Evinizde
yaşarken altınızda, üstünüzde, sağınızda ve solunuzda oturan komşular sizden
memnunsa siz, iyisiniz.
Gıcırdayan
kapılarınıza yağ sürüp gıcırtısını kesiyor ve komşuları rahatsız etmiyorsanız
değerli bir komşusunuz.
Abdest
alırken suyu Faşşş diye açmayı engelliyor ve
etrafa ses çıkartmıyorsanız
dikkatli bir komşusunuz.
Gece
yarısı eve gelen komşunuz, hanımını uyandıramamışsa, dış kapıdan içeri
girememişse, o kadar komşu arasından sizin kapının ziline basıyorsa siz,
bulunmaz insansınız.
Daire
arkadaşınız, size güveniyorsa, dükkan komşunuz ardınızdan İyi adam diyorsa,
tarla, bağ-bahçe komşunuz sizden zarar görmek şöyle dursun komşuluğunuzdan
mutlu oluyorsa, sizi görünce yüzünde güller açıyorsa Allah iyiliğinizi devam
ettirsin.
Kiracı
iseniz, ev sahibi olduktan sonra sizi ziyarete geliyorsa yeni komşularınızla
oturup çay içiyorlarsa aslında siz çok çok iyisiniz.
Ev
sahibi iseniz, kiracının evine bu güne kadar kira istemek için gitmemişseniz,
avukatla sarı zarf göndermemişseniz, kirayı ne zaman getirse hiç bir şey
söylememişseniz siz de iyisiniz.
Böyle
iseniz, amir olsanız, komutan olsanız, patron olsanız fark etmez o zaman da
komşu devletlerle ilişkileriniz çok iyi olur.
İstanbulda
kiraladığım ikinci evde komşunun biri akşam geç vakit geldiğinde merdivende
karşılaştığımızda geniş merdivenin en ucundaki korkuluğa sürtünerek çıktığını
görünce merak edip eşine sordum.
İçki
kokusu sana sinmesin diye senden uzak duruyor dedi.
O
günden sonra daha dikkatli olmaya çalıştım ve altı aya varmadan içkiyi
bırakıverdi.
Sarhoş
kafayla evini zor geçindiren bu adam şimdi otuz kadar işçi çalıştırıyor.
Rabbimiz
buyurur:
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا
السَّيِّئَةُ ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ
وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ (34)
34- İyilikle kötülük denk değildir. Sen kötülüğü
en güzel olanla defet. Bir de bakmışsın ki, seninle arasında düşmanlık olan
kişi sanki sıcacık bir dost oluvermiş.
وَمَا يُلَقَّاهَا إِلَّا الَّذِينَ صَبَرُوا
وَمَا يُلَقَّاهَا إِلَّا ذُو حَظٍّ عَظِيمٍ (35)
35- Buna (kötülüğü iyilikle defetmeye)
ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak (Kur'ân'dan) büyük bir haz alanlar
kavuşturulur. (Fussılet süresi ayet 34-35)
Kriterimiz,
değerlerimiz, ölçümüz, yön verenimiz Kuran-i Kerimimiz olsun.
Onu da kendi
keyfimize göre yorumlayarak sapmamak için Kuranın örnek olarak gösterdiği
Sevgili Peygamberimiz örneğimiz olsun.
KENDİMİZE BAKALIM
Önce kendimize bakalım.
Hani uçak kalkacağında hostesin
bir uyarısı vardır, Tehlike anında üzerinizde sarkan oksijen maskelerini
ağzınıza şöylece takacaksınız.
Çocuğunuz varsa önce kendinize
sonra çocuğunuza takacaksınız derya işte öyle bir şey bizim yaptığımız.
Rabbimiz:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا قُوا
أَنْفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا
مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ
مَا يُؤْمَرُونَ (6)
Ey iman
edenler, kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun ki, Onun yakıtı insanlar ve
taşlardır. Onun(ateşin) üzerinde kaba ve güçlü melekler vardır.
Allah'ın onlara emrettiklerine karşı gelmezler ve emredilenleri yaparlar.
(Tahrim süresi ayet 6)
Bir tehlike anında en önce çocuğumu, ailemi
kurtarırım diyeniniz olabilir.
Siz, kendinizi kurtaramamışsanız çocuğunuza da
ailenize de faydanız olmaz.
Başkalarını kurtarmaya giderken,
Yola sağ ayakla adım atmalı ki yürüyüşümüzün emrini Allahın
rasülünden aldığımızın şuurunda olalım,
Bismillahla yola çıkmalım, Onun yarattığı toprak
üstünde onun verdiği ayakla yürüdüğümüzden ancak onun adı anılmalı.
Güç ve kuvvetin yalnız Allaha ait olduğunu,
insanlardaki gücün de vereninin Allah olduğunu hatırda tutmak için La havle
vela kuvvete illa billah demeli,
İlk gördüğünüze sünnettir diye selam vermeli,
Sevaptır diye gülümsemeli, çarşıları, sokakları,
daireleri, kışlaları, fabrikaları her dalında çiçek açan bahar gibi yapmalı
dört mevsimi.
Yardıma muhtaç olana gücümüz oranında yardım etmeli,
kendini itfaiye eri, ambulans hemşiresi, sokakların Hazreti Ömeri, Cenk
meydanlarının hazreti Alisi, edeb meclislerinin Hazreti Osmanı, devlet yönetiminde Hazreti Ebubekir gibi hissetmeli.
Yolda gelip geçenlere rahatsızlık veren şeyi
kaldırıvermeli,
Arabamızı yaya ve arabalılara engel olacak, bodrumda
oturanların küçücük camlarından içeriye sızan ışığa perde çekecek yere trafik
açısından hakkınız olsa bile koymamalı,
Trafikte haklı bile olsanız başkasına firen attıracak
hareketlerden kaçınmalı,
Elbisenin, arabanın, koltuğun, rütbenin kalitesiyle
başkalarına hava atmaktan uzak durmalı,
Otobüse, minibüse, trene, uçağa binerken, bir salona
girerken sıraya dikkat etmeli,
Tanıdığınız bir görevli sizi herkesin önünde öne
alıyorsa kabul etmeyiniz ve sıranızı bekleyiniz.
Randevularınızı verirken saat ve dakikasını söyleyiniz
ve siz saniyesine bile dikkat ediniz.
İyiliğin büyüğü küçüğü olmaz.
Küçük gördüğünüz iyilikler Rabbim katında büyütülür.
Susuz köpeği suladığı için Allahın afvına uğrayan, kedisine
eziyet ettiği için cehennemlik olan insandan haber verir sevgili peygamberimiz.