KASIMİYE MEDRESESİ HASE
05/07/2002 tarihli yazımın başlığı ÜST MAKAM ARANIYOR idi.
Ve yazımın bir bölümünde durumu şöyle özetlemiştim:
Bir heyet, müdür beyi ziyaret ediyorlar ve yapılan bu uygulamanın kanunlara aykırı olduğunu söylüyorlar.
Müdür bey, Evet ben de biliyorum kanunlara aykırı ama üst makam böyle istiyor diyor.
Üst makamdakinin sevdiği insanları da bularak, onların aracılığı ile üst makama ulaşıyorlar o da aynı mazereti ileri sürüyor ve bir üst makamdan geldiğini ifade ediyor.
Bazı insanlar onun da üstünde olan makamdaki zatı ziyaret ediyorlar o hepsinden yufka yürekli ve ağlamaklı olarak Ben de istemiyorum, kanunlar da istemiyor ama üst makam öyle istiyor.
Televizyondaki memure kadın ağlamaklı bir üslup ile Benim babaannem de başörtülü. Ama benim elimden bir şey gelmez, filan beyi göreceksiniz diyor.
O yetkili kişi bulunuyor o da Bu beni aşar daha üst makamlardan geliyor bu emir diyor.
Demokratik ülkelerde en üst makam parlamento olduğundan, Meclisin başkan vekiline durum arz ediliyor o da İnsanlığımdan utanıyorum. Bunun peşini bırakmayacağım. Meclise ve daha ötesi ne varsa sonuna kadar götüreceğim anlamında demeç veriyor.
Ben hep merak ediyorum bu üst makam kimdir ve neresidir.
Kanunları çiğnemeyi, halka işkence etmeyi, baskı altında tutmayı hangi üst makamdan alarak yapıyor.
Gerçi bazı basın mensupları kendilerine dikte ettirilen görüşleri Adını vermeyen bir general dedi ki başlığı altında vererek iki işi birden yapıyorlar.
Hem askerin yıpratılmasını sağlamış oluyorlar hem de dillerinden söyleyemeyecek kadar korkak düşüncelerini başkalarına mal ederek bir taşla iki kuş vurmaya giderken yakayı ele veriyorlar.
25 Eylül 2010 gününün akşamında Mardin ilimizde 1500 yılından beri Medrese/Üniversite görevi yapan Kasımiye medresesinde defile yapılması gündeme gelince özelde Mardin halkı genelde Türkiyede dinine ve tarihine hassasiyet gösterenler tarafından tepki verip defilenin daha modern salonlarda yapılmasını, içinde resmen açık olan caminin yanında yapılmamasını isterler.
Eskiden doğrudan sorumlu olan yetkililer kafalarını yukarı doğru kaldırarak Üst makam böyle istiyor derlerken bu olayda üst makam, başını aşağı doğru eğerek bütün kabahati ildeki resmi görevlilere yükleyivermekle yönetimde yeni bir anlayışa geçtiğimizi ortaya koydular.
Ne ise ben bu gün o olayı tenkit için yazmadım bu yazımı.
Türkiyede dini eğitim yönünden en değerli kurumumuz DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HASEKİ EĞİTİM MERKEZİ dir.
Halil Gönenç, Mehmet savaş gibi hocalarımız, Mısır Ezher Üniversitesi hocalarına ders verecek kapasitededirler.
Bu eğitim merkezi, kurulduğu 1976 yılından bu güne kadar İlahiyat fakültesi mezunlarından imtihanla alıp ve iki yıl eğitim verdikten sonra 800 e yakın Müftü, Vaiz ve İmam
mezun etmiştir.
Şimdi tam zamanı.
Hem alt makam, hem üst makam bir araya gelseler, kafa kafaya verseler, Mardindeki Kasımıye Medresesini DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HASEKİ EĞİTİM MERKEZİ haline getirseler.
Hem dinini en doğru şekilde bilen ilim adamı yetiştirir, hem halkın hassasiyetlerine kulak verilmiş olur, hem dinine çok bağlı doğu insanımızın gönlü alınmış ve açılıma katkıda bulunmuş olur, hem de bu Medreseyi kıyamete kadar Allahın kitabı Kuranı Kerime hizmet etsin diye yaptıran Cihangir beyin oğlu Kasımın vakfiyesine uygun iş yapılarak Allahın lanetinden kurtulmuş oluruz.
|
|
|