletvekilinin çoğunluğu uyuşturucu (Rakı, şarap, viski, votka
ve diğerlerini kullanmazlar.
Halkımızın da çoğunluğu kullanmaz.
Amma kullanmayacak anlamına gelmez.
Eğer tedbir alınmazsa on yıla kalmaz, zina suçunun kalkması gibi kafelerde satışı için kanun çıkabilir.
İşte o zaman Hakimlerimiz, Hanımımı dövmüş müyüm, sarhoştum hakim bey, öldürmüş müyüm hakim bey, sarhoştum, kırmızı ışık görmedim, trafik polisini fark etmedim
hakim bey demeleri daha da çoğalır.
Bir doktor dostumla tartışmamızı daha önce yazmıştım. Kısaca anlatayım:
Doktor bey, Zararlarını anlatarak uyuşturucudan kurtulabiliriz
Ben de ona Sen, içecekleri de uyuşturucu kabul ettin. Sen yüz tane iyi yetişmiş profesör seç ve onlara Uyuşturucu kullanıyor musunuz? diye soralım.
Ben seçmeyeyim, Bu şehirden öbür şehre kadar yüz tane caminin hocasına, Uyuşturucu kullanıyor musunuz? diye soralım Dediğimde, Sormayalım, ben kaybederim demişti.