ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    KORKU İMPARATORLUĞUNDA


    “Allah size kolaylık ister. Size zorluk istemez” (Kur’anı Kerim Bakara 185)

    Rabbimizin verdiği emir ve yasaklar bizim tarafımızdan kolaylıkla yerine getirebileceğimiz emir ve yasaklardır.

    Sevgili peygamberimizde:“Kolaylaştırın zorlaştırmayın” buyurur. (Buhari Ahkâm 22)

    Nizam-ül’mülk, “Siyasetname”sinde herkes tarafından sevilen bir hakimle herkes tarafından nefret edilen diğer bir hakim arasındaki farkı: birinin halk içinde namazını kılan onlarla dost olan çevresine hediyeler dağıtan, suçlu karşısına geldiğinde ona iyi davranan, ve kanunları yumuşatarak uygulayan olduğunu, öbürünün çatık kaşlı, asık suratlı, gülmeyen kanunun katılaşması için her şeyi yapan olduğunu söyler.

    Kanun maddelerinde bir lafız vardır. Birde o lafzın ifade ettiği mana varır.

    Asıl olan manadır. O mana bir gayeyi ifade etmesi için lafız=söz kalıpları içine yerleştirilmiştir.

    İslam hukukunun Kur’andan sonra en önde gelen Buharinin Sahihi : “Amaller niyetlere göredir” hadisiyle başlar.

    Tarih boyunca İslâm hukukçuları bu hadisten ilhamla: “Akidlerde gayeye, manaya itibar edilir. Kanunun lafzına ve cümlenin yapısına değil.” Kaidesine göre hareket etmişler.

    Bu kaide “Mecelle”ninde üçüncü maddesine yerleştirilmişti.

    Sevgili peygamberimizin:“Gücünüz yettiğince cezaları (şüphelerle) kaldırın. İmamın (devlet başkanının, hakimin) affederek hata etmesi, ceza vererek hata etmesinden hayırlıdır.” Buyurmuş (Tirmizi, Sünen, hudud 2. Hadis no 1424)

    Daha sonra bu hadis batı hukukuna:“Şüpheden sanık yararlanır. Cezada hata yapmaktansa af’da hata yapmak evladır.” Şeklinde geçer.

    Hadisi şerif batıyı dolaşıp geldiği için bizim batı hayranlarımız tarafından merasimle karşılandı ve kabul edildi.

    Hukukun hikmetini anlatan İslami eserlerimizde “Mekasidu-ş- Şeria” adı altından kanunların ruhu öğretilir.

    Sevgili peygamberimizin hayatından örnekler verilir.

    Enfal süresinin otuzuncu ayetinde sevgili peygamberimizi hapsetmek, öldürmek veya sürgüne göndermek için Mekke parlamentosunda tuzak kuranlardan bahsetmiş.

    Sevgili peygamberimiz Medine’ye hicret etmiş, sekiz sene sonra Mekke’yi fethettiğinde o öldürmeye teşebbüs edenlerin hepsini afvetmiş.

    İşte o afveden peygamberin getirdiği din 1400 yıl sonra bizim gönüllerimizde iman çiçekleri açtırmış, o afveden peygamber sallallahü aleyhi ve selem, rahmetle anılmaya ve dünyaya hızla yayılmaya devam ediyor.

    İbni Haldun’a kulak verelim: “Eğer başkan halkın ayıplarını aramaya ve cezalandırmaya yönelirse, pislik araştırıcısı ve sır ifşa edici olursa, halkta tembellik, korku, yalan, hile artar ve bu hal milletin karakteri haline gelir. Böylece milletin ahlakı bozulur. Bıkkın halk, başkanın zor durumlarında başkanın düşmanlarının yanında yer alır” diyor. (İbni Haldun, Mukaddime, üçüncü bölüm, 24’üncü fasıl)