ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    KASET MANYAĞI OLMAMANI


    Kasete alınıyoruz.

    Ben bunu adım gibi biliyorum.

    Elimde çok sağlam belge var.

    Belgeyi bu gün yeniden okudum.

    Biraz sonra belgenin sayısını, numarasını ve metnini vereceğim.

    Çok gelişmiş aletlerle dinleniyor ve görüntüleniyoruz.

    Tükenmez bir enerji kaynağına bağlı olarak çalışıyor kayıt işlemi.

    Evinizi ve işyerinizi sıfırdan alsanız, dinlenmekten ve görüntülenmekten kurtulamazsınız.

    O zaman nasıl yapacağız?

    Yanlış iş yapmayacağız.

    Hukuka uygun hareketlerimizi yatakta veya banyoda bile çekseler ve onu bütün dünyaya yayınlasalar ondan dolayı başımızı öne eğmeyeceğiz.

    Kasete alınmamız, kayda geçmemiz, bizim bu dünyada daha dürüst yaşamamızı sağlar.

    Katillerin, zanilerin, hırsızların, rüşvetçilerin, ikiyüzlülerin korktuğu şeylerden biz neden korkalım.

    Biz, bizi yaratan, yaşatan ve yöneten Allaha karşı edepsizlik yapmaktan ve halka karşı saygısızlıktan korkarız ve hakkın hukukuna uyarak halka haksızlık yapmayız.

    Dinlendiğimizin ve kaydedildiğimizin belgesini sunuyorum:

    “Elçilerimiz, sizin yaptığınız hileleri yazıyorlar.” (Yunus süresi 10/21)

    “Yoksa onların sırlarını ve fısıltılarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır!, elçilerimiz onların yanında (yaptıklarını) yazıyorlar.” (Zuhruf süresi 43/80)

    “Şüphesiz sizin üzerinizde bekçiler vardır. Değerli yazıcı (melek)ler vardır. Yaptıklarınızı bilirler.” (İnfitar süresi 82/11)

    “And olsun insanı biz yarattık. Nefsinin ona vereceği vesveseyi biz biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız. Sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek) vardır. Söylediği her sözde muhakkak yanında hazır bir gözcü vardır.” (Kaf süresi 50/16,17,18)

    Bu gözcüler, dolardan, Eurodan, altından, kadından, erkekten, amakdan, şöhretten anlamazlar.

    Uyumazlar, yemezler içmezler. Kameraları altı yöne doğru 360 derece görüntü alır. Kamera kapatılamaz. Enerjisi bitmez, tamire gitmez.

    Biz, Rabbimizin bizi gördüğüne ve işittiğine iman ettikten sonra dileyen dilediği kadar bize gözcü koysun.

    Hatta gözcü koymalarının faydası bile var.

    Dört yıl öncesini gazete haberlerine göre Ruslar, saf kan Rus bir KGB ajanı Aleksandır Litvinenko’yu Müslümanları izlemek üzere gönderir.

    Sonunda o ajan Müslümanları eğitmeye başlayınca İngiltere’de KGB ajanları tafaından zehirlenerek öldürülür.

    Ajan, vasiyetinde Müslümanca cenaze namazının kılınmasını ve Müslüman mezarlığına defnedilmesini ister.

    2004 yılında İsviçre istihbaratı kendi ajanlarından Claude Covassi’yi Müslümanların içine sokuyor ve onları fişlettirirken ajan Müslüman oluyor.

    İngiliz gazeteci Yvonne Ritley’in, Taliban’ı izlerken Ekim 2001 de Müslüman olduğunu dünya duydu.

    Biz, doğru olursak, eğri biri kötü niyetlerle bile olsa bize yaklaştığında knedi eğriliğinin farkına varır.

    Kötürümler köyüne doğru bir adam varıncaya kadar kötürümlüğü tabii akrşılarlarmış.

    Hatta Lut aleyhisselam gibi doğru adam az olursa onların hatalıklı olduğuna karar verip şehirden çıkarmaya karar verirlermiş.

    Ama biz, meydan yerlerinde aleni olarak dümdüz, dimdik durmaya ve eğilemeye dikkat edeceğiz.

    Eğri olduğu halde doğruluk numarası yapanlara aldanmamaya çalışacağız.

    Ben 1971 in son baharında Deniz Gezmiş idamla yargılanırken bir mektup yazarak “Süleyman Demirel’e bakarak İslam hakkında karar verme. Hapishane günlerinde Kur’an-ı Kerimin tefsirini oku ve ondan sonra karar ver” anlamında bir mektup yazıp göndermiştim.

    Servetin, şehvetin, şöhretin, makam ve mevkinin bozduğu insanları değil Allahın Rasülü Muhammed aleyhisselamı örnek almaya çalışalım.