KARA
BULUTLAR KALKIYOR
İstiklal
Marşımız yalnız bizim dillerimizde ve gönüllerinizde değil, dünya siyasetini
yönlendirmeye çalışanların da hedefindedir.
Merhum
Mahir İz hocanın dilinden duyanların anlattığına göre “Allah” demenin yasak
olduğu günlerde, Kur’an okutmanın ağır ceza mahkemelerinde yargılandığı
günlerde ben, İstiklal Marşını açıklayarak lise öğrencilerine dinlerini
öğretiyordum” dermiş.
Konya
Yüksek İslam Enstitüsünde Farsça hocamız olan merhum Arif Etik beyefendi,
“Cumhuriyetin başlangıcında ülkeyi İslam’dan uzaklaştırmak isteyenler bir tek
Mehmet Akif Ersoy’la başa çıkamadılar.
Onlar,
okulda çocuklara dinsizliği anlattılar, çocuklar bayrak merasiminde toplu halde
cevap verdiler:
“Hakkıdır,
Hakk'a tapan, milletimin istiklâl.”
Hakka
tapmayanın istiklali olmadığını dünyaya ilan ettiler.
Gelen
yabancı temsilcileri de bu mesajla karşıladılar
Mehmet
Akif Merhum, bu mısraının önemine dikkat çekmek için Marşın en son mısraına da
koymuş.
İkinci
kıt’ anın son mısraına koymamış olsaydı, okullarda koro halinde okutulmazdı.
Halkın
en umutsuz günlerinde o, Marşla umut aşılamıştır ve şöyle haykırmıştır:
“Doğacaktır
sana va’dettiği günler Hakk'ın...
Kim
bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.”
Dikkat
ederseniz, “Hak” kelimesinin ilk harfi büyük yazılmış ve “Hak” tan kasdın
Cenabı Hak olduğuna vurgu yapılmış.
Cenabı
Hakkın va’di Kur’an’ında olur.
Rabbimiz
buyurur:
وَعَدَ
اللَّهُ الَّذِينَ آَمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ
لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ
وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ
مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا
وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (55)
55- Allah,
içinizden iman edip, salih ameller işleyenlere şöyle va'detti: "Elbette biz onlardan öncekileri nasıl halife kılmışsak, onları da halife kılacağız ve onlar için razı olduğu dinlerini (tatbik edecekleri)
mekana (ülkeye) yerleştireceğiz. Korkularının ardından güvene değiştireceğiz. Bana ibadet ederler, bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. "Kim bundan sonra inkâr ederse,
işte onlar fasıkların
ta kendileridir.
وَأَقِيمُوا
الصَّلَاةَ وَآَتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
(56)
56- Namazı dosdoğru kılın, Zekâtı verin. Peygambere itaat
edin ki merhamet olunasınız.” (Nur süresi ayet 55)
Eh, karanlık gecelerin nurlu sabahı Müslüman
gönüllerde doğmaya başladı.
Karamsarlık
bulutları, seherse esen saba rüzgarlarıyla dağılmaya başladı.
Bizim
yüreklerimizde yılan gibi çöreklenen korku, dünyayı ateşe veren,
medeniyetlerinin yüksekliğini atom bombasıyla gösteren katiller sürüsünün
yüreğine düştü.
İslam’ın
esaslarına imandan başka iflahlarına çare yok vesselam.
Not:
“Akif’in Diliyle Açıklamalı İstiklal Marşı” isimli eserimi bir okuyuverin.