KASASINA
DAYANARAK YATARKEN YAPILAN DUA
Aynı
merkezden idare edilen Haçlı seferleri dünyanın her tarafında Müslüman
öldürmeye devam ediyorlar.
Haçlı
orduları bir taraftan ajanları aracılığıyla bizi birbirimize düşman ediyor,
sonra taraflardan birinin yardıma gelirmiş gibi gökyüzünden çağımızın insan
yiyen devi gibi bombalarıyla her iki tarafa da ateş kusarak Müslüman öldürmeye
çalışıyor.
Televizyonda
gördüğü korkunç katliamların, ilticacıların yürekler yakan fotoğraflarından
bile korkan Müslümanımız, arkasında namaz kıldığı hocasına soruyor: Hocam,
Allah bu kafir ve zalimlerin hakkından geliverse olmaz mı, nedir bu
Müslümanların çektiği? diyor.
Hoca cevap
veriyor:
Evine veya
işyerine hırsız girme ihtimali var. Her gün haberlerde işyerlerine girip
hırsızlık yapanları kameralarla gösteriyorlar. Sen, Sarraf dükkanını nasıl
koruyorsun? Duvarlarını, kapısını, kilitlerini, kameralarını en sağlam, en
kaliteli, en iyi markalardan temin ederek koruyorsun değil mi?
Cevap
Evet
Peki bu
tedbirlere baş vurmasan da Allahım sen koru deyip kapıyı kapatıp gelsen olur
mu?
Olmaz.
Kendi malımız, canımız ve namusumuzu korumak için tedbir aldıktan sonra
Allahtan istediğimiz gibi Kuranımızın Hucurat süresinde kardeş ilan ettiği
Müslüman kardeşini korumak için yapılacak işler, malımızı korumanın önünde
olmalıdır.
Rabbimiz,
suç işleyen herkesin cezasını bu dünyada verecek olsaydı yeryüzünde adam
kalmazdı.
Rabbimiz
bunu şöyle haber veriyor:
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ
بِظُلْمِهِمْ مَا تَرَكَ عَلَيْهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى
أَجَلٍ مُسَمًّى فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا
يَسْتَقْدِمُونَ
Eğer Allah insanları zulümleri
sebebiyle cezalandırmış olsaydı, yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı. Ancak
onları belirli bir zamana kadar geciktirir. Onların eceli geldiği zaman bir
saat geri kalmaz, ileri de gitmez. (Nahl süresi ayet 61)
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِمَا
كَسَبُوا مَا تَرَكَ عَلَى ظَهْرِهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى
أَجَلٍ مُسَمًّى فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِ
بَصِيرًا (45)
45- Eğer Allah, insanları
yaptıkları yüzünden azapla yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.
Ancak belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri gelince (gerekeni yapar),
şüphesiz Allah kullarını görmektedir. Fatır süresi ayet 45)
Mekkede ve Medinede Müslümanlara karşı yapılan işkencelere direnme ve
karşılık verme emri gelince sevgili peygamberimiz Ya rabbi sen hallet bunların
işini dememiş.
Zırh giymiş,
kılıç kuşanmış ve düşmanla karşı karşıya gelince Rabbinden yardım istemiş ve
gücü yettiğince gerekeni yapmış.
Yukardaki
sorunun cevabını Rabbimiz veriyor:
قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ
بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ
مُؤْمِنِينَ (14)
14- Onlarla savaşın ki, Allah
onlara sizin ellerinizle azap etsin; onları rezil etsin; onlara karşı size
yardım etsin ve iman eden toplumların gönüllerini ferahlatsın.
وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ اللَّهُ عَلَى
مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (15)
15- Kalplerinin öfkesini gidersin. Allah, dilediğinin Tevbesini kabul
eder. Allah, Alim'dir, Hakim'dir. (Tevbe süresi ayet 14-15)