KAZAKİSTAN İYİYE GİDİYOR
11/01/2022
Mahmut Toptaş
Kazakistandaki kalkışma hareketinin ardından Amerika devletinin en yetkilisi, Rusya bir ülkeye girmişse oradan çıkmaz diyor, ona karşılık, Rus yetkilisi de Amerika girdiği ülkede tecavüz eder diyor.
Yani Biz, iki kafir sömürgen, birbirimizi biliriz diyorlar bize.
Irakta, patlayan her kurşunda ölen Müslüman.
İster Rus tarafından atılsın ister Amerika tarafından atılsın fark etmez.
Suriyede durum yine aynı.
Afganistana önce Rusya girdi, her atışta Müslüman öldü. Ardından Amerika girdi yine ölen Müslüman oldu.
Ama gözden kaçırılmaması gereken şey, bu iki kafir sömürgen hiçbir zaman planladığı gibi işi sonlandıramadı.
Silahı, parası, teknolojisi, dijital savaşı
onlara sonuç alıcı başarıyı sunamadı.
Türk Cumhuriyetleri, tam yetmiş yıl ateist, materyalist Komünist rejimin dişlileri altında kalmasına rağmen onların İslam Dininin amele yönelik yaşamlarında başarılı olamadıkları halde komünist kültür hiçbir Kazakın gönlünde sakladığı imanına gölge dahi düşüremedi.
Cevher Dudayev örneğinde olduğu gibi.
Cevheri, yedi yaşında bir çocukken alacaksın, yatılı ilkokulda komünist bir eğitim içinde okutacaksın, orta, lise, askeri yüksek okulu bitirinceye kadar yüzlerce denemeden geçirilerek tam komünist olduğu kanaatine varacaksın, sonra ona askeri unvanlar vereceksin ve o komutan silahına sarıldığı gibi İslamın Kafkaslarda hakim olması için Komünist Rusyayla yıllarca savaştıktan sonra bu yolda şehit olacak.
Şu anda Kazakistan yönetiminin üst tabakasının yaş ortalaması ellinin üstündedir.
Bunların hepsi en az yirmi beş yıl Komünizme hizmet etmiş insanlar.
Her ne kadar gönüllerinde İslam gizli olsa da, Rus korkusu onların bütün hareketlerini kontrol altında tutmakta ve bu davranış, refleks haline gelmiş durumdadır.
Bunlar, Rusyadan ayrılmayı sağladılar ama ayrı iş yapma kabiliyetleri köreldiği için yine eski dinsiz davranışları ülkeyi kötü kokutmaktadır.
Onun için şimdiki Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayeve bir fırsat doğmuştur.
Eski Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayevin ağrılığını, omuz kökünde 24 saat taşıyan Tokayev, yeni kabineyi kurarken 1990 dan sonra doğanlarla işi götürme tarafına gitmelidir.
Kazak halkının yüzde sekseni Müslümandır ve yüzde yüzü Ehli Sünnettir.
Dinini bilmese de sevmektedir.
Davudi bir sese sahip, Kuran kursu öğretmeni bir tanıdığım beş yıl önce anlatmıştı: Türk Cumhuriyetlerinde üç ay kaldım ve görevim her şehrin en büyün camilerinde Kuran okumaktı.
Türkiyede görmediğim rağbeti gördüm.
Camiler almadı, meydanlara hoparlör çektiler.
Köylerden akın akın insanlar geldi ve aşkla dinlediler demişti.
Türkiyeden Türk Cumhuriyetlerine giden ve oralarda tebliğ ve talimle uğraşan Üniversite kuran, İlahiyat Fakültesi açan, cami yapan, aşevi kuran, tekke yapan
insanlarımız, hiçbir İslami kuruluşun aleyhinde tek kelime etmemeye çalışıp işine odaklanmalıdır.
Oralarda iş yapanlarımız da onlara maddi destek sağlarken ayrım yapmamaya dikkat etmelidir.
Kursunuzda, yurdunuzda, mektebinizde, medresenizde hizmet verirken, haftada bir gün bulunduğunuz şehrin köylerine giderek öğle ve ikindi namazlarında, iki köyde gür ve yanık bir sesle Ezan okuduktan sonra camide Kuran kıraati ziyafeti vermeliler.
Köylerde hoparlör teşkilatı yoksa, seyyar hoparlörle gidilmeli.
Gönüldeki iman közünün üzerindeki külü üfleme hareketidir bunlar.
Sonra her köyden bir öğrenci almaya çalışılmalı.
Diyanet görevlisi olarak giden, dört yıl sonra Geri dön emri alan, bunun üzerine geri dönmeyip görevinden istifa edip o ülkede kalan bir imamımızın o ülkede, Diyanet İleri Başkanının izniyle elli köyden elli genci Başkente getirdiğini, onlara maaş bağladığını ve iki ayda namaz kıldırabilecek hale getirdikten sonra köylerine maaşlı olarak gönderdiğini, her iki ayda elli köy delikanlısını imam olarak atadığını kendi ağzında duymuştum.
Tabii ki, bunun bu hizmetini gören o ülkedeki Türk işadamları o kursların masraflarını karşılıyorlarmış.
Halbuki işadamı o ülkeye para kazanmak için gitmişti.
İmamımız o ülkeye memur olarak gitmişti.
Bu iki gurup birbirlerini tanımazlardı.
Planlarında bu tür bir hizmet yoktu.
Ama Allahın takdirinde vardı ve gerçekleşti.
Onun için Amerikan stratejisi de, Rus stratejisi de, Çin işkencesi de İslamın yayılmasına hizmet etmeye devam ediyor.
Biz, bu sömürgen kafirlerin ne yaptığına değil, bizim ne yaptığımıza ve ne yapmamız gerektiğine bakalım ve yapalım.